Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Eğirdir Gölü’ne lağım suyu karıştı: “Bu bir katliamdır, küçük çocuklar göle giriyor”

Türkiye’de “yedi renkli göl” olarak bilinen Eğirdir Gölü, son yıllarda ciddi şekilde kirlilik ve su seviyesinde azalma yaşıyor. Göldeki bu sorunların yanı sıra göle terfi merkezi borularından lağım ve evsel atık suyu karıştı. Olayı kamuoyuna duyuran ve 30 yıldır göl için mücadele eden Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, Medyascope’a konuştu. Bölgedeki sorunun yıldır devam ettiğini belirten Kesici, “Bu katliamdır. Orada küçük çocuklar göle giriyor” dedi ve suda oluşan zararlı bakterilerin insan sağlığı bakımından risk oluşturduğuna dikkat çekti.

“Bu çağda bu ilkelliği anlayamıyorum”

Isparta’nın Altınkum ve İstasyon mahallerindeki atıkların terfi merkezinden kum altı borularla göle atık boşaltıldığını kamuoyuna duyuran Dr. Erol Kesici, göldeki bu sorunlarla 30 yıldır mücadele ettiğini ve hüsrana uğradığını söyledi. Gölün hem içme suyu kaynağı hem de insanların yüzdüğü bir yer olduğunu belirten Kesici, “Altınkum ve İstasyon, Isparta’nın en gözde mahalleleri, plajın üst kısmında bulunan atık su terfi istasyonunun borusunda meydana gelen patlak nedeniyle çıkan atık sular göle karıştı. Evim de burada olduğu için sabah gölü gezerken fark ettim. Gölde inceltilmiş fosseptik suyu olduğunu gördüm. Yıllardır burası için mücadele ediyorum. Bu çağda bu ilkelliği anlayamıyorum. Kanalizasyon borularının halkın suya girdiği, yüzdüğü bir yerde olmasının mantıklı bir açıklaması yok” dedi.

Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici

“Burada kanalizasyon borularının ne işi var?”

Kesici, Eğirdir Belediye Başkanı Veli Gök’ün konuya dair, “Teknik bir arızadan kaynaklı olarak 15-20 dakika boyunca sistem çalışmamış ve sistem bölgesinde sızıntılar olmuştur” açıklamasını da eleştirdi. Bölgenin içme suyunun da gölden alındığını belirten Kesici, şunları söyledi:

“Isparta ve ilçelerine buradan içme suyu alınıyor. Yapılan iş ilkellik, insanların hayatını tehlikeye atıyor. Maalesef kimi kime şikayet edeceğiz. Veli bey ile aramızda sorun yok. Teknik arıza olduysa şunu söyleyin plajın ortasında bu boruların ne işi var? Göle şarıl şarıl pislik su aktı. İş makinasıyla kumları kapattılar. Bu yöntem de çok tehlikeli. Buradaki kirli su ve kumun tahliye edilmesi gerekiyor. Siz kumlara tohum ekiyorsunuz. Altınkum ve İstasyon Isparta’nın en gözde mahalleleri ve en çok çevre vergisi buradan alınıyor. Altyapılar yapmadan üstyapıya devam etmeyin. Bu bir altyapı sorunudur. Bu teknik arıza demekle geçiştirilemez. Gölün etrafında bir tarım ya da sanayi alanı yok, ancak gölde mavi ve yeşil algı üretimi var. Siyanobakteri var. Yine azot ve fosfor oranı oldukça yüksek. Tüm bu veriler bize göle halen evsel atık boşaltıldığını gösteriyor.”

“30 yıldır mücadele ediyorum”

Göle atık suların yıllardır bırakıldığını ve ömrünün bununla mücadele ederek geçtiğini hatırlatan Kesici, şöyle konuştu:

“30 yıldır Eğirdir Gölü’nün kangren haline dönüşmüş yapısı var. İki mahallenin atıkları bir yerde toplanıyordu, kum altı borularla göle boşaltıldığını 20 yıl önce tespit etmiştik. 20 yıl önce de devamlı söylememize rağmen ‘Bundan sonra verilmeyecek’ denildi ancak halen devam ediyor. Su terfi istasyonunda bir arıza meydana gelince yine göle atık su bırakılıyor. 30 yıldır mücadele ediyorum ancak hüsrana uğradım. Bu atık sular terfi istasyonu binasında veya hemen çevresinde olsa yine anlarım ancak borularla doğrudan göle atık su veriliyor. Bu devirde bu ilkelliktir. Burada ‘Biz yaparız bizim gücümüz’ var mesajı veriliyor.”

“Biz insanların sağlığından sorumluyuz”

Eğirdir Altınkum Plajı bir zamanlar Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı’nın (FEE), belli kriterlere sahip plaj ve marinalara verdiği ödül olan Mavi Bayraklı plaj ödülüne sahipti. Göle atık sularının verilmesi sonrası Dr. Erol Kesici bu ödülün iptal edilmesi için girişimlerde bulunmuş ve ödül iptal edilmişti. Kesici, halkın sağlığından sorumlu olduğunu belirterek “30 senedir bu sorun bu gölün kanayan yarası. Vatan düşmanı ya da hain değiliz sadece bilim insanıyız. Biz insanların sağlığından sorumluyuz” dedi.

Kesici’nin açıklamalarından sonra, Isparta Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce sızıntı iddiasına ilişkin inceleme başlatıldı.

Siyanobakteri nedir? Zararları nedir, nelere dikkat etmek gerekir?

Siyanobakteri artışıyla birlikte göl ve su havzalarında kirlenme görülür. Yeşil ve mavi renkli yosunlar gibi görünen bu bakteriler oksijen geçirmez. Bakteriler oksijen geçirmediğinde ise göl ve deniz sularında yoğun balık ölümleri meydana gelebilir.

Siyanobakteriler çeşitli tiplerde toksinler üretirken, bazıları sinir ve solunum sistemlerini etkiliyor. Ciltte kızarıklık ve döküntü gibi emareler görünürken bazı belirtilerin ortaya çıkamsı günler alabiliyor. Karaciğer rahatsızlıklarına yol açabiliyor. Bu bakteri ye de bakterinin bulunduğu suyla temas edildiğinde ya da içildiğinde baş ağrısı, bulantı, kusma , ateş, mide krampları, ishal, karın ağrısı, kusma, kas ağrıları, ağız ülseri ve dudakların kabarması gibi rahatsızlıklar görülebiliyor. semptomlar oluşmaktadır. Siyanobakterili su ile temastan hemen sonra vücudu temiz suyla durulamak bakterinin etkilerini azaltabiliyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.