Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Hendek’teki fabrika patlamasıyla ilgili dava – Fabrikanın ortağı Yaşar Coşkun: “En çok mağdur olan benim” dedi, üç sanık denetimlerin yapılmadığını itiraf etti

3 Temmuz’da Sakarya Hendek’teki Büyük Coşkunlar havai fişek fabrikasında yedi işçinin hayatını kaybettiği 127 kişinin de yaralandığı patlamanın ardından aralarında fabrika sahiplerinin de bulunduğu beşi tutuklu yedi sanık hakkında açılan davanın ikinci duruşması bugün (15 Mart) Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Duruşmada ilk ifadeyi veren fabrikanın ortaklarından Yaşar Coşkun, sabotaj iddiasını dile getirirken, “En çok mağdur olan benim. Aylardır cezaevindeyim ve özgürlüğüm yok” dedi. Davada yargılanan üç sanık, denetimlerin yapılmadığını, havalandırmanın olmadığını ve barut üretildiğini itiraf etti.


Haber: Fırat Fıstık & Sedat Elbasan

Hendek’teki fabrika patlamasıyla ilgili açılan davada sanıklar hakkında iki yıl sekizer aydan 22 yıl altışar aya kadar hapis isteniyor. Davada beşi tutuklu, yedi sanık yargılanıyor. Sakarya’da görülen ikinci duruşmada ilk olarak kimlik tespiti yapıldı, ardından Büyük Coşkunlar adlı havai fişek fabrikasının ortaklarından Yaşar Coşkun ifade verdi. Coşkun, ifadesinde şunları söyledi: “Fabrikamızda her gün kaza oluyormuş gibi basında haberler çıktı. En son 2015’te bir kaza olmuştu o da iş kazası değildi. Bana sanki teröristmişim gibi muamele yapıldı. Ben saygın bir iş adamıyım. Binlerce insana istihdam sağlamış, Türkiye’nin büyümesi için çaba gösteren biriyim. Dünyanın sayılı firmalarındanız. Kaza olduğunda fabrikadaydım. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya da sabotaj olabileceğini söyledim. İlk defa kaza olmadı çünkü. Birinci patlamayla ikincisi arasında dokuz saniye fark var ve 500 metre mesafe var. İlk günden beri sabotaj olabileceğini ilettim. Sanki biri uzaktan kumandayla patlatmış gibi oldu.”

“Cumhurbaşkanı beni arıyor diye kızıyorlar”

“Cumhurbaşkanı beni arıyor diye kızıyorlar” ifadelerini kullanan ve sabotaj iddiası dışında bilirkişi raporlarının gerçeği yansıtmadığını, fabrika işleyişinin de usule uygun olduğunu söyleyen Coşkun, “Bilirkişi, fabrikanın mevzuata göre yapılmadığını neye dayanarak söylüyor? Damperli kamyonla patlatıcı taşımamaları yönünde uyarılarda bulundum. Dinlemedi kimse bu süreçte de mağdur edildim. İddiaların hepsi asılsız, hiçbirini kabul etmiyorum. Düşmanmışız gibi yargılanıyoruz, çok üzülüyorum. Cumhurbaşkanı beni arıyor diye kızıyorlar. Seni niye arıyor diye suçlandım. Siyasi çatışmaya döndü olay” dedi.

“En çok mağdur olan benim”

“Benim tutuklu olmama kimseye faydası yok dışarıda olmam lazım ki mağduriyeti giderelim” diyen Coşkun, “İnsanların hepsi işsiz kaldı. Ben cezaevindeyken bu mağduriyet nasıl giderilecek? En çok mağdur olan benim. Aylardır cezaevindeyim ve özgürlüğüm yok. İşçi arkadaşlarımız verdikleri ifadelerde dikkatli olsunlar” diye konuştu.

“Çalışanlar ifadelerinde dikkatli olsunlar”

Coşkun, işçilerin iddialarına dair ise “Patlayacağını bildikleri yerde çalışırlar mı? Bunu iddia eden işçiye sormak lazım” dedi. Müşteki avukatın “Dikkatli olsunlar dediniz. Kim, hangi konuda dikkat olsun?” sorusuna ise Coşkun şöyle yanıt verdi: “Sadece mağdur kısmını niye alıyorsunuz? Çalışma arkadaşlarımın çoğunu da tanıyorum. O yüzden onlara karşı söyledim, doğruları konuşsunlar diye ifadeler konusunda dikkatli olmalarını istedim” dedi.

Rapor yüzde 80 kusurlu bulmuştu, Coşkun inkar etti

Coşkun, önceki patlamalarda hayatını kaybeden bazı kişilerin, iş saatleri dışında hayatlarını kaybettiğini söylerken SGK raporuna göre fabrika yönetimi yüzde 80 kusurlu bulunmuştu. Coşkun, 2009’da da 37 kişinin yaralanmasıyla ilgili “Hastaneye gidenler yaralanmış sayılıyor o şekilde” diye konuştu.

Davanın avukatı Can Atalay, duruşma öncesi “Bu memlekette insanların hayatı hiçe sayılmasın diye buradayız” açıklamasını yaparken atlamada yakınını kaybeden Hatun Tepeçınar, “İşçilerin emekçilerin hiçe sayıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Biz böyle bir ülke istemiyoruz. Eğer bir fabrikada gereken şartlar yerine getirilmediyse bu bilerek adam öldürmedir. Kasten adam öldürmeden cezalandırılmalarını istiyoruz” diye konuştu.

Sanıklardan itiraf: Barut üretildi, tespitler yazılmadı

Tutuklu yargılanan sorumlu müdür Asiye Angın ise diğer sanıkların aksine barut üretimini bizzat gördüğünü, fabrikada barut üretimi yapıldığını söyledi. İş güvenliği uzmanı Aslı Bozkurt ise “Çin mahallesi denetim raporlarında ve benden önceki İSG uzmanlarının raporları arasında yoktur. Hasan Ali Velioğlu tespitleri İSG defterine dahi yazmamızı istemezdi” dedi.

Fabrikanın yöneticilerinden ve tutuksuz olarak yargılananlardan Ahmet Çağırıcı ise en dikkat çekici ifadeyi verdi. Çağırıcı, Yaşar Coşkun ve Ali Rıza Coşkun’un akrabası olduğunu ancak altı yedi yıl boyunca hiçbir denetim görmediğini söyledi.

“Evet, 12 bin 500 TL’lik havalandırmayı yaptırmadın”

Çağırıcı ayrıca patlamanın olduğu yer ve alınmayan önlemlere dair şunları söyledi: “Fabrikada çalışan Çinli, beni ‘Buradaki iş tehlikeli, insanları zorlamamak gerek’ diye uyarmıştı. Keşke işçilerim hayatta olsaydı ve üretim için baskı yapmadığımı söyleselerdi. Yaşar Coşkun akrabamdır. Evet, Ali Rıza Coşkun eniştemdir. Ancak doğruları söylemeye gayret ettim. Hasan Ali Velioğlu hepimizin üstündeydi. Yaşar Coşkun ifadesi sırasında ‘Ben  500 bin TL maaş ödüyorum, 12 bin 500 TL’lik havalandırmayı mı yaptıramayacağım’ dedi. Evet yaptıramadın. Bu da senin ayıbın olsun. Yaptırsaydın belki şimdi patlamada ölenler aramızda olurdu. Ben kolumu ve gözümü kaybettim ama gerçekleri söylemek için buradayım, ben de şikayetçiyim. Ali Rıza Coşkun ve Yaşar Coşkun’dan şikayetçiyim.”

Davanın avukatı Can Atalay, duruşma öncesi, “Bu memlekette insanların hayatı hiçe sayılmasın diye buradayız” açıklamasını yaparken Patlamada yakınını kaybeden Hatun Tepeçınar, “İşçilerin emekçilerin hiçe sayıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Biz böyle bir ülke istemiyoruz. Eğer bir fabrikada gereken şartlar yerine getirilmediyse bu bilerek adam öldürmedir. Kasten adam öldürmeden cezalandırılmalarını istiyoruz” diye konuştu.

Duruşmayı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekili Erkan Baş, bağımsız milletvekili Ahmet Şık ve Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da takip ediyor.

Davanın ilk duruşması 6 Ocak 2021 tarihinde yapılmıştı.

Ne olmuştu?

Hendek’te yaşanan patlamaların ardından Büyük Coşkunlar fabrikasının sahipleri Yaşar Coşkun ve Ali Rıza Coşkun ile birlikte beş kişi tutuklanmıştı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, patlamadan sonra, fabrikanın sahibi Yaşar Coşkun’la görüştüğünü duyurmuş, Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (MÜSİAD) patlama sonrası verdiği moral yemeği eleştirilere konu olmuştu. 

Yaşar Coşkun, aynı zamanda MÜSİAD Sakarya Şube Başkanı’ydı ve davada kendisini temsil eden avukatı ise Sakarya Barosu Başkanı Abdurrahim Burak.

Patlamaların ardından bölgeye gitmiş, tanıklarla konuşmuştuk. Patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları hem fabrikadaki çalışma koşullarını hem de ihmalleri Medyascope’a anlatmıştı.

Büyük Coşkunlar Piroteknik Kimya Oyuncak ve Havai Fişek şirketi, 1966 yılında Hüseyin Coşkun tarafından kuruldu. Türkiye’nin ilk havai fişek fabrikası olma özelliğini taşıyan Sakarya – Hendek’teki fabrika ise 2007 yılında inşa edildi.  

İlk patlama değil

Büyük Coşkunlar’ın sahibi olduğu havai fişek fabrikalarında yaşanan patlamalar sonucu bugüne kadar en az altı işçi hayatını kaybetmiş, 100’e yakın işçi yaralanmıştı.

2007: Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası’nda barut üretiminde kullanılmak üzere kömür öğütülen bölümde patlama meydana geldi, bir işçi yaralandı.

2009: Fabrikada patlama meydana geldi, laboratuvarda çalışan işçi Mehmet Arıcı hayatını kaybetti, 37 işçi yaralandı. 

2009: Fabrikanın maytap imalathane bölümünde patlama meydana geldi, bir işçi hayatını kaybetti, bir işçi yaralandı.

2011: Bu yıl meydana gelen patlamada, fabrikada işçi olarak çalışan Hediye Hallacı hayatını kaybetti, 10 işçi yaralandı.

2012: Fabrikada yangın çıktı, can kaybı yaşanmadı.

2014: Yine bir patlama yaşandı ve enkaz altında kalan işçi Yılmaz Şapoğlu hayatını kaybetti, bir işçi de yaralandı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.