Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Tokyo 2020’nin ardından: 15,4 milyar dolarlık masrafla, seyircisiz ev sahipliği

125 yıllık modern olimpiyat oyunlarının sonuncusu Tokyo 2020 sona erdi. Koronavirüs salgını nedeniyle bir yıl gecikmeli düzenlenen Tokyo 2020’deki satırbaşlarını Medyascope Spor Editörü Doğa Üründül yazdı.

205 Ulusal Olimpiyat Komitesi, bir Mülteci Olimpiyat Komitesi, 42 müsabaka yeri, 33 spor, 32 Uluslararası Federasyon, 339 madalya etkinliği, beş yeni spor ve birçok rekor Tokyo 2020’de yaşandı.

Olimpiyat oyunlarına ev sahibi olmak ya da olmamak işte bütün mesele…

Japonya’nın 15,4 milyar dolar harcayarak bir yıl gecikmeli ve kısmi seyircili olarak düzenlediği olimpiyat oyunlarında, oyunlar sonrası konuşulduğu üzere bu maliyetle yapılabilecekler gündemin ilk sırasında. Yapılan araştırmalara göre, eğer Japonya’nın başkenti Tokyo ev sahibi olmasaydı, 15,4 milyar dolar harcanarak, 300 tane 300 yataklı hastane veya bin 200 tane ilkokul hizmete açılabilirdi. 

Baron Pierre de Coubertin’in hayali halen zarar ediyor

Lakin olimpiyatlar hep bu tartışmalarla başladı ve bitti. Modern olimpiyatların kurucusu, Fransız aristokrat Baron Pierre de Coubertin’in 1892’de oyunların tekrar canlandırılması amacıyla yaptığı konuşma, çoğu dinleyici tarafından şaka olarak görülmüştü. Çünkü ülkelerin ekonomisi böyle bir organizasyonu kaldırabilecek güce sahip değildi ve en önemlisi spor halen amatör bir “iş/hobi” aracı olarak görülüyordu.

Dünyanın en kuvvetli üçüncü ekonomisi olan Japonya’da halk oyunlara çekingen yaklaşsa da müsabakaların başlamasıyla bu hava dağıldı. 1896 Atina’dan günümüze kadar değişen yapısını en iyi özetleyen cümle ise spor tarihçisi David Goldblatt’in tanımı oldu. “Gezici sirk” olarak nitelendirdiği olimpiyatları, “1992 Barselona istisna olmak üzere hiçbir çağdaş olimpiyat, ev sahipliği yapan şehirlerin ekonomik büyüme hızını, yetkinlik ve istihdam düzeyini, verimliliğini veya turistlerden elde ettiği geliri artırmadı” yazarak, ekonomik bir zorlayıcı olarak konumlandırdı. The Guardian’da çıkan yazısında değindiği en önemli konulardan biri de spor faaliyetlerine olan ilginin artacağı mitiydi. Hatta 2012 Londra Olimpiyatları’ndan sonra hükümetin zorunlu olarak kemer sıkma politikasına geçmesi ve birçok spor tesisinin kapanmasını buna örnek gösterdi.

Sadece 33 sporcunun testi pozitif çıktı.

Koronavirüs gölgesinde başlayan oyunlar, tekrardan vakaları ulusal düzeyde yükseltti. Her ne kadar sporcuların şehirdeki virüs yayılımı ile ilgili etkisi tartışmalı bir konu olsa da Tokyo şehrinde tekrar yerel yönetim tarafından halkın evlerinde kalmasının öğütlendiği bir gerçek. Müsabakalar boyunca, akredite olan 430 kişinin koronavirüs testi pozitif çıkarken, atletlere ve takım çalışanlarına yapılan 284 bin 931 test sonucunda sadece 33 kişi pozitif çıktı.

Seyircisiz müsabakalar sporcuları nasıl etkiledi?

İzleyenlerin heyecanlanması için dizayn edilmiş spor müsabakalarıyla, dikkatin ve odaklanmanın ön plana çıktığı ve seyirci sesinin yarardan çok zarar sağladığı müsabakaları ayırt etmek gerek. Atlanmaması gereken diğer husus da, Mart 2020’deki koronavirüs önlemlerinin tüm dünyada sıkılaştırılmasından beri atletlerin seyircisiz müsabakalarla hazırlıklarını sürdürmüş olması. 

Odaklanmanın ön planda olduğu golf, okçuluk, atıcılık ve senkronize atlamada seyirci sesi sporcuları negatif etkilerken, coşku ve heyecan üzerine dizayn edilmiş olan futbol, ragbi ve çim hokeyi gibi sporlardaysa boş tribünler organizasyonda keyif kaçıran ve motivasyon bozan unsurlardan oldu. 

Seyircisiz oyunlarda en çok etkilenenler ise sırıkla atlama, yüksek atlama, uzun atlama ve üç adım atlama branşlarının oldu. Tribündekilerden ritim alkışı duymaya alışık olan sporcular, koltukların boş olmasına aldırış etmeden son haklarında kendi kendilerine tempo tutmaya devam etti.

Rio 2016 Olimpiyat Oyunları’ndaki uzun atlama yarışı:

Seyircisiz oyunların, jüri ve hakem puanıyla değerlendirilen spor branşlarına etkisi de dikkatlerden kaçmadı. Artistik jimnastik ve senkronize yüzme gibi branşlarda, hakemleri etkilemesi muhtemel tribün seslerinin eksikliği, puan verenleri daha objektif olmaya iten unsurlardan oldu.

125 yılık olimpiyat tarihindeki ilk kez seyircisiz oyunlara ev sahipliği yapan Tokyo’da, sporcuların seyirci desteği olmadan nasıl mücadele edeceği merak konusuydu. Toronto Üniversitesi Beden Eğitimi Profesörü Catherine Sabiston Global News’e verdiği röportajda, “Stadyum gibi büyük yapılar, büyük kalabalıklara ev sahipliği yapmak ve coşkuyu yaymak amacıyla inşa edilir. Sporcuların perspektifinden bakarsak eğer, boş tribünler karşısında kendilerini yalnız hissedecekler” diyerek atletlerin yaşayacağı problemlere ışık tuttu.

Tokyo 2020’deki pist hızlı mı?

Gazeteyi veya internet sitelerini her gezdiğinizde karşınıza bireysel, olimpik veya dünya rekoru haberleri çıkmasına şaşırmanız normal. Çünkü Tokyo 2020 Olimpiyatları’ndaki pist bunun için dizayn edildi.

400 metre engelli yarışı öncesi dünya rekorunu 46.70 saniye ile elinde tutan Norveçli Karsten Warholm favori olarak yarışa başladı, bitiş çizgisine ulaştığında ise herkes şaşkındı. Norveçli atlet rekorunu 45.94 saniyeye çekmişti.

Kazanan atletin anlık performans patlaması mıydı yoksa pistin etkisinden söz edebilir miyiz?

İkinci Rai Benjamin 46.17 ile dünya rekoru, üçüncü Alison dos Santos 46.72 ile neredeyse dünya rekoru kıracak performansla yarışlarını sonlandırdı. Müsabakayı ikinci bitiren Rai Benjamin, “Eğer biri bana yarıştan önce 46.1 koşacaksın ve kaybedeceksin deseydi büyük ihtimal onu yere serer ve odamdan kovardım” diye ikincilikle sona eren performansını özetledi.

Karsten Warholm’un tarihe geçen performansı:

1976 Montreal Olimpiyat Oyunları’ndan beri pist yüzeylerini inşa eden Mondo firması Tokyo 2020’deki pist yüzeyini, çok ince olan 14 milimetrelik ısıtılmış üst yüzeyin, atletlerin yere uyguladığı basıncın, yüzde 1-2 oranında enerji olarak sporcuya geri dönmesine olanak sağladığını açıkladı. Örnek olarak kullanılan pist yüzeyi ile Formula 1 yarışlarındaki yüzeyle aynı olduğu belirtildi.

Tabii ki bu performans artışının bazı sporcular tarafından eleştirilen bir yönü var. Kanadalı koşucu Gavin Smellie, “Yarıştan sonraki gün ekstra yorgunluk hissediliyor” derken takım arkadaşı Andre De Grasse ise dört günde koştuğu altıncı yarış olan 200 metrede altın madalyanın sahibi olarak Gavin’in söylediklerine ters düşen bir performans sergiledi.

Hava sıcaklığı kısa mesafe koşucularını olumlu yönde etkiledi

Pistin yapısı dışında bir diğer nokta da, kısa mesafe koşucularının kas ısıtmalarını hızlandıran ortam sıcaklığı faktörü. Normal şartlarda yaz aylarını 33-37 derece aralığında geçiren Tokyo’nun olimpiyat oyunlarına ev sahipliğinin ağustos sonu, eylül başı olması bekleniyordu. Fakat Amerikalı yayıncı NBC’nin Amerikan spor takvimine göre çakışma olmasını istememesi üzerine, oyunlar temmuz sonu ağustos başı olarak planlandı. Sıcak hava da özellikle patlayıcılık üzerinden sonuçlanan sporlarda büyük fark yarattı.

Simone Biles, Belaruslu Atlet Kristina Timanovskya olayları ve LGBT+ üyesi Filipinli boksörün madalyası

Olimpiyat oyunlarının kitlelere yayılmasını sağlayan en önemli faktör, ilham verici yıldız sporcuların amansız mücadelesidir. Michael Phelps’i izleyen bir çocuk onun gibi kulaç atmaya çalışırken, Usain Bolt ile büyüyen çocuk ise onu örnek alır ve koşu stilini geliştirir. Tokyo 2020 Yaz Olimpiyat Oyunları’nın da en büyük Olimpik yıldızı Simone Biles’tı. 

Simone Biles’ın Rio 2016 Olimpiyat Oyunları’ndaki performansı:

Biles küçük yaşlardan itibaren spora başlayan jimnastikçilerde görülen sakatlık yüzünden yer hareketleri finalinden çekildi. Eski jimnastikçi ve dalış sporcusu olan Catherine Burns bu durumu, “Jimnastikte ve dalış sporlarında ‘twisties’, diğer sporlarda ise ‘Yips’ denilen rahatsızlığı yaşıyor Simone Biles. Küçük yaştan beri denge sporlarıyla uğraşan atletlerde görülen bu durum, iç kulaktaki denge merkezi sporcunun havadaki hareketlerini yaparken nerede olduğuna dair sinyali beyne yanlış ulaştırır ve sporcu iniş sırasında sakatlanabilir” diyerek özetledi.

Nesthy Petecio’nun gümüş madalyası

Kadınlar tüy siklette finalde mücadele eden Filipinli boksör Nesthy Petecio, Japon boksör Sena Irie’ye kaybederek gümüş madalyaya hak kazandı. Müsabaka sonrası ESPN‘in mikrofonlarına konuşan atlet, gümüş madalyasını “LGBTİ+ topluluğu için” kazandığını söyledi.

Nesthy Petecio, “LGBTİ+ topluluğunun bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. İlerleyin, mücadele edin! Bu galibiyet aynı zamanda sizin için” diyerek madalyasını aldı.

Belaruslu Atlet ile ilgili haberimize buradan ulaşabilirsiniz:

Türk sporu Tokyo 2020’de tarihi günler yaşadı

Türkiye, Tokyo 2020 Yaz Olimpiyat Oyunları’na 108 sporcu ile katıldı ve iki altın, iki gümüş, dokuz bronz madalya alarak oyunları tamamladı. 1948 Londra Olimpiyat Oyunları’ndaki 12 madalyalık rekorunu 13 madalyaya çıkaran Türkiye, madalya sıralamasında da 35. olarak oyunları tamamladı.

Madalya alan sporcular ise şöyle:
 
– Mete Gazoz (Okçuluk) – Altın madalya

– Busenaz Sürmeneli (Boks) – Altın madalya

– Busenaz Çakıroğlu (Boks) – Gümüş madalya

– Eray Şamdan (Karate) – Gümüş madalya

– Hakan Reçber (Tekvando) – Bronz madalya

– Hatica Kübra İlgün (Tekvando) – Bronz madalya

– Ferhat Arıcan (Jimmastik) – Bronz madalya

– Rıza Kayaalp (Güreş) – Bronz madalya

– Yasemin Adar (Güreş) – Bronz madalya

– Taha Akgül (Güreş) – Bronz madalya

– Ali Sofuoğlu (Karate) – Bronz madalya

– Merve Çoban (Karate) – Bronz madalya

– Uğur Aktaş (Karate) – Bronz madalya

Müsabakalarında madalyayı kaçıran sporcular ise şöyle:

– Eda Tuğsuz (Cirit atma) – 4. 

– İlke Özyüksel (Modern pentatlon) – 5.

– Ömer Akgün (Atıcılık) – 4.

– Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı – Çeyrek finalde elendi

– Dilara Bozan (Karate) – Bronz madalya maçını kaybetti

– Kayra Sait (Karate) – Bronz madalya maçını kaybetti

– Mihael Zgank (Karate) – Bronz madalya maçını kaybetti

– Süleyman Karadeniz (Güreş) – Bronz madalya maçını kaybetti

– Necati Er (Üç adım atlama) – 6.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.