İstanbul’da bir yazılım firması, çalışanlarına evden çalışma kurallarını gönderdi. Şirket, çalışanlarının en doğal hakkı olan yemek molasını kaldırırken tuvalete giderken dahi telefonlarını yanlarına almalarını şart koştu. Bunun yanında “Alışverişe gittim, tuvaletteydim” gibi mazeretlerin de kabul edilmeyeceği belirtildi. Bu sadece bir örnek ve evden çalışanlar her gün bu tür baskılarla karşı karşıya.
Koronavirüs salgınında eve kapanmayla birlikte birçok firma evden çalışma sistemine yeniden geri dönerken çalışanlar için koşullar daha da zorlu hale gelmeye başladı. Evden çalışanlar en fazla bitmeyen toplantılardan, belirsiz mesai saatlerinden, ekstra haklarının evde oldukları için tanınmamasından ve psikolojik yorgunluktan şikayet ediyor. Akademisyenler ise evden çalışmayla birlikte işveren denetiminin arttığını ve çalışanlar üzerinde sürekli bir baskı olduğunu söylüyor.
17 günlük kapanmanın bitmesine altı gün var ve birçok firmada çalışan işçiler, evde çalışırken haklarından feragat etme durumunda kalıyor. Örneklerden biri de İstanbul’dan. Bir yazılım firması, tüm çalışanlarına maille uyulması gereken kurallar listesi gönderdi.
Aşağıda görseli bulunan kurallar listesine göre, tüm çalışanların cep telefonlarını sürekli yanında bulundurmaları zorunlu tutuldu ve parantez içinde de “tuvalete giderken bile” ibaresi eklendi. Bu süreler, telefonlarına ulaşılamayan çalışanların yıllık izinlerinden düşülüyor.
Aynı şirkette kapanma süresince öğle tatilleri kaldırılırken mesainin 09.00 ile 18.45 saatleri arasında yapılması, yani artırılması kararlaştırıldı. Şirkette mesai dışı izinler de kaldırılırken günlük Zoom toplantılarına herkesin mazeretsiz katılması şart koşuldu.
Son maddede ise “Alışverişe gittim, tuvaletteydim” gibi cümlelerin mazeret olarak kabul edilmeyeceği belirtildi.
Örnekte görüldüğü gibi, evde çalışanların mevcut tüm hakları ellerinden alınmaya çalışılırken çalışanlar, tuvalete giderken bile telefonunu yanına alarak, yemek molası vermeyerek, mesai saatleri artırılarak çalışmaya zorlanıyor.