Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

BeşiBirYerde (32): Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündem yaratan beş açıklaması

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son zamanlarda yaptığı açıklamalar ile gündemi belirlemeye devam ediyor. Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları ve eylemleri kamuoyunda geniş yer tutarken iktidarın ise tepkilerine neden oluyor. Medyascope olarak Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’de gündemi belirlediği beş çıkışını ve bunlara gelen tepkileri derledik.

5) Merkez Bankası ziyareti

CHP liderinin gündem belirleyen çıkışlarından biri geçen haftaki Merkez Bankası (MB) ziyareti oldu. MB yönetiminden üç kişinin gece yarısı kararnamesi ile görevden alınmasından iki gün sonra Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nu ziyaret eden Kılıçdaroğlu, Türk Lirası’nın döviz karşısında uğradığı değer kaybını ve zamları da hatırlatarak, “Yok öyle istediğin gibi at koşturmak. Biz varız ve mücadele edeceğiz” mesajını paylaştı.

Kavcıoğlu ile yaklaşık iki saat süren görüşmesinin ardından konuşan Kılıçdaroğlu, “Merkez Bankası’na müdahale eden kişinin Erdoğan olduğunu ben de, siz de, Mısır’daki sağır sultan da biliyor. Buradan Erdoğan’a çağrı yapıyoruz. MB’nin kurumsal kimliğine saygı göster. Faiz kararlarını MB’nin vermesi gerekiyor” dedi.

Görüşme sonrası Kılıçdaroğlu ve Kavcıoğlu arasında neler konuşulduğuna ilişkin farklı yorumlar yapılırken Kılıçdaroğlu’nun bu hamlesi iktidara hazırlık olarak da değerlendirildi. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise CHP Genel Başkanı’na hitaben “Merkez Bankası bağımsız olmamış olsaydı sana bu randevuyu vermeyebilirdi” dedi.

4) “Siyasi cinayet kaygılarım var”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun Mersin’deki programı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlarken kullandığı, “Eğer iş belli gruplar ellerine silah alıp, belli kişileri öldürme yoluna gitmezse, bir gerilim olmaz. Bütün tahriklere rağmen bir gerilim olmaz. Umarım öyle bir tablo da Türkiye’de yaşanmaz. Siyasi cinayetler. Böyle kaygılarım var” sözleri, “siyasi cinayetler” tartışmasının fitilini ateşledi. Muhalefet kanadından Kılıçdaroğlu’nun iddialarına benzer kaygılar dile getirilirken, iktidar kanadı ise sert tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamaları kamuoyunda geniş yer tuttu ve siyasetin her kanadı tarafından tartışıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, iddialarla ilgili resen soruşturma başlattı. Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatları, “siyasi cinayet” iddialarına ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruda başvurarak, söz konusu iddialarla ilgili gerekli incelemenin yapılmasını istedi.

3) Bürokrat ve memurlara çağrı

CHP lideri Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından paylaştığı video ile bürokratlara, “Size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa, pazartesi (18 Ekim) itibariyle durun. Bu illegal, paralel sistemlerden elinizi eteğinizi çekin” diyerek seslendi. Kılıçdaroğlu, memur ve bürokratlara ‘son çağrı’ olarak belirttiği konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Size kanun dışı her ne yaptırılıyorsa, pazartesi itibariyle durun. Bu illegal, paralel sistemlerden elinizi eteğinizi çekin. Size bunları yaptıranlara farklı bir muamele o. TÜGVA benzeri vakıfların üzerine çöktükleri devletin malları, hazineye iade edilecektir. İktidar değiştiğinde soruşturmalar başlayacak ve eminim ki bu bürokratların bir kısmı ‘Efendim emir aldık uygulamak zorunda kaldık’ diyeceklerdir. Kılıçdaroğlu abinizin, amcanızın bu size son çağrısıdır.”

İktidar kanadı Kılıçdaroğlu’na çok sert tepki gösterirken Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Kılıçdaroğlu’nun bürokratlara yaptığı çağrıya “Biz CHP’nin özlemini çektiği vesayet düzeninin defterini çoktan dürdük. Vesayet çağrısından başka bir şey değildir. Bay Kemal’in heves ettiği vesayet günleri artık geride kaldı. Boş heves. Kılıçdaroğlu’nun kamu görevlilerine yönelik bu tehdidi, siyasi garabetini bir kenara bıraktım, aynı zamanda açıkça bir suçtur” sözleriyle tepki gösterdi.  

Erdoğan’ın bu tepkisinden sonra avukatları, Kılıçdaroğlu’nun bürokratlarla ilgili açıklaması hakkında suç duyurusunda bulundu.

2) “Muhatap HDP’dir”

Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 2013-2015 arasında yürütülen çözüm süreciyle ilgili söylediği sözler de gündemi belirledi. Kılıçdaroğlu, Kürt sorununun çözümünde muhatap alınması gereken organın HDP olduğunu şu sözlerle belirtti:

HDP’nin parlamentoda olması çok önemli. Aynı düşünceyi bugün de koruyorum. Siyaset kurumunun 35-40 yıldır çözemediği bir Kürt sorunu var. Kürt sorununu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var. Devlet dediğimiz kurum gayrı meşru organla muhatap olmaz. Erdoğan bunu yaptı. Devleti İmralı’yla muhatap kıldı. İmralı meşru bir organ değil. Meşru organ kimdir? HDP’yi meşru organ olarak görebiliriz. Halkın desteği var, parlamentoya gelmiş. Bu sorun çözülecekse meşru bir organlar çözebiliriz.”

Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları sonrası, çözüm süreci, çatışmasızlık dönemi ve HDP’nin siyasetteki rolü gibi tartışmalar yeniden alevlendi. HDP Van milletvekili ve eski HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Twitter hesabından Kılıçdaroğlu’nun sözleriyle ilgili bir paylaşım yaparak çözüm için İmralı Cezaevi’ndeki Abdullah Öcalan’ı işaret etti. 

Temelli’nin bu sözlerine yanıt, beş yıla yakın süredir Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş‘tan geldi. Demirtaş twitter hesabından “Benim bildiğim HDP, Kürt sorunu dahil olmak üzere, Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümüne taliptir, irade sahibi siyasi bir aktördür ve elbette muhataptır. Çözümün adresi de doğal olarak TBMM’dir” açıklamasını yaptı.

Demirtaş’ın ardından HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da ilk adres olarak Meclis’i gösterdi ancak “İmralı’nın da bu konuda rolü olacaktır” diye de ekledi.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli ise Kılıçdaroğlu’na tepki göstererek, “HDP’yi meşru organ görmek demek, PKK’yı muhatap almak demektir. HDP, meşru bir organ değil, terör örgütü PKK’nın mazbata almış maskeli halidir. Türkiye’de Kürt sorunu diye bir sorun yoktur. Var diyen, olduğunu ısrarla dayatıp iddia eden kim varsa kalbi Türk milletiyle bir atmayan namertlerdir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Türkiye’de Kürt sorunu olmadığını söyleyerek “Birliğe, beraberliğe, kardeşliğe inananlar varsa buyursunlar hep beraber yola devam edelim” diye konuştu.

Bahçeli’nin sözlerine DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da sosyal medyadan yanıt verdi. Babacan “Kürt meselesi vardır ve çözümün adresi siyasettir” ifadelerini kullandı.

1) “Beşli çete düzenine son vereceğiz”

Kemal Kılıçdaroğlu’nun en önemli açıklamalarından biri ise kamu özel işbirliği ile ihale verilen şirketlere yönelik çıkışı oldu. CHP lideri, partisinin 6 Temmuz 2021’deki TBMM grup toplantısında ‘tefeci’ olarak tanımladığı bu yapılara dair, “Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda, devlet ihaleleri şeffaf yapılacak. Beşli çete düzenine kesinlikle son vereceğiz” dedi.

Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında ise şöyle konuştu:

“84 milyon insanın alın terini bir avuç tefeciye teslim ediyorlar. Hiç kimse beni, ailemi malvarlığı nedeniyle tehdit edemeyecek. Türkiye’yi namuslu insanlar yönetecek. Hesap vermenin ne kadar onurlu bir görev olduğunu bütün dünyaya göstereceğiz.”

Kılıçdaroğlu’nun beşli çete olarak adlandırdığı beş holding, Kalyon, Cengiz, Limak, Kolin ve Makyol’un aldığı kamu ihaleleri uzun zamandır kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Özellikle kamu kaynaklarının dağıtımı, vergi affı gibi konularda isimleri sıkça gündeme gelen bu şirketler, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının ardından daha görünür hale geldi. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.

İlgili içerikler