Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

BeşiBirYerde (31): Doğum kontrol politikalarıyla tartışılan beş ülke

Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Teksas eyaletinde getirilen kürtaj yasağıyla tartışılmaya başlanan doğum kontrol ve kadın üreme sağlığı konusunda, son zamanlarda bazı ülkelerin geri, bazılarının ise ilerici adımlar attığına şahit olduk. Japonya kürtaj için üçüncü taraf rızası istenen 11 ülke arasındayken, Hollanda’da 2020 yılından beri altı ağır psikiyatri hastası kadının çocuk sahibi olması engellendi. “BeşiBirYerde” serimizin 31. bölümünde, doğum kontrol ve kürtaj politikalarıyla tartışılan beş ülkeyi derledik

1) Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Teksas

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Teksas eyaletinde 1 Eylül’de, embriyonun kalp atışlarının duyulduğu andan, yani hamileliğin yaklaşık altıncı haftasından itibaren kürtajı yasaklayan yasa yürürlüğe girdi. ABD Yüksek Mahkemesi yasanın askıya alınması için bir itiraz dilekçesi gönderdi. Ancak 14 Ekim Perşembe günü ABD Temyiz Mahkemesi, yüksek mahkeme tarafından gönderilen yasayı askıya alma dilekçesini reddetti.

Yürürlüğe giren Teksas kürtaj yasasında, tecavüz ya da ensest ilişkiden kaynaklanan gebelikler için bile istisna gösterilmiyor. Yeni yasa ayrıca, vatandaşlara bir yetki sunarak, hamileliğin altıncı haftasından itibaren kürtaj yaptıran kadınları ya da onlara yardımcı olanları şikayet edenlere 10 bin dolar para ödülü vaat ediyor.

ABD Başkanı Joe Biden, Teksas kürtaj yasasını “aşırı” diye tanımladı ve kadınların anayasal haklarını ihlal ettiğini söyledi. Biden ayrıca, hükümetinin kürtaj hakkını koruyacağını ve savunacağını belirtti.

2) Japonya

Japonya, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) “son verin” çağrısında bulunduğu, kürtaj için üçüncü taraf onayını uygulayan 11 ülkeden yalnızca biri. Ülkede 1948’de yürürlüğe giren ve hâlâ uygulanan kürtaj yasası, tecavüz ya da annenin sağlığının tehlikede olduğu durumlarda istisnalar tanıyor. Bu çağdışı yasaya göre kadınların kürtaj olabilmesinin yolu üçüncü taraf, yani baba onayıyla mümkün olabiliyor.

Yasaya göre kürtaj için eşinin imzasını taklit eden ya da yasadışı yollardan kürtaj hapları satın alan kadınlar bir yıla kadar hapis cezasına çarptırılıyor. Ülkede ayrıca, “ertesi gün hapı” denen acil doğum kontrol ilaçlarının yalnızca doktor reçetesiyle satılmasına izin veriliyor.

İnsan hakları savunucuları ve kadın sağlığı aktivistleri, Japonya’daki doğum kontrol ve kürtaj kısıtlamalarının kadınların haklarını ihlal ettiğini savunarak, devleti yasaları gevşetmeye çağırıyor.

3) Hollanda

Hollanda’da 2020 yılında yürürlüğe giren yeni ruh sağlığı yasası kapsamında, ciddi psikiyatrik sorunları ve zihinsel engeli nedeniyle bebeğine bakamayacağı düşünülen kadınların çocuk sahibi olması engellenebiliyor. Bu yasa kapsamında ülkede, 2020 yılından beri altı ağır psikiyatri hastası kadının çocuk sahibi olması engellendi. Kadınlara uygulanan doğum kontrol yöntemleri arasında, doğum kontrol iğnesi ve rahim içi araç bulunuyor.

Çocuk hakları çerçevesinde yürürlüğe giren yasanın, bazı çocukların “doğmama hakkı” olduğunu savunduğu düşünülüyor. Bazı sivil toplum örgütleri de yasanın, insan haklarını ihlal ettiğini ve Hollanda Anayasası’nda yer alan “kişinin iradesi dışında vücuduna müdahale” yasağını çiğnediğini savunuyor.

4) Meksika

Meksika Yüksek Mahkemesi (SCJN), 7 Eylül’de aldığı tarihi kararla kürtajı cezalandırmanın anayasaya aykırı olduğuna hükmetti. Alınan karar, ülkenin kuzeyindeki Coahuila eyaletini kapsıyor ve eyaletteki kadınların kürtaj oldukları için cezalandırılmalarının önüne geçiyor. Ancak Meksika’da 31 eyalet bulunuyor ve bunların yalnızca dördünde kürtaj yasası “kısıtlayıcı” olarak nitelendirilmiyor.

Ülkede, kadınların kürtaj yaptırmasının önündeki tek engel yasalar değil. The Los Angeles Times’ın haberine göre 2007’den beri hamileliğin 12. haftasına kadar kürtajın yasal olduğu başkent Mexico City’de bazı klinikler, kadınları “ikna yöntemi” ile kürtajdan vazgeçirmeye çalışıyor. 1989 yılında Latin Amerika Kadın Yardım Merkezi (CAM) ismiyle kurulan ve kürtaj karşıtı aktivistlerden oluşan topluluk, uygun fiyatlı kürtaj yapacaklarını iddia ettikleri klinik reklamları vermeye başladı. Grup bu kliniklerde, hamileliklerini sonlandırmak isteyen kadınları “ikna yöntemiyle” kürtajdan vazgeçirmeye çalışıyor. Kadınlara, kürtajı dramatik müzikler ve efektlerle aşama aşama anlatan klinik görevlileri, bir yandan kadınlara ve yakınlarına “hayatın kutsallığından” bahsederek kürtajın önüne geçmeye çalışıyor. Hatta grubun üyelerinin sokakta kürtajın kısırlığa neden olduğuna dair çarpıtılmış bilgiler içeren broşürler dağıttığı biliniyor.

5) Malta

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komisyonu, 18 Ekim Pazartesi, kürtajın tamamen yasak olduğu tek Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkesi olan Malta’daki yönetimi, kadın haklarını korumak için daha sıkı önlemler almaya çağırdı. 11-16 Ekim günlerinde Malta’yı ziyaret eden İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatović, Malta’nın kürtajı yasaklayan yasayla, Avrupa Konseyi üyeleri arasında en kısıtlayıcı ülkelerden biri olduğunu söyledi.

Mijatović, yetkilileri kürtajı suç sayan hükümleri acilen yürürlükten kaldırmaya ve kadınların cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine erişimini sağlamaya çağırdı. Mijatović ayrıca, “kürtajın hâlâ suç sayılmasının Maltalı kadınların yalnızca sağlığını riske atmakla kalmayıp, aynı zamanda diğer insan haklarından eşit şekilde yararlanmalarını da engellediğini” vurguladı. Mijatović, ziyareti esnasında Malta’daki gazeteciler, sığınmacılar ve göçmenlerin güvenliklerini sağlamak için acil önlemler alınması çağrısında bulundu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.