Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Evli olduğu S. Ergin’in “İntihar etti” dediği Çidem Ergin, komadan çıktıktan sonra S. Ergin’in kendisini balkondan attığını söyledi: “Adalet istiyorum, beni yarım insan bıraktılar”

Kamera & kurgu: İbrahim Yayan

Van‘ın Edremit ilçesinde yaşayan Çidem Ergin (23), 24 Nisan 2021’de yaşadığı apartman dairesinin balkonundan düştü ve hastaneye ağır yaralı olarak kaldırıldı. Evli olduğu S. Ergin (32), Çidem’in üçüncü kattaki evlerinin balkonundan atlayarak intihar girişiminde bulunduğu yolunda ifade verdi. Çidem Ergin bir ay komada kaldı, uyandıktan sonra balkondan atlamadığını, evli olduğu erkeğin kendisini darp ettiğini ve balkondan attığını söyledi. Felç kalan Çidem Ergin’i Medyascope muhabiri İbrahim Yayan ile birlikte ailesinin Edremit’e bağlı Selahattin Eyyubi Mahallesi’ndeki evinde ziyaret ettik. Konuşmakta güçlük çeken Çidem Ergin, o gün yaşananları anlattı. 

“Evliliğim boyunca hep dört duvar arasında yaşadım”

Çidem şu an yürüyemiyor, oturamıyor, ellerini ve ayaklarını hiçbir şekilde kullanamıyor. Kendi başına yemek yiyemiyor. Çidem, S. Ergin ile 16 yaşındayken kendi isteğiyle dini nikahla, bir sene sonra ise resmi nikahla evlenmiş. Evlenmeden önce ve evliliklerinin ilk aylarında her şeyin çok güzel olduğunu anlatan Çidem, ancak kısa bir süre sonra hem S. Ergin hem de  S. Ergin’in ailesi tarafından psikolojik şiddet görmeye başladığını söylüyor: “Dışarıya çıkmama asla izin vermiyorlardı, hep kısıtlanıyordum. Ailesi beni S.’ye sürekli kötülüyordu. Evliliğim boyunca hep dört duvar arasında yaşadım. Biz, aile apartmanında yaşıyorduk. S.’nin ailesi yaşadığım şiddeti görüyorlardı ama hiçbir şey yapmıyorlardı. Kimse benim canımı düşünmüyordu.” 

Evlenmeyi kendim seçtiğim için aileme yaşadığım şiddeti anlatamadım, korktum”

Ailesinin isteği dışında S. Ergin ile erken bir yaşta, okulunu bırakarak evlendiğini söyleyen Çidem’in geçmişten bahsederken sesi titriyor: “Hep susturuldum, sustum. Evlenmeyi kendim seçtiğim için aileme yaşadığım şiddeti anlatamadım, korktum. ‘Kendim ettim’ diye düşündüm. Susmaya mahkûm kaldım.” 

Konuşurken sık sık gözleri dolan Çidem, son zamanlarda S. Ergin’in ve ailesinin baskısının iyice arttığını dile getiriyor: “Kadınlık gururum defalarca ayaklar altına alındı. Benim için psikolojik şiddet fiziksel şiddetten daha zor bir şey. Uğradığım hakaretler beni çökertiyordu. Daha sonra o aile apartmanından taşındık ama ailenin ve S.’nin baskısı ve şiddeti bitmedi.”

Evli olduğu erkeğin hayatına sürekli başka kadınların girdiğini, sürekli aldatıldığını söyleyen Çidem konuşurken bize bakmakta zorlanıyor çünkü boynunu hareket ettiremiyor. Çidem’in babası röportaj esnasında sık sık bizi bölüyor, kendisi hem biraz tedirgin görünüyor hem de Çidem’in anlattıklarına eklemeler yapıyor. Çidem, kendisini bir yerden sonra iki kızına adadığını, onlar için hayata tutunduğunu söylüyor: “Olay günü (24 Nisan) küçük kızım bir yaşına girmişti. S.’nin manavına gittim, kızıma pasta alacaktık. Oraya gittiğimde dükkanın önünde bir kadınla yemek yediğini gördüm. Bu kadının evi manavın hemen arka tarafında. Kimsenin orucunu tutup tutmadığını sorgulamak benim haddime değil. Onlara, ‘Ayıp değil mi orta yerde, milletin gözü önünde oturmuş yemek yiyorsunuz’ dedim. S., beni kenara çekip, ‘Sen anlayışsız bir bayansın, bayan özel gününde’ dedi. Ona bayanın özel gününü nereden bildiğini sordum. Hakaret etti bana.”  

Yaşananlardan sonra pasta almadan çocuklarıyla birlikte eve gittiğini anlatan Çidem, şöyle devam ediyor: “Alt komşunun çocukları kızımla oynamak için bizim eve geldi. Sonra kapı çaldı. S., gelmiş, alt komşular ona apartmanın kapısını açmış. S. çok sinirli ve asabiydi. Hakaretler etti ve sağ gözüme yumruk attı. Salona koştum saçlarıma yapıştı. Ağladım, o mutfağa gitti.”

Çidem olay gününü anlatırken röportajımıza ara vermek zorunda kalıyoruz. Olayın üzerinden aylar geçse de o gün hakkında konuşmak Çidem için hem çok zor hem de tetikleyici.  

“S., ‘Bizi rezil ettin nasıl polisi ararsın’ dedi ve boynumu çevirdi”

Çidem toparlandıktan sonra o gün salona geçip babasını aradığını, babası açmayınca 155’i aradığını söylüyor ve “Polise, ‘Psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalıyorum, beni kurtarın, kadın sığınma evine alın’ dedim. Adres istediler ama taşındığımız evin adresini bilmiyordum, ‘Tarif edebilirim’ dedim, ‘Hatta kalın sizi yönlendiriyorum’ dediler, daha derdimi anlatamadan o cani geldi (S.) telefonu çekip aldı. ‘Bizi rezil ettin, nasıl polisi ararsın’ dedi. Benim boynumu çevirdi. Şuurumu kaybettim” diye ekliyor.  

“Gözümü yoğun bakımda açtım”

Gözlerini yoğun bakımda açtığını dile getiren Çidem Ergin, “Yoğun bakımda uyanınca, ‘Burada ne işim var, bana ne oldu’ diye düşündüm. Bana üçüncü kattan atladığımı söylediler. Annemle babama konuşmaya başlayınca şikayetçi olup olmadıklarını sordum. Bana, ‘Kızım neden şikayetçi olalım, sen kendini balkondan atmadın mı’ dediler. Annemlerse bana kırgınlarmış, intihar etmeye çalıştığım, çocuklarımı ve onları ortada bıraktığım için” diye devam ediyor. 

“S.’nin ailesi ben uyandıktan sonra kan dökeceklerini söyledi”

Çidem, uyandıktan sonra yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Ben uyandıktan sonra, S.’nin amcaları insanlara, kan dökeceklerini söylüyorlardı. Neyin kanını dökecekler daha. Beni yarım insan bıraktılar. Yürüyemiyorum, koşamıyorum, yemeğimi yiyemiyorum. Üstümü başımı giyemiyorum, bundan acısı mı var. Hakkımı onlara helal etmiyorum. Belki ölüm talimatımı da o aile vermiştir.”   

“Beni boğmaya çalıştı, ‘Deneme yapıyorum’ dedi

Maruz kaldığı ilk şiddet bu değil. Bu olaydan sekiz ay önce de S. Ergin, Çidem Ergin uyurken saat 06.00 sularında onu boğmaya çalışmış. Çidem, o sabah yaşadıklarını anlatırken “Bir anda burnumun tutulmasıyla nefessiz kalarak uyandım. S.’nin bir eli burnumda, bir eli boğazımdaydı. Ayağımla iteledim, bir an nefes alabilince bağırdım. Kızım sesime uyanmış, koşarak geldi ve beni o halde gördü, ‘Baba ne yapıyorsun’ dedi. S., beni bıraktı, ‘Bir şey yok’ diyerek kızımı sakinleştirdi. Ona ne yapmaya çalıştığını sorduğumda bana, ‘Deneme yapıyorum’ dedi. Neyin denemesini yaptığını sorduğumda, şaka yaptığını söyledi” diyor.

Kızı, babasının annesini balkondan attığını gördüğünü anlattı

Çidem’in kızı o gece yaşananları görmekle kalmadı, 24 Nisan’da annesinin balkondan düşüşünü de gördü. Adli destek uzmanı eşliğinde 27 Temmuz’da Çidem’in kızının ifadesi alındı. Görüşmede, babasının annesini balkondan attığını gördüğünü anlattı. İddianamede, çocuğa yöneltilen sorulara çocuğun yaşı ve yaşıtları düzeyinde cevap verebildiği, ön görüşme ve görüşme sırasında sorulan sorulara verdiği cevapların tutarlı olduğu, beyanlarına itibar edilebileceği görüşü de yer aldı.  

Röportajımızı Çidem’in yatağının olduğu odada yapıyoruz. Kızı bazen meraklı bakışlarla odadan içeriye bakıyor ama Çidem’in anne ve babası çocukları, konuştuklarımızı duymasın diye odanın girişinden uzaklaştırıyor. Çidem’in babasıyla sık sık konuşmamıza rağmen annesiyle hiç konuşamıyoruz. Bize sadece eve geldiğimizde, “Hoş geldiniz” diyor. Anne, kızının yaşadıkları ile ilgili ne düşünüyor, neler biliyor, bilemiyoruz.

Çidem, adalet istediğini güçlü bir sesle dile getiriyor. “Bir gün ölüm haberim geldikten sonra adalet yerini bulsa ne olacak?” diye soran Çidem şöyle devam ediyor:  “Benim halim ortada değil mi? Sadece nefes alıyorum ve konuşabiliyorum. Yürüyen insanlar görünce yürüdüğümü hayal ediyorum. Raporlarım ortada değil mi? Bu adam tutuksuz yargılanıyor. Çocuklarım, kardeşlerim, annem ve babam tehlikede olmamalı. S.’nin amcası bir gün kapımıza geldi, ‘Biz utanılacak bir şey yapmadık, siz utanın’ diye bağırdı, fenalaştım hastanelik oldum.”

S. Ergin “eşi kasten öldürmeye teşebbüs” suçlamasıyla yargılanacak

S. Ergin hakkında “eşi kasten öldürmeye teşebbüs” suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Şüphelinin savcılıkta alınan beyanı ile kollukta alınan ifadesi arasında çelişki olduğunun belirtildiği iddianamede yer alan bilgilere göre S. Ergin, Çidem’in balkondan atladığını söyledi ve üzerine atılı suçu kabul etmedi. 

Geçen hafta ikinci defa uzaklaştırma kararı çıkardıklarını dile getiren Çidem konuşurken bizden, sol el bileğinin kaydığını onu düzeltmemizi rica ederek şu çağrıda bulunuyor:

“Adalet ile ilgilenen kim varsa onlara sesleniyorum. Yardımcı olun, en azından o cani mahkeme gününe kadar tedbir amacıyla tutuklansın.” 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.