Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Melih Bulu görevden alındı, Prof. Dr. Yalçın Karatepe ve CHP Milletvekili Yunus Emre kararı değerlendirdi: “Bu karardan çıkaracağımız ders, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenlerinin tüm baskılara rağmen haklarının bilincinde olduğudur”

Boğaziçi Üniversitesi’ne 2 Ocak 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararı ile rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu, bugün (15 Temmuz) yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzası ile görevinden alındı. Bulu’nun görevden ayrılmasını akademisyen ve Medyascope yorumcusu Prof. Dr. Yalçın Karatepe ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Doç. Dr. Yunus Emre değerlendirdi. 

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı olarak 2012-2015 yılları arasında görev yapan Prof. Dr. Yalçın Karatepe, bu kararın Boğaziçi Üniversitesi’nin başarısı olduğunu söylerken, “Pek çok üniversiteye dışarıdan rektör atandı ama benzer tepkileri görmedik. Melih Bulu geldiği günden beri istenmiyordu. Boğaziçi’nde hiçbir kurul çalışmadı” dedi. Yunus Emre ise Bulu’nun atanmasının akademik liyakat ve ehliyet ile hiçbir şekilde örtüşmediğini vurgulayarak, “Buradan çıkaracağımız ders, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenleri tüm baskılara rağmen haklarının bilincinde olduğudur” diye konuştu.

“Başka üniversitelerde bu kadar kararlı ve istikrarlı bir tepki görmedim”

Yalçın Karatepe, alınan bu kararda Boğaziçi Üniversitesi’ndeki akademisyenlerin ve öğrencilerin ortaya koyduğu protestoların önemli olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu karar Boğaziçi’nin başarısıdır. Pek çok üniversiteye dışarıdan rektör atandı ama benzer tepkileri görmedik. Melih Bulu geldiği günden beri istenmiyordu. Boğaziçi’nde hiçbir kurul çalışmadı. Bu sebeple değişiklik yapmak zorunda hissettiler. Diğer hiçbir üniversitede bu kadar kararlı ve istikrarlı bir tepki görmedim.”

Yalçın Karatepe

“İyi bir yönetici, yönettiği gruplarla birlikte çalışır, otorite kullanmaz”

Karatepe, hem fakülte hem de üniversite yönetiminde karar alma süreçlerinin işlemesi için öğrenciler ve akademisyenlerle sağlıklı ilişki kurmanın önemli olduğunu vurguladı: “Sağlıklı ilişki kurmadan fakülteleri de üniversiteleri de yönetemezsiniz. Üniversitede kararlar almak için kurullar, senatolar gibi pek çok kurulun işletilmesi gerekiyor. Eğer bu kurullar direnç gösterirse hareket alanı epey sınırlanır. Boğaziçi’nin yaptığı da buydu. İyi bir yönetici, yönettiği gruplarla birlikte çalışır, otorite kullanmaz. Hem öğrenci hem akademik kadro ile diyalog süreçlerinin sürekli ve açık olması lazım.” dedi.

“Melih Bulu daha önceki çalışmaları itibarıyla Boğaziçi’nde öğretim üyesi olmaktan uzak birisi”

Yüksek lisans ve doktora eğitimlerini Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamlayan, akademisyen ve CHP İstanbul Milletvekili Doç. Dr. Yunus Emre ise Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasının ehliyet ve liyakat ilkelerine aykırı olduğunun altını çizdi. Yunus Emre şöyle kunuştu:

“Bir üniversitenin olmazsa olmazı ehliyet ve liyakat ilkesidir. Melih Bulu, daha önceki çalışmaları itibarıyla Boğaziçi’nde öğretim üyesi olmaktan uzak birisi. Akademik liyakat bakımından çok sorunlu bir atama. İkincisi Melih Bulu’nun tezinde yaptığı bazı alıntıları uygun şekilde yapmadığı ve bunun intihal olarak nitelendirilebileceğine ilişkin uzman görüşleri var. Bu da oldukça önemli bir konu. Bir rektörün akademik dürüstlük ilkesine uygun olması gerekir.”

Yunus Emre

“Melih Bulu üniversitenin kültürüne çok aykırı şeyler yaptı”

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki akademisyenlerin öğrencilerine çok değer verdiğini ve Bulu’nun yaptığı işlemlerin akademik özgürlüğe aykırı olduğunu söyleyen Yunus Emre, “Boğaziçi Üniversitesi öğrenci dostu bir üniversitedir. Melih Bulu üniversitenin kültürüne çok aykırı şeyler yaptı, mezunları üniversiteye sokmadı, öğrenciler darp edildi, gözaltına alındı. Bunlar Boğaziçi kültürüne çok aykırıydı” dedi.

“Bir korku iklimi yaratıldı, bu şartlarda toplumun siyasal olaylara katılımın engellenebileceği düşünüldü”

2016’daki Olağanüstü Hal (OHAL) dönemiyle birlikte yurttaşların toplumsal ve siyasal olaylara katılımının sistematik bir şekilde engellenmeye çalışıldığını, bu sayede yaratılan korku ikliminin kolektif hareketlere katılımı önlemeyi amaçladığını dile getiren Yunus Emre sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir korku iklimi yaratıldı. Üniversiteden hocalar atıldı. Hayatı boyunca terörle, şiddetle ilişkisi olmayan insanlar bir bildiriye imza attıkları için üniversiteden atıldı. Gazeteciler işinden oldu. Kadri Gürsel, Murat Sabuncu ve Ahmet Şık gibi gazeteciler hapse atıldı. Yine işçi sendikalarının aldığı birçok grev kararı yasaklandı. Bu şartlarda toplumun siyasal olaylara katılımın engellenebileceği düşünüldü.”

“Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenleri tüm baskılara rağmen haklarının bilincinde”

Bu süreçten bütün yurttaşların ders çıkarması gerektiğini ifade eden Yunus Emre, “Buradan çıkarılacak ders, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri ve akademisyenlerinin tüm baskılara rağmen haklarının bilincinde olduğudur. Türkiye’de kolektif harekete katılmama gibi bir şey gelişti. Kolektif harekete katılma Türkiye’yi bir çatışma ya da savaşa sürüklemek değil, bir haksızlığı kabul etmemektir” diye konuştu.

“Yurttaşların aktif katılımı varsa kamusal insan ve demokrasi vardır”

Türkiye’nin ihtiyacının aktif yurttaşlık olduğunu ve bunun önündeki engelleri kaldırmanın siyasetçilere düştüğünü kaydeden Yunus Emre, bir ülkede demokratik işleyişi sağlayan faktörün, yurttaşların aktif katılımı olduğunu savundu. Yunus Emre sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Yurttaşların aktif katılımı varsa kamusal insan ve demokrasi vardır. Aktif yurttaşlığın, yurttaşların haklarının bilincinde olarak olaylara katılması ile alternatifini partiler gibi düşünmek doğru değil. Onun da yeri ayrı ama ‘Yurttaşlar evinde otursun, partiler yapsın’ derseniz buradan demokrasi çıkmaz, bu partileri de çürütür. Bu nedenle çıkarılacak çok ders var.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.