Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kabil’deki intihar saldırısının görgü tanıkları anlatıyor: “Şahit olduğum şey kıyametin ta kendisiydi”

Afganistan’ın başkenti Kabil’de yaşanan intihar saldırısının etkileri devam ediyor. Dün (26 Ağustos) Afganistan’dan tahliye edilme umuduyla havaalanının dışında toplanan kalabalığın tanık olduğu intihar saldırıları “kıyamet”e benzetildi. Patlamaya şahit olanlar hissettiklerini, “Sanki biri ayağımın altındaki yeri çekmiş gibiydi. Bir an kulak zarlarımın patladığını ve işitme duyumu kaybettiğimi sandım” diyerek anlattı.

Kabil Hamid Karzai Havalimanı’nın Abbey Kapısı’nda dün yaşanan intihar saldırısına tanık olanlar, yaşadıklarını Reuters’a anlattı.

ABD özel göçmen vizesi alan ve uluslararası bir kalkınma grubunda çalışmış bir kişi, ülkeden ayrılmasını sağlayacak herhangi bir araca binebilmek için yaklaşık 10 saat boyunca havaalanının Abbey Kapısı yakınındaki kuyrukta bekledi. 

Yerel saat ile 17.00 sıralarında patlamayı duyan kişi, hissettiklerini şöyle anlattı: “Sanki biri ayağımın altındaki yeri çekmiş gibiydi. Bir an kulak zarlarımın patladığını ve işitme duyumu kaybettiğimi sandım.”

“Gözlerimle şahit olduğum şey, kıyametin ta kendisiydi”

Havada uçan vücut parçaları gördüğünü ifade eden adam, “Bu hayatta kıyameti görmek mümkün değil ama bugün kendi gözlerimle şahit olduğum şey, kıyametin ta kendisiydi” dedi.

Taliban, patlamalar sonrasında Afganlar’a seslenerek, halkın haklarına saygı göstereceklerini ve intikam peşinde olmayacaklarını söyledi.

Öte yandan insanlar yalnızca patlamalara değil, patlamalar sonrasında düzinelerce cesedin el arabalarıyla taşınarak kanalizasyon kanallarına atıldığına da tanıklık etti. İnsanlar cesetleri ve yaralıları hastaneye kaldıracak, onları yollardan, kanalizasyon kanallarından toplayacak yetkililerin yokluğuna tepki gösterdi. 

Görgü tanıklarından biri, “Fiziksel olarak iyiyim ama bugünkü patlamadan aldığım zihinsel yaranın ve şokun, normal bir hayat yaşamama izin vereceğini sanmıyorum” diye konuştu. 

Patlamadan önce de hastane yataklarımız yüzde 80 doluydu

Washington Post’un haberine göre, savaş kurbanlarına hastane hizmeti sağlayan sivil toplum kuruluşu Emergency’nin yöneticisi Rosella Miccio, “Kabil’deki hastanemiz patlamadan önce bile yüzde 80 doluydu. Şimdi havaalanından gelen hayati tehlikesi olan insanlara bakabilmek için ekstra yatak ekledik” dedi.

Patlama sırasında aile üyeleriyle birlikte tahliye uçuşunu bekleyen Afgan bir görgü tanığı, insanların canlı canlı yandığını ve nefes alamadıklarını anlattı.

Küçük bir kız çocuğu ellerimde öldü

CBS News’e konuşan bir Afgan tercüman, “İlk patlama gerçekten çok kötüydü. Pek çok insan öldü. Küçük bir kız çocuğu gördüm, onu kaldırdım ve hastaneye götürdüm ancak ellerimde öldü. Şu an olanlar içler acısı. Tüm ülke altüst olmuş durumda” diye konuştu.

20 yıl Londra’da yaşamış İngiltere pasaportu sahibi bir erkek, dün havaalanı çevresini çok güvensiz gördüğü için bölgeye gitmediğini söyledi. Tekrar havaalanına gidip tahliye edilmeyi denemenin çok tehlikeli olduğunu ve İngiliz görevlilerin dört çocuğunun da içinde bulunduğu ailesini otobüs gönderip aldırmasını umduğunu belirtti.

Derleyen: İlayda Öykü Biberoğlu & Ayhan Eren

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.