Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ hakkında, bir gazeteye verdiği demeçte söyledikleri nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Türk Ceza Kanunu’na göre söz konusu suçlama bir yıldan üç yıla dek hapis cezasını öngörüyor.
Başbuğ hakkında, “Türkiye Cumhuriyeti’nde Güç Odaklarının Mücadelesi” serisinin üçüncü kitabı olan “Güç Odaklarının Mücadelesi III: 1961-1980” başlıklı kitabına dair Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan söyleşideki sözleri nedeniyle soruşturma başlatılmıştı.
Demirören Haber Ajansı’nın haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu’nca hazırlanan iddianamede, aralarında Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Rize İl Başkanlığı, bazı AKP il ve ilçe başkanları ile kadın kolları başkanlarının da bulunduğu toplam 166 kişi “müşteki” sıfatıyla yer aldı.
İddianamede, 4 Ocak 2021’de Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan söyleşide, “Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir’de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi. Çünkü erken seçim kararı alınmış bir hükümete karşı bir askeri darbenin gerçekleştirilmesi, açıkça milletin siyasi idaresine de vurulacak bir darbe olurdu” diyen Başbuğ’un bu sözlerle “‘darbe’ imasında bulunduğu, bu şekilde ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme veya aşağılama’ suçunu işlediği” iddia edildi.
“Savunma yapmayacağım” demişti
Soruşturma kapsamında 10 Şubat’ta İstanbul Adliyesi’nde ifade veren Başbuğ, sosyal medya hesabından ve kendi adını taşıyan internet sitesinden şu açıklamayı paylaşmıştı:
“Dünya Adalet Projesi’nin ‘Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde, Türkiye 2020 yılında, 128 ülke arasında 107. sırada yer almıştır. Bu Türkiye’ye yakışan bir sonuç değildir.
Hukukun üstünlüğü konusunda bir ilerleme, iyileştirme gerçekleştirilemeden, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sorunları, başta ekonomi olmak üzere, çözebilmesi zordur. Bu nedenlerle hukuk ve yargı konusu, Türkiye’nin birinci öncelikli sorunudur, konusudur.
Son kitabım ‘Türkiye Cumhuriyeti’nde Güç Odaklarının Mücadelesi’, kitap serisinin üçüncüsüdür. Bu kitap 1961-1980 dönemini, o günün şartlarında ve o günlerde gelişen olaylar çerçevesinde değerlendirmektedir.
4 Ocak 2021 günü bir gazetede bu kitabın tanıtımıyla ilgili bir söyleşim yayınlandı. Bu söyleşiden hareket edilerek hakkımda suç duyurularında bulunuldu. Hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu, var olduğu bir ortamda, bu söyleşiden bir suç unsuru çıkartılabilmesi söz konusu bile olamaz.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Bu nedenlerle, bu suç duyurularına itibar etmiyorum. Bu inançla da, bu suç duyurularına karşı hiçbir şekilde savunma yapmayacağım. Bu davranış, Anayasa’ya, hukukun üstünlüğüne ve kendime olan saygımın doğal sonucudur.”