Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın, şirketi The Trump Organization’daki sağ kolu Allen Weisselberg, 15 yıllık vergi kaçakçılığının üstünü örtmekle suçlanıyor

Eski ABD Başkanı Donald Trump’ı şöhretine, servetine ve nihayetinde Beyaz Saray’a kavuşturan emlak şirketi The Trump Organization ve Trump’ın sağ kolu olarak tanınan Mali İşler Baş Direktörü Allen Weisselberg, bugün (2 Temmuz) 15 yıllık vergi kaçakçılığının üstünü örtmekle suçlandı.

New York-Manhattan Bölge Savcılığı, eski ABD Başkanı Trump’a ait 500’e yakın şirketi içinde barındıran The Trump Organization’ın Mali İşler Baş Direktörü Allen Weisselberg hakkında, gelir olarak rapor etmesi gereken 1 milyar 760 milyon dolar değerindeki maddi avantajı vergilendirmediği gerekçesiyle iddianame hazırladı.

İddianameye göre Weisselberg, şirketin sağladığı ek imkanlar sayesinde New York eyaletinde lüks bir daire ve iki lüks araba sahibi oldu. 24 sayfalık iddianameye göre The Trump Organization’ın, mali işler baş direktörüne sağladığı diğer ek imkanlar, nakit ödemeler ve Weisselberg’in torunlarının okul masrafları. Weisselberg’in 1,7 milyar doları aşan bu imkanları kayda almayarak vergi kaçırdığı iddia ediliyor. İddianamede vergi kaçakçılığının yanı sıra belgede tahrifat, komplo ve hırsızlık gibi suçlamalar da yer alıyor.

İddianamede ayrıca, The Trump Organization da maaş bordrosu vergilerini ödemeyerek kendi yükümlülüklerinden kaçınmakla suçlanıyor.

Trump’ın yakın çevresinden bir isim olan, sağ kolu olarak bilinen ve neredeyse 50 yıldır The Trump Organization’da çalışan 73 yaşındaki Weisselberg, kelepçeyle getirildiği mahkemede hakkındaki tüm suçlamaları reddetti.

“Kapsamlı ve cüretkâr bir kaçakçılık”

Manhattan Bölge Savcısı Cyrus R. Vance Jr.’ın genel danışmanı Carey Dunne, “Gördüğümüz şey aslında oldukça kapsamlı ve cüretkâr bir yasadışı ödeme planı” dedi.

İddianamaye göre Weisselberg, vergi belgelerinde görünmeyen gizli maddi imkanları kabul edip gelirlerini eksik bildirmiş. Weisselberg’in, söz konusu gelirini şirket kayıtlarından uzak tutsa da bilgisayar ortamında, dijital bir tabloya aktardığı da iddia ediliyor.

Savcılık, iddianame sunulmadan önce, daha geniş bir soruşturmaya yardımcı olabilecek bilgileri vermesi ihtimalini gözeterek aylarca Weisselberg’le işbirliği yapmak için uğraştı. Savcılar, Weisselberg’in kişisel vergi beyannameleri ve banka kayıtlarının mahkemeye sunulmasını istemiş, bir dizi mali anlaşmasını gözden geçirmiş ve eski gelinini sorguya çekmişti. Ne var ki Weisselberg, savcılığın bütün bu adımlarına rağmen işbirliğine yanaşmadı.

Weisselberg, mahkeme tarafından suçlu bulunduğu takdirde on yıldan fazla hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilir.

“Cadı avı devam ediyor”

İddianamede ne Trump’ın kendisi ne de başka bir yönetici suçlanmadı ancak New York Times’ın bildirdiğine göre, iddianame açıklandıktan sonra Trump, tüm bu suçlamaları “siyasi bir cadı avı” olarak nitelendirdi. Trump, “Radikal solcu Demokratlar’ın siyasi cadı avı devam ediyor. Şimdi de görevi New York üstlendi. Bu, ülkemizi hiç olmadığı kadar bölüyor” diye konuştu.

Kamuoyunda, savcılığın Weisselberg’i, Trump aleyhinde ifade vermeye ikna etmeye çalıştığı ve davanın ucunun Trump’a da dokunabileceği yönünde söylentiler yayılıyor. Bu söylentiler ışığında Trump’a, Weisselberg’e uygulanan baskı nedeniyle endişe duyup duymadığı sorulduğunda, cevabı şu oldu: “Weisselberg onurlu bir adam. Sonuna kadar yanındayım.”

Trump herhangi bir suçla itham edilmemiş olsa da iddianame, mitingler düzenlemeye devam ettiği sırada kendisine vurulan bir darbe olarak görülüyor.

“Dava, şirketlerin adı Trump olduğu için açıldı”

The Trump Organization’ın avukatları, davanın sivil vergi makamları tarafından çözülmesi gerektiğini söyleyerek davayı “uygunsuz ve haksız” olarak nitelendirdi. Avukatlar Alan S. Futerfas, Bettina Schein ve Susan R. Necheles, “Bize göre bu dava, şirketlerin adı Trump olduğu için açıldı. Bu dava, yerel savcıların federal siyasi muhalifleri ve düşmanları hedef aldığının kanıtı” açıklamasında bulundu.

The Trump Organization’dan yapılan açıklamada da “Weisselberg, Trump’a zarar vermek için kullanılıyor. Bu hukuk değil, siyasettir” denildi.

Derleyen: İlayda Öykü Biberoğlu

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.