Avrupa Konseyi’nin başlattığı “Başörtüsüne Özgürlük” projesi kapsamında paylaşılan, başörtülü genç kadınların bulunduğu afişler, projenin başlamasından birkaç gün sonra Twitter’dan silindi. Birçok Fransız politikacı, laik değerleri ihlal ettiği gerekçesiyle kampanyaya tepki göstermişti. Konsey, paylaşımların Fransa’dan gelen tepkiler üzerine kaldırılıp kaldırılmadığı konusunda bir açıklamada bulunmadı.
Proje, Avrupa Konseyi tarafından “Kapsayıcılık ve Ayrımcılıkla Mücadele Programı” kapsamında geçen hafta başlatıldı. Avrupa Birliği (AB) de kampanyaya destek verdi.
Proje kapsamında bir tarafta başörtüsü takan, diğer tarafta başörtüsüz kadınların bulunduğu afişler paylaşıldı. Afişlerin üzerinde “Güzellik çeşitlilikte olduğu gibi özgürlük başörtüsündedir”, “Herkes aynı görünseydi dünya ne kadar sıkıcı olurdu?” ve “Benim başörtüm, benim seçimim” sloganları yer aldı.
Kampanya, Fransa’daki birçok siyasetçi tarafından eleştirildi
Kampanya, başlangıçta pek etki yaratmasa da birkaç gün sonra Fransa’daki politikacıların tepkisini çekti. Bazı Müslüman kadınlar, Fransa’dan gelen tepkiyi, kadınların ne giyeceklerini seçme hakkına saygısızlık olarak nitelendirdi.
Fransa Hükümet Sözcüsü Gabriel Attal dün (3 Kasım), Avrupa Konseyi’nin kampanyasının “sağduyudan uzak olduğunu” söyledi. Bakanlar kurulu toplantısının ardından gazetecilere konuşan Attal, Paris’in “kimlik temelli yaklaşıma katılmadığını belirtti:
“Bu, Fransa’nın tüm Avrupa ve uluslararası forumlarda savunduğu inanç özgürlüğüne zıttır. Bu kampanyanın sağduyuya aykırı olduğunu düşünebiliriz çünkü din özgürlüğü ile dini bir sembolün tanıtımını karıştırmamalıyız.”
Marine Le Pen: “Kadınlar, peçeyi çıkardıklarında özgür olurlar”
Aşırı sağcı Ulusal Cephe’nin cumhurbaşkanı adayı Marine Le Pen, kampanyayı “skandal ve uygunsuz” olarak nitelendirerek, “Kadınlar, peçeyi çıkardıklarında özgür olurlar, aksi değil” dedi.
Cette communication européenne en faveur du voile islamiste est scandaleuse et indécente alors que des millions de femmes se battent avec courage contre cet asservissement, y compris en France.
C’est quand les femmes retirent le voile qu’elles deviennent libres pas l’inverse ! https://t.co/Zvn1Z6GENC— Marine Le Pen (@MLP_officiel) November 2, 2021Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Bir başka sağcı başkan adayı, eski AB Brexit müzakerecisi Michel Barnier de kampanyanın geri çekilmesi çağrısında bulundu. Barnier, France 2 televizyonuna verdiği röportajda “Peçe bir özgürlük aracı değildir” diye konuştu.
Fransa’nın kadın hakları bakanı: “Kampanya başörtüsünü teşvik ediyor”
Fransa’nın kadın hakları bakanı ve sosyalist senatör Laurence Rossignol ise kampanyanın başörtüsü takmayı “teşvik ettiğini” iddia etti. Rossignol, “Kadınların başörtüsü takma konusunda özgür olduğunu belirtmek başka bir şey, özgürlüğün başörtüsünde olduğunu söylemek başka bir şey” dedi.
Rappeler que les femmes sont libres de porter le hijab ( dans le respect des lois de chaque état membre, en France celle de 1905 et 2004) est une chose. Dire que la liberté est dans le hijab, en est une autre. C’est en faire la promotion. C’est le rôle du conseil de l’Europe? https://t.co/t0n23OmPWA
— Laurence Rossignol (@laurossignol) November 2, 2021
Avrupa Komisyonu, projeye 340 bin euroluk katkıda bulunmuştu
Avrupa Konseyi, Fransa’daki siyasi tepkilerin ardından sosyal medya paylaşımlarını kaldırsa da, bu kararın Fransa’daki tepkilerle ilgili olup olmadığı hakkında bir açıklamada bulunulmadı. Projeye 340 bin euro tutarında katkıda bulunan Avrupa Komisyonu da kampanyada kullanılan görüntülere sahip çıkmadı.
Bir Avrupa Konseyi sözcüsü, Euronews’a yaptığı açıklamada, kampanyanın Avrupa Birliği ile ortak bir projenin parçası olduğunu söyledi. Sözcü, projenin “çeşitlilik ve kapsayıcılık ihtiyacı konusunda farkındalık yaratmayı ve her türlü nefret söylemiyle mücadele etmeyi” amaçladığını belirtti:
“Tweetler proje çalıştaylarından birinde bireysel katılımcılar tarafından yapılan açıklamaları yansıtıyor ve Avrupa Konseyi’nin veya Genel Sekreteri Marija Pejčinović Burić’in görüşlerini temsil etmiyor. Bu projenin daha iyi bir sunumunu düşündüğümüz için bu tweetleri kaldırdık.”
Bir AB Komisyonu sözcüsü ise Brüksel’in görüntüleri “doğrulamadığını” ve nefret söylemiyle mücadele için “başka eylemlerin” dikkate alınması çağrısında bulunduklarını belirtti.
Sözcü, açıklamasında “Pozisyonumuz son derece açık: Kadınlar, yaşadıkları ülkenin yasalarına göre istediklerini giyebilmeli” dedi.
Derleyen: Emine Bıçakçı
Kaynak: Euronews