Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Eşitlik İçin Kadın Platformu: “Danıştay’ın kadın hareketinin hukuki mücadelesinin önünü tıkamaya hakkı yok”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Mart 2021’deki Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkması kararına karşı 1 Temmuz öncesi yürütmeyi durdurma talebiyle iptal davası açan kadın örgütleri, Danıştay’ın verdiği ret kararını kendilerine aylar sonra tebliğ etmesine tepki gösterdi. Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), İstanbul Sözleşmesi’nin hâlâ yürürlükte olduğunu hatırlatarak, Danıştay’ı karardan vazgeçmeye çağırdı.

“Danıştay usul işlemlerini yok saydı”

Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış kararına karşı kadın örgütleri ve çeşitli kesimler Danıştay’a yürütmeyi durdurma talebiyle iptal davaları açmıştı. 1 Temmuz öncesi yürütmeyi durdurma talepleri konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği için EŞİK üyesi kadınlar 24 Haziran’da Danıştay’a ek dilekçe vererek yürütmeyi durdurma kararı verilmesini istemişti. Bunun üzerine Danıştay, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in açtığı iptal davasında 28 Haziran günü yürütmenin durdurulması talebinin reddi kararı verdiğini açıklamıştı. Bu açıklama sırasında benzer şekilde açılan 200’e yakın dosyada da aynı şekilde ret kararı verildiği söylenmişti. Ancak bu kararlar davayı takip edenlere ve avukatlarına gönderilmediği gibi, dosyalara da konulmamıştı. 28 Haziran tarihinden bu yana geçen 84 günde dosyalara konulmayan ret kararları, 20 Eylül günü diğer dosyalarda da tebliğ edilmeye başlandı. 84 gün boyunca verdiği ret kararlarının yazılmaması, dava açanların yürütmeyi durdurma konusunda verilecek karara zamanında itiraz hakkını geciktirdi. Kararın 84 gün sonra dosyalara işlenmesine tepki gösteren bir açıklama yayımlayan EŞİK, “Danıştay 10. Dairesi kadınların hayatları ile oynadığı yetmiyormuş gibi asgari bir hukuk devletinde olması gereken usul işlemlerini de yok saydı” dedi.

“Danıştay’ın kadın hareketinin hukuki mücadelesinin önünü tıkamaya hakkı yok”

Yürütmeyi durdurma talebimize İstanbul Sözleşmesi’ne devlet olarak taraf olmaktan çıkış günü olan 1 Temmuz’dan aylar sonra, 20 Eylül günü cevap verilmesi, hukuk devleti ilkesinin yargı makamlarınca bile umursanmadığının bir göstergesidir” diyen EŞİK, “siyasi pazarlıklardan” söz etti:

“Sözleşmeden çıkış sürecinin hukukla değil siyasi pazarlıklarla yürütüldüğünün farkında idik. Danıştay’daki dava sürecinde de, son anda mahkeme heyetine iki yeni üye atanması, iki üyenin karşı oylarına rağmen kararın oyçokluğu ile kadınların aleyhine çıkartılması, bu konuda ilk ve tek tebligatın İYİ Parti Genel Başkanı’na yapılması, diğer tüm davacıların kararlarının aylarca bekletildikten sonra tebliğ edilmesi de politik pazarlık süreçlerine göre hareket edildiğini gösteriyor. Danıştay’ı acilen, İstanbul Sözleşmesi’nden hukuk dışı çıkış işleminin iptali davalarımızda esasa dair karar vermeye davet ediyoruz. Danıştay’ın Türkiye ve dünya kamuoyunu daha fazla oyalamaya, Türkiye kadın hareketinin İstanbul Sözleşmesi için verdiği hukuki mücadelenin önünü tıkamaya hakkı yok.”

“Herkesi İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamaya davet ediyoruz”

İstanbul Sözleşmesi’nin hukuki olarak hâlâ yürürlükte olduğunu belirten EŞİK bunu, “Sadece çıkış işleminin iptali için açılan davalar henüz sonuçlanmadığı için değil, 6251 sayılı onay yasası hâlâ yürürlükte olduğu için de yürürlüktedir” diye açıkladı.

“TBMM’de oybirliği ile kabul edilmiş olan 6251 sayılı yasa yürürlükten kaldırılmadığı için sözleşme iç hukuk normu olarak Anayasa’nın 90’ıncı maddesi gereğince tüm içeriğiyle yasa olarak yürürlüktedir ve yine aynı madde gereğince bu hükümlerin anayasaya aykırılığı dahi ileri sürülemez” diyen EŞİK, son olarak şu hatırlatmayı yaptı: “İstanbul Sözleşmesi hâlâ, kadına yönelik şiddet ile mücadelede tüm kamu kurum kuruluşları başta olmak üzere tüm belediye, üniversite, özel sektör, medya, spor camiası, sendikalar, meslek odalarını da bağlayıcı nitelikte bir hukuki belgedir. Uygulanması konusunda herkes görevlidir ve sorumluluk sahibidir. Bu nedenle herkesi, İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamaya ve uyguladıklarını kamuoyuna ilan ederek herkesin uygulaması için örnek ve teşvikçi olmaya davet ediyoruz.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.