İlk kez 1989 yılında seyirciyle buluşan İstanbul Tiyatro Festivali, 2002’ye kadar her yıl, 2002‘den 2017’ye kadar iki yıl arayla düzenlendi. Festival, 2017’de yıllık seyrine döndü ve artık her yıl kasım ayında iki hafta süreyle sanatseverlerle buluşuyor. Festival kapsamında yerli ve yabancı oyunlar sahneleniyor, paneller ve eğitimler düzenleniyor. Bu yıl 25’inci kez düzenlenen İstanbul Tiyatro Festivali’ni, festival direktörü Leman Yılmaz ile festival mekanlarından Alan Kadıköy’de buluşup konuştuk.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 1989 yılında başlatılan İstanbul Tiyatro Festivali, bu yıl 25’inci kez düzenleniyor. “Bu Zamanda Tiyatro” sloganıyla yola çıkan festival, 22 Ekim’de çevrimiçi ve yüz yüze başladı. Festival kapsamında oyunlar, okuma tiyatroları, beyazperde gösterimleri, panel ve söyleşiler yer alıyor.
25 yerli ve uluslararası yapımın yüz yüze gösterimleri Alan Kadıköy, Atlas 1948 Sineması, Profilo Kültür Merkezi, Batı Ana Sahne, Duru Ataşehir, Moda Sahnesi, Caddebostan Kültür Merkezi, Müze Gazhane, Yapı Kredi bomontiada ve Zorlu PSM‘de koronavirüs önlemleri kapsamında sanatseverlerle buluşuyor.
“Hepimizin nefese ihtiyacı var”
Festival direktörü Leman Yılmaz, “‘Bu Zamanda Tiyatro’ nefes aldırır. Hepimizin bu nefese ihtiyacı var. Yavaş yavaş normale dönme sürecindeyken bunu sanatla yapmak çok önemli” dedi. İstanbul Tiyatro Festivali’nin, Türkiye’nin en önemli festivallerinden biri olduğunu ve uluslararası olarak da tanındığını söyleyen Leman Yılmaz, “Geçen yıl salgının en zor döneminde festivalimizi yapmıştık. Bu yıl programı yaparken karma yapıyı koruduk. Karma programla sadece İstanbul’daki seyirciyle değil, İstanbul dışındaki seyircilerimize de ulaşabiliyoruz. Dolayısıyla bundan sonra da festival programı içinde değişen dengelerle de olsa çevrimiçi program olacak” diye konuştu.
Festival kapsamında uluslararası üç yüz yüze oyun oynanacağını anlatan Leman Yılmaz, “Koşullar çok net değildi, dolayısıyla şartlara uyan, salgın koşullarında seyahat edebilen, aşısı tam topluluklar programa alındı. Bunlardan biri geçen yıldan beri çalıştığımız, yönetmenliğini Simon Stone’un yaptığı ‘Medea’, bir diğeri oyuncu Pippo Delbono’nun yönetmenliğini yaptığı ‘Neşe’” diye ekledi.
Yerli programın açık çağrıyla gelen projelerden seçildiğini dile getiren Yılmaz, “Bu yıl festival ilk defa iki tema üzerine üzerine yoğunlaştı. Bunlardan biri ‘kadın’ teması diğeri de ‘ekolojik sürdürülebilirlik.’ Yerli yapımların hepsi festivalde prömiyer yapıyor. Bu yıllardır festivalin ilkesi haline gelmiş bir kural diyeyim. Festival bir taraftan da yerli yapımların ilk gösterimlerine yer vererek çok önemli bir risk alıyor. Sezonda sahnelenmiş oyunları seçip programa almak daha güvenli sularda hareket etmeye benziyor” dedi.
İstanbul Tiyatro Festivali’nde, 1997 yılından bu yana her yıl bir Türk ve bir yabancı sanatçıya “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” veriliyor. Festivalin Onur Ödülleri 2021 yılında akademisyen ve yazar Prof. Dr. Ayşegül Yüksel ve İtalyan yönetmen Pippo Delbono‘ya verilecek.
