Afganistan’da son gelişmeler: Başkent Kabil Taliban’ın kontrolü altında, ülkeyi terk etmek isteyenlerin toplandığı havaalanındaki izdihamda en az beş kişi öldü

Taliban, pazar günü (15 Ağustos) Afganistan’ın başkenti Kabil’de kontrolü tamamen eline geçirdi. Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin kan dökülmemesi için ülkeden ayrıldığı belirtldi. Taliban, ülkenin yeni rejim şeklinin yakında açıklanacağını bildirirken, uluslararası topluma daha ılımlı bir yaklaşım sunmaya çalışıyor. Birçok ülke büyükelçilik personelini ve vatandaşlarını Afganistan’dan tahliye etmeye çalışıyor. İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Taliban’ın hiçbir ülke tarafından tanınmaması gerektiğini söyledi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise NATO’nun Kabil’deki havaalanının açık kalması için yardımcı olduğunu dile getirdi.

Taliban yetkilileri, ülkenin başkenti Kabil’i dün (15 Ağustos) tamamen ele geçirdiklerini, bugün itibariyle ise ülkede barışın hakim olduğunu açıkladı.

Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, kan dökülmesini önlemek istediğini söyleyerek ülkeden ayrıldı. Bazı sosyal medya kullanıcıları gittiği yeri açıklamayan Gani’yi, kendilerini kaosa sürüklediği için “korkaklıkla” suçladı.

Taliban sözcülerinden Mohammad Naeem, “Bugün Afgan halkı ve mücahitler için harika bir gün. 20 yıllık çabalarının ve fedakârlıklarının meyve verdiğine tanık oldular. Allah’a şükür, ülkede savaş bitti” dedi.

Naeem, Afganistan’daki yeni rejim biçiminin yakında netleşeceğini belirterek Taliban’ın tecrit altında yaşamak istemediğini söyledi ve barışçıl uluslararası ilişkiler çağrısında bulundu.

Naeem, yıllardır hedefledikleri ülkenin özgürlüğünü ve bağımsızlığını sağladıklarını belirterek, “Kimsenin topraklarımızı kimseyi hedef almak için kullanmasına izin vermeyeceğiz ve başkalarına zarar vermek istemiyoruz” diye konuştu.

Birçok Afgan, Taliban’ın şeriat yasalarını dayatma konusunda geçmişteki sert uygulamalarına döneceğinden korkuyor. 1996-2001 yılları arasında Taliban iktidarında kadınlar çalışamıyor ve taşlama, kırbaçlama, asma gibi cezalar halka açık biçimde uygulanıyordu.

İsminin açıklanmasını istemeyen bir lider, Taliban savaşçılarına “Afganlar’ın günlük faaliyetlerine devam etmelerine izin vermelerinin ve sivilleri korkutmak için hiçbir şey yapmamalarının emredildiğini” söyledi.

Yetkili, ülkenin hiçbir yerinden herhangi bir çatışma ihbarı almadıklarını ve Taliban’ın devlet binalarının yüzde 90’ını kontrol ettiğini açıkladı.

Kabil sokakları boş kaldı

Pazartesi gününe (16 Ağustos) Taliban yönetimi altında giren Kabil’de sokakların büyük oranda terk edildiği göze çarptı. 

Geceyi halı dükkanında nöbet tutarak geçiren şehir sakini Sherzad Karim Stanekzai, “Tam bir şok durumundayım. Artık Kabil’e gelecek hiçbir yabancı, hiçbir uluslararası insan olmayacağını biliyorum” dedi.

Taliban ise kadın haklarına saygı göstermek, hem yabancıları hem de Afganlar’ı korumak hususunda söz vererek uluslararası kamuoyu nezdinde daha ılımlı bir izlenim yaratmaya çalışıyor.

Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, Taliban’a insan haklarına sahip çıkma çağrısında bulundu ve dünyanın onları izlediğini vurguladı. Ardern, “Her şey eylemlerle ilgili olacak, kelimelerle değil” diyerek Taliban’a mesaj verdi.

Birçok ülke tahliye işlemleri ile uğraşıyor

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı bugün (16 Ağustos) yaptığı açıklamada, Büyükelçi Ross Wilson dahil olmak üzere tüm büyükelçilik personelinin tahliye edilmek üzere helikopterle Kabil Havaalanı’na nakledildiğini aktardı.

Kabil Havaalanı’nda kaos hakim

Öte yandan Kabil Havaalanı’nda büyük bir izdiham yaşandı. Yüzlerce Afgan ellerinde bagajlarıyla havaalanının pistlerini doldurdu. Afganlar, herhangi bir uçakta yer bulabilmek için birbirleriyle yarıştı.

Pakistan‘a gitmeye çalışan insan hakları aktivisti Rakhshanda Jilali karşılaştıkları zorluklara tepki göstererek, “Bu bizim havaalanımız ama biz tam bir belirsizlik içinde beklerken diplomatların tahliye edildiğini görüyoruz” dedi.

Bir ABD yetkilisi, kalabalığın sabah erken saatlerde havaalanına akın ettiğini ve ABD güçlerinin, askeri bir uçağa binmek için asfalta çıkan insanları durdurmak amacıyla havaya ateş açtığını söyledi.

Sosyal medyada paylaşılan bir videoda, düzinelerce erkeğin uçağa binmek için üst geçitten tırmanmaya çalıştığı, yüzlercesinin de ortalıkta dolaştığı görüldü.

Kabil’den kaçmaya çalışan kişilerin birçoğu ise ölümü göze almış durumdaydı. Havaalanında yaşanan izdihamda şimdiye kadar beş kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.

ABD Savunma Bakanlığı bin asker görevlendirdi

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) dün (15 Ağustos), ABD vatandaşlarının ve ABD için çalışan Afganlar’ın tahliyesine yardımcı olmak için bin asker daha görevlendirdi ve sahadaki güvenlik gücü varlığını önümüzdeki 48 saat için yaklaşık 6 bin askere çıkardı.

Fransa, Almanya ve Yeni Zelanda dahil olmak üzere Batılı ülkeler, vatandaşları ile bazı Afgan çalışanlarını tahliye etmek için çalıştıklarını söyledi. Rusya, büyükelçiliğini şimdilik boşaltmaya gerek olmadığını açıkladı. Türkiye ise büyükelçiliğinin faaliyetlerine devam edeceğini söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, tüm tarafları azami itidal göstermeye çağırırken, kadınların ve kız çocuklarının geleceğiyle ilgili endişelerini özellikle dile getirdi.

Biden yönetimine ağır eleştiriler

ABD Başkanı Joe Biden’in Afganistan’dan çekilme kararına karşı çıkanlar, ülkedeki kaosun ABD yönetiminin başarısızlığından kaynaklandığını söyledi.

Biden, eski Başkan Donald Trump’ın Afganistan’daki ABD askeri misyonunu 31 Ağustos’ta sona erdirmek için başlattığı plana bağlı kalması nedeniyle eleştirilere maruz kaldı.

Senato’daki Cumhuriyetçilerin lideri Mitch McConnell, Biden’ın Afganistan politikasını eleştirerek, Afganistan’daki durumu “Amerikan liderliğinin utanç verici başarısızlığı” olarak nitelendirdi.

Öte yandan Taliban sözcülerinden Naeem, Afganistan’a uluslararası müdahale beklemediklerini ifade ederek, “Dış güçlerin başarısız deneyimlerini tekrarlayacaklarını düşünmüyoruz” dedi.

“Kimsenin iki taraflı olarak Taliban’ı tanımasını istemiyoruz”

İngiltere Başbakanı Boris Johnson dünkü (15 Ağustos) açıklamasında, kimsenin Taliban’ı Afganistan hükümeti olarak tanımaması gerektiğini belirterek, ülkede çok kısa bir süre içinde yeni bir yönetim kurulacağının açık olduğunu da sözlerine ekledi.

Johnson, “Kimsenin iki taraflı olarak Taliban’ı tanımasını istemiyoruz” diyerek Batı’yı, BM ve NATO gibi mekanizmalar aracılığıyla Afganistan konusunda birlikte çalışmaya çağırdı.

Johnson, “Afganistan’ın tekrar terör yuvası haline gelmesini önlemek, elimizden gelen her şeyi yapmak için aynı fikirde olan herkes arasında birlik içinde bir konum elde etmek istiyoruz” diye konuştu.

Johnson’a ayrıca, ülkenin bu kadar çabuk Taliban’ın eline geçmesini bekleyip beklemediği de soruldu. Johnson bu soruya, “ABD’nin çekilme kararının işleri hızlandırdığını söylemek adil olur” karşılığını verdi ve ABD’nin çekilme kararının ülkedeki Taliban ilerleyişini hızlandırdığına dikkat çekti. 

İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab ise Afganistan’ın geleceği konusunda derin endişe duyduğunu söyledi ve Taliban’ı başkent Kabil’e girerken şiddete son vermeye çağırdı.

Raab, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi‘ye atıfta bulunarak, “Afganistan’ın geleceğiyle ilgili derin endişelerimi Dışişleri Bakanı Kureyşi ile paylaştım” dedi.

Raab ayrıca, “Uluslararası toplumun, Taliban’a şiddetin sona ermesi ve insan haklarının korunması gerektiğini söyleme konusunda birleşmesi kritik önem taşıyor” dedi.

Diğer yandan RIA devlet haber ajansının bildirdiğine göre Rusya dün, Taliban’ı Afganistan’ın yeni yasal otoritesi olarak henüz tanımadığını açıkladı.

NATO, Kabil’deki diplomatik varlığını sürdürdüğünü açıkladı

NATO’dan dün (15 Ağustos) yapılan açıklamada, NATO’nun Kabil’deki diplomatik varlığını sürdürdüğü ve kentin havaalanının çalışır durumda kalmasına yardımcı olduğu belirtildi.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise sosyal medya hesabından, “NATO, tahliyeleri kolaylaştırmak ve koordine etmek için Kabil Havaalanı’nın açık kalmasına yardımcı oluyor” paylaşımında bulundu.

Stoltenberg, Afganistan’daki durum hakkında İngitere Başbakanı Boris Johnson ve Kanada, Danimarka ve Hollanda’nın dışişleri bakanları ile görüştüğünü belirtti.

NATO, bu yaz Afganistan’daki 20 yıllık askeri misyonunu tamamlamış ve askerlerinin çoğunu ülkeden çekmişti.

Derleyen: Gökalp Badak

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.