Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Genç hukukçular stajyerlik döneminde yaşadıklarını Medyascope’a anlattı – “Herkes sorunun kaynağını biliyor fakat kimse ilgilenmiyor, Sayın Feyzioğlu bize kulaklarını tıkamaya son vermeli”

Avukatlar Sendikası Stajyer Avukatlar Komisyonu’nun hazırladığı “2021 yılı Avukatlık Staj Değerlendirme Raporu’na” göre stajyer avukatların yüzde 94’ü asgari geçimlerini sağlayamıyor. Mesleğe yeni başlayan avukatlar, stajyerlik dönemlerinde karşı karşıya kaldıkları emek sömürüsü ve mobbing nedeniyle stajlarının amacına uygun olarak geçmediğini belirtiyor. Hukuk fakültesi öğrencileri, stajyer avukatlar ve avukatlar stajyerlik döneminde yaşadıklarını Medyascope’a anlattı. 

“Hukuk fakülteleri mesleğe yetiştiremiyor, eksik ve yeterli olmayan bir şekilde mezun oluyoruz”

Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Berkay Öztürk, hukuk fakültelerinin sayılarının ve kontenjanlarının son senelerde bilinçsiz bir şekilde arttığına dikkat çekti. Hukuk eğitiminde pratiğe dair çok az şey gördüklerini belirten Öztürk, “Oldukça yoğun bir programımız olmasına rağmen çoğu konuda eksik ve yeterli olmayan bir şekilde mezun olunuyor. Yüzlerce hatta binlerce kişilik amfilerde dersleri görmek akademisyenlere ve verilen eğitime erişimi oldukça engelliyor. Üniversitede öğrendiklerimizin pratik alanda izdüşümünü tecrübe etmek için yaz stajları yapmaya çalışıyoruz ancak çoğu arkadaşımız yaz stajı bulamıyor. Bulabilen arkadaşlarımız da mesleğe dair tecrübe edinmekten ziyade hiçbir ücret almadan ofis işlerinde ve adliyelerdeki işlerde koşturuluyor” dedi. 

Hukuk öğrencisi İrem Gündoğan da hukuk fakültelerinde yaşanan sorunlara değindi ve kontenjanların azaltılması ve hukuk fakültelerinin yarısından çoğunun kapatılması gerektiğini söyledi. Gündoğan şöyle konuştu: “Hukuk fakültesi açmak fazla maddi külfet ve teknik eğitim araçları gerektirmediği için vakıf üniversiteleri yönünden büyük bir gelir kapısı olarak görülüyor. İnanabiliyor musunuz geçen yılki verilere göre hukuk fakültesi dekanlarının tam 19’u hukukçu değil. Bunların içinde veterinerlik yapanlar olduğu gibi çoğunu ilahiyatçılar oluşturuyor. Hukuk fakültelerinin akademik kadroları oldukça yetersiz.”

“Bilmeyenler adliye stajı için devlet kanalıyla para aldığımızı düşünüyor, halbuki para almayı bırakın ücret yatırmadan staja başlayamıyoruz”

Gündoğan, okul bittikten sonra karşılaştıkları prosedürü anlattı ve çalışacak bir yer bulamadığını sözlerine ekledi: “Okul bittikten sonra bir yıllık avukatlık stajına başlıyoruz. Bu stajın ilk altı ayı ‘adliye stajı’ diye geçiyor. Bilmeyenler adliye stajı için devlet kanalıyla para aldığımızı düşünüyor, halbuki para almayı bir kenara bırakalım öğrenci kredimizin bile kesildiği bu dönemde 550 lira staj kaydiyesi ücreti yatırmadan staja başlayamıyoruz. Bu dönemde şanslı olanlar aynı zamanda bir büro bulup çalışabilirken birçoğumuz maalesef bulamıyor. Bir yıllık stajın ikinci altı aylık döneminde ise yasal olarak bir avukatlık bürosunda çalışmak zorunlu. Ben ikinci altı aylık dönemimin başlamasına çok kısa bir süre kaldığı halde henüz çalışacak bir yer bulamadım. Bu şekilde devam ettiği sürece ruhsatımı almam da mümkün değil.” 

“Bana çok büyük bir travma ve boyun fıtığı bıraktılar”

Avukat Zeynep Altun ise stajını çok büyük bir şirkette yaptığını ve bu şirkette kendisine masa ve bilgisayar tahsis edilmediğini söyledi. Kendisine verilen işleri masa ve bilgisayarı olmadan yapmaya gayret ettiğini anlatan Altun, “Bu süreçte bana iş vermeye devam ediyorlardı. Bilgisayarım olmadan bunları yapmamı bekliyorlardı. İnsanlar tuvalete gittiğinde, sigara molasına gittiğinde ben onların masalarında ve bilgisayarlarında bana verilen işleri yapmaya çalışıyordum. Uzun sürecek ve sürekli çalışmamı gerektirecek bir proje oldu. Klasör klasör dosyalar vardı ve hepsini okumam gerekiyordu. Üç tane avukatın önünde iki ay boyunca yerde oturup o dosyaları okudum. Başım sürekli öne eğik olduğu için de boyun fıtığı oldum” dedi. 

“Stajyer avukatlar işi öğrenmek yerine şoför, çevirmen ve sekreter olarak çalıştırılıyor”

İrem Gündoğan, stajyer avukatların staj yaptıkları dönemde hukuk fakültesinde aldıkları teorik eğitimi pratiğe dökmek yerine bambaşka işlerde kullanıldığını söyledi. Gündoğan birçok arkadaşının şoför, çevirmen ve sekreter olarak çalaıştırıldığını şu sözler ile anlattı: “‘Ben artık şoför olarak çalışmaktan bıktım’ diyen bir arkadaşım bir sonraki iş görüşmelerinde ehliyeti olmadığını belirtti. İyi seviye İngilizce’ye sahip olanlar sadece sabahtan akşama kadar çeviri yapıyorlar. Başka bir arkadaşım sekreter olarak çalışıyor. Bir diğeri ise yanında çalıştığı avukatın evinin mutfak alışverişini yapıp, avukatın eşine hediye seçip gönderiyor. Üstelik bunları yapan avukatlar sosyal medyada riyakârca Molierac’tan alıntı yaparak, ‘Avukatlar tarih boyunca köle kullanmadılar ama hiçbir zaman efendileri de olmadı’ gibi paylaşımlarda bulunuyorlar.”

Avukat Zeynep Altun ise mobbingin stajyerlik döneminde yaşanan en büyük sorunlardan biri olduğu görüşünde. Mobbingin sadece stajyer avukatlara değil, diğer avukatlara da yapıldığını dile getiren Altun, “Baro sitesindeki ilanlar İstanbul Barosu veya Barolar Birliği tarafından denetlenmiyor. Stajyer çalıştırma işi daha resmi ve sistematik bir şekilde yapılmalı” dedi. 

“Hayatımın iki zor dönemi vardı: Biri üniversiteye başladığım ilk dönem, ikincisi ise stajyerliğe başladığım dönem” 

Avukat Yüksel Karaman ise stajyerlik döneminde yaşadıklarını hayatının en zor dönemlerinden biri olarak nitelendirdi. Stajyerlik döneminin mecburi bir süreç olduğunu ve bu süreçte de bir kurumsallık olmadığını vurgulayan Karaman, “Stajyerlik döneminde üzerinizde oldukça büyük sorumluluklar var. Adliyelerde iş yapmayı, memurlar ile iletişim kurmayı öğrenmek zorundasınız. Adliyeden ofise döndüğünüzde size verilen işi tamamlamış olmanız gerekiyor. Bir yandan da hırs yapıyorsunuz çünkü stajyerlik döneminde işi öğrenmiş olmalısınız ki avukat olduğunuzda siz daha iyi yapabilesiniz” diye konuştu.  

Hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra stajyerliğe başlarken sudan çıkmış balığa döndüğünü belirten Karaman şöyle devam etti: “Fakülteden çıkıp stajyerliğe başladığımızda sudan çıkmış balığa dönüyoruz. Bir daha bu kadar zor bir dönem ile karşılaşır mıyım, bilmiyorum. Okulu bitirmişsiniz fakat avukat değilsiniz, öğrenci değilsiniz, garip bir şeysiniz hatta hiçbir şeysiniz. Bu süreçte herkes size yükleniyor, kimse umursamıyor, değer vermiyor ve zor bir süreçten geçiyorsunuz.”

“Stajyer avukatlara özlük hakları tanınmalı, ücret ödenmesi kararlaştırmalıdır”

Stajyerlerin maddi anlamda da sıkıntı yaşadığını belirten genç hukukçular, staja başlarken kendilerinden sigorta kaydı olmadıklarına dair bir yazı talep edildiğini söyledi. Sigortalı olmadıkları için sigortalı bir çalışan gibi ücret talep edemediklerini ve bu yüzden bazen karın tokluğuna bazen de bedavaya çalıştıklarını dile getirdi. Kimi avukatların yardım ettiğini fakat kimilerinin ise zaten zorunlu staj olduğu için kendilerini umursamadıklarını dile getiren genç hukukçular, stajyer avukatlara özlük haklarının tanınması gerektiğini vurguladı. 

Beş sene önce stajyer olduğunu ve o zaman aldığı maaşın 1,500 TL olduğu söyleyen Altun, “1,500 TL o zamanın şartlarında iyi bir paraydı. Tabii ki tek başına geçinmeye yetmiyordu ama ailemden de yardım alıyordum. Fakat şu anda da halen 1500 TL’ye çalışan stajyerler bulunuyor ve ekonomi beş sene önceki gibi değil” dedi. Genç avukatların durumunun oldukça vahim olduğunu belirten Altun, “Böyle giderse birkaç seneye stajyer avukatlar staj yapacak yer bulamayacak ve staj yapmak için maaş almayı bırakın üstüne para verecekleri bir düzen oluşacak. Bu durum da zaten itibarsızlaştırılmış mesleğimizi bulunduğundan daha kötü bir duruma getirecek” diye ekledi.  

Gündoğan da stajyer avukatların yaşadıkları maddi sorunlara çözüm olması için yasal stajda sosyal güvenceler sağlanmasının önemini vurguladı. Gündoğan, “Stajyer avukatlara özlük hakları tanınmalı, ücret ödenmesi kararlaştırılmalıdır. Bu köle düzeninde bile çalışacak yer bulamayan stajyer avukatlar ücret meselesi söz konusu olduğunda kesinlikle stajyer avukat bulundurmaktan imtina edeceklerdir. Bunun önlenmesi için ise stajyer avukatlara barolar ve devlet kanalıyla ödeme yapılması gerektiği kaçınılamaz bir gerçek” diye konuştu.  

“Ofiste stajyer varsa, bütün angarya işleri o yapar” diyen stajyer avukat Fahri Aslan ise stajyer avukatların yaşadıkları sorunlarının en büyüğünün maddi sorunlar olduğunu söyledi. Aslan, “Yasal düzenleme yok, stajyerlerin aldığı ücret çok yetersiz. Piyasada kim ne kadar tuttursa o kadara stajyer alıyor. Kimileri 1000 TL diyor, kimileri 1,500. Standart bir ücret yok” dedi.

Sorunun çözümü ne olmalı? 

Öztürk’e göre, devlet hukuk öğrencisinin yanında olduğunu göstermeli ve sosyal devlet vazifesini gerçekleştirmeli. Barolar ve hukuk fakültelerinin iç içe olması gerektiğini ve beraber projeler geliştirmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Hükümet, hukuk öğrencilerinin avukat, hâkim, savcı olacağının ve bürokrasinin önemli yerlerinde görev yapacağının bilincinde olmalıdır. Unutulmamalıdır ki hukuk öğrencileri bu fakülteleri kazanmak ve layıkıyla bitirebilmek için yıllarını ve emeklerini verdi” diye konuştu.

Stajyer avukat Fahri Aslan ise sorunun çözümünün iki kademeli olduğunu ve bu kademelerin yasal düzenlemeler ile avukatların bu soruna bakış açılarının değişmesi olduğunu belirtti. Öncelikle barolar ile işbirliği yapılarak yasal düzenlemeler getirilmesini gerekliliğini vurgulayan Aslan, “Herkes sorunun kökünü biliyor ama kimse ilgilenmiyor. Oysa bütün avukatlar da bu süreçleri yaşadılar ve bulundukları noktalara ulaştılar. (Türkiye Barolar Birliği Başkanı) Metin Feyzioğlu bize kulaklarını tıkamaya son vermeli” dedi. 

Stajyer avukatların ve avukatların yaşadıkları sorunlar kronikleşmiş durumda. Bu sorunun çözümü için de günü kurtaracak değil, birtakım köklü değişiklikler gerekiyor. Bu değişikliklerin başında da hukuk fakültelerindeki eğitim seviyesinin artırılması, stajyerlerin maddi ve manevi yönden desteklenmesi ve Adalet Bakanlığı ile Türkiye Barolar Birliği’nin ortaklaşa bir adım atarak samimi politikalar geliştirmesi gerekiyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.