Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda konuştu: “Yeni bir göç dalgasına ne imkanımız ne tahammülümüz var, tüm paydaşlar üzerine düşen görevi yapmalı”

Birleşmiş Milletler (BM) 76. Genel Kurulu’nun üst düzey çalışmaları bugün başladı. Toplantının açılış konuşmasını BM Genel Sekreteri Antonio Guterres yaptı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15. sırada genel kurula hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, Afganistan, Suriye, Libya, Filistin, Doğu Akdeniz, Kıbrıs sorunu ve iklim krizi gibi konulara değindi. Konuşmasının büyük bir kısmında Afganistan’dan gelecek olası bir göç dalgasına değinen Erdoğan, “Türkiye olarak artık ne imkanımız ne de tahammülümüz var. Adil yük temelinde, tüm paydaşlar üzerine düşen görevi yapmalı” dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) 76. Genel Kurulu’nun yıllık olağan çalışmaları yüzden fazla devlet ve hükümet başkanının katılımıyla bugün başladı. Yerel saat ile 09:00’da (TSİ 15:00) başlayan genel kurula, 193 üye ülkenin temsilcilerinin hitap etmesi bekleniyor. Koronavirüs salgını nedeniyle bazı liderler BM Genel Kurulu çalışmalarına fiziki olarak katılmadı ve önceden kaydedilen video mesajlarını yolladı. 

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15. sırada genel kurula hitap etti. Erdoğan konuşmasının büyük bir kısmını Afganistan ve iklim krizine ayırırken, Suriye, Libya, Filistin, Doğu Akdeniz, Kıbrıs sorunu ve terörle mücadele konularına da değindi.

“İnsanlık dayanışma sınavını iyi veremedi”

Sözlerine koronavirüs salgınında dünyanın başarılı bir sınav veremediğini vurgulayarak başlayan Erdoğan, “Her şeyden önce, ne kadar acı verici olursa olsun, bir gerçeği ifade etmek istiyorum. Büyük bir aile olduğumuzu bir kez daha hatırlatan koronavirüs salgını döneminde ne yazık ki insanlık dayanışma sınavını iyi veremedi. Özellikle azgelişmiş ülkeler ve toplumun yoksul kesimleri kelimenin tam anlamıyla kendi hallerine terk edildi” dedi.

Milyonlarca insanın koronavirüs nedeniyle hayatını kaybettiğini vurgulayan Erdoğan, “Aşı milliyetçiliğinin hâlâ devam ediyor olması, insanlık için bir yüz karasıdır. Koronavirüs salgınının ancak uluslararası işbirliği ve dayanışma ile aşılabileceği açıktır. Tüm ülkeler virüsten kurtulmadan, hiçbir ülkenin kendi başına ve güvenilir bir şekilde hayatta kalması mümkün değildir” diye konuştu.

“TURKOVAC, milletimizle birlikte tüm insanlığın yararına

Erdoğan, BM Genel Kurulu’ndaki hitabında Türk aşısı TURKOVAC’tan da bahsetti: “Biz Türkiye olarak, ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ inancıyla, elimizdeki imkanları dost ve kardeş ülkelerle paylaşmaya çalıştık. Bir yandan vatandaşlarımıza en iyi hizmeti sunarken, diğer yardan 159 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım gönderdik. Bu vesileyle yakın zamanda TURKOVAC adını verdiğimiz milli aşımızı da huzurlarınızda takdim etmek isterim. TURKOVAC, milletimizle birlikle tüm insanlığın yararınadır.”

“Afganistan halkının yardıma ve dayanışmaya ihtiyacı var”

Konuşmasının büyük bir kısmını Afganistan’daki son gelişmelere ayıran Erdoğan, ülkelerin “yaptım oldu” mantığıyla hareket etmesinin büyük sonuçları olduğunun ve dayatmacı yöntemlerin işe yaramayacağının altını çizdi. Gerçekleri ve toplumsal dokuyu dikkate almayan yöntemleri empoze ederek Afganistan halkının istikrarsızlıkla baş başa bırakıldığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “Afganistan halkı 40 seneden fazla süren istikrarsızlık ve çatışmalarla baş başa bırakıldı. Afganistan’ın uluslararası camianın yardımına ve dayanışmasına ihtiyacı var. Ülkedeki barış, güvenlik ve istikrar bir an önce temin edilmeli. Türkiye olarak Afgan halkına karşı kardeşlik görevimizi yerine getirmeye devam edeceğiz.”

“DEAŞ ile göğüs göğüse savaşan tek NATO müttefiki biziz”

Suriye iç savaşının üzerinden 10 yıl geçtiğini ve Türkiye’nin dört milyona yakın Suriyeli’ye ev sahipliği yaptığını hatırlatan Erdoğan, Suriye’yi kana ve gözyaşına boğan terör örgütleriyle mücadele ettiklerini vurguladı: “DEAŞ ile göğüs göğüse savaşan tek NATO müttefiki Türkiye. Uluslararası toplum, Suriye krizinin 10 yıl daha sürmesine izin veremez. Bu soruna siyasi bir çözüm bulmak için daha güçlü bir irade ortaya koymamız lazım.”

Terör örgütleri arasında herhangi bir ayrım yapılmaması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, “Bölgede bazı terör örgütlerinin taşeron olarak kullanılması kabul edilemez. Son 10 yılda, dünyanın farklı ülkelerindeki terör eylemleri göstermiştir ki, terör sadece bizim değil, tüm insanlığın ortak düşmanıdır” dedi.

“Yeni bir göç dalgasına ne imkanımız ne tahammülümüz var”

Türkiye’de Suriyeliler dışında çeşitli statülerde de göçmenler olduğunu ve sayılarının bir milyonu aştığını belirten Erdoğan, uluslararası topluma şöyle seslendi: “Afganistan’daki gelişmeler nedeniyle ülkeye yeni bir göçmen akını olasılığı ile karşı karşıyayız. Son dönemde Afganistan’dan da yeni göçmenler geldi. Suriye krizinde insanlığın onurunu kurtaran bir ülke olarak artık yeni bir göç dalgasına ne potansiyelimiz ne de tahammülümüz var. Adil yük ve sorumluluk temelinde tüm paydaşlar üzerine düşen görevi yapmalı.”

“Libya’da meşru hükümetin yanında durulmalı”

Libya’da uluslararası meşruiyete verilen güçlü destek ile ateşkesin sağlandığını ve Ulusal Birlik Hükümeti’nin kurulduğunu belirten Erdoğan, “Ulusal Birlik Hükümeti’nin kamuoyunu bilgilendirme çabalarını desteklemeye devam edeceğiz. Amacımız, tüm kurumları birleştirmek ve seçimleri zamanında düzenlemek. Buradan uluslararası topluma, meşru hükümetin yanında durma çağrımı yineliyorum” diye konuştu.

“Filistin halkına yönelik zulüm sürdükçe, Ortadoğu’da barış mümkün değil”

Ortadoğu’da istikrarsızlığı körükleyen ve barışı ve güvenliği tehdit eden en önemli sorunlardan birinin İsrail ile Filistin arasındaki çatışma olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: “Filistin halkına yönelik zulüm devam ettikçe, Ortadoğu’da barış mümkün değildir. Bu yüzden işgal, ilhak ve yasadışı yerleşim politikaları derhal sona erdirilmelidir. Kudüs’ün uluslararası statüsünün ihlal edilmesine karşı durmaya devam edeceğiz. Kudüs’ün 1947 tarihli BM kararına dayanan uluslararası statüsüne, Harem-i Şerif’in mahremiyetine ve Filistin halkının haklarına yönelik ihlallere karşı durmayı sürdüreceğiz. Barış süreci ve iki devletli çözüm vizyonu daha fazla gecikmeden canlandırılmalıdır.”

“Adadaki iki halktan birinin lideri size hitap ederken, diğeri sesini duyuramıyor”

Kıbrıs sorunu temelinde daha adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümün gerekliliğini vurgulayan Erdoğan, “BM’nin eşit kabul ettiği Kıbrıs’taki iki halktan birinin lideri size hitap edebilirken, diğeri sesini duyuramıyor. Bu adil bir durum değil. Kıbrıs’ta çözüm için, egemen eşitliğin ve eşit uluslararası statünün yeniden tesis edilmesi gerekiyor” dedi. Kıbrıs Türk halkının çözüm için ortaya koyduğu yeni vizyonu desteklediklerini belirten Erdoğan, “Bu vesileyle uluslararası toplumu Kıbrıslı Türkler’in görüşlerini önyargısız bir şekilde değerlendirmeye çağırıyorum” diye ekledi.

“Dünya beşten büyüktür tespitini, iklim değişikliği hususunda da tekrarlıyoruz”

Konuşmasının büyük bir kısmını iklim değişikliği konusuna ayıran Erdoğan, “Her fırsatta dile getirdiğimiz ‘Dünya beşten büyüktür’ tespitini iklim değişikliği konusunda da tekrarlıyoruz. Yeryüzüne en çok kim zarar verdiyse, doğal kaynakları kim vahşice sömürdüyse, iklim değişikliği ile mücadeleye de en çok katkıyı onlar sağlamalı” diye konuştu.

“Paris İklim Anlaşması’nı önümüzdeki ay Meclis’e sunacağız”

Türkiye’nin 2015 yılında imzalanan Paris İklim Anlaşması’nı ilk imzalayan ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Anlaşmayı ilk imzalayan ülkeler arasındayız fakat adaletsizlikler nedeniyle henüz yürürlüğe koymamıştık. Buradan duyurmak isterim ki son dönemde bu çerçevede kaydedilen ilerlemelerin ardından aldığımız karar doğrultusunda, Paris İklim Anlaşması’nı önümüzdeki dönem Meclisimizin onayına sunmayı planlıyoruz” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.