Emekli öğretmen Metin Lokumcu’nun hayatını kaybettiği güne dair paylaşılan yeni görüntüler ortaya çıktı. Görüntülerde sivil giyimli bir erkeğin çevik kuvvet ekiplerine gaz fişeğinin nasıl atılacağını gösterirken “Hedef al” dediği duyuluyor. Lokumcu ailesinin avukatı Meriç Eyüboğlu, görüntüleri Medyascope’a yorumladı.
Metin Lokumcu’nun kimyasal gaz sonucu hayatını kaybettiği 31 Mayıs 2011’den yeni görüntüler paylaşıldı. Metin Lokumcu davası hesabından paylaşılan görüntülerde sivil giyimli bir erkeğin Hopa’daki protestolar sırasında çevik kuvvet polislerine nasıl gaz fişeği atılacağını gösterdiği anlar yer alıyor. “Sakin olun, birlik düzeninizi alın, gücümüzü gösterecek şekilde durun” cümlesini kuran sivil giyimli kişinin gaz fişeğinin nasıl atılacağını gösterirken de “Hedef al” dediği duyuluyor.
Lokumcu ailesinin avukatı Meriç Eyüboğlu, görüntülerle ilgili Medyascope’a konuştu. Görüntülerin savcılık tarafından suç ihbarı olarak dikkate alınması gerektiğini söyleyen Eyüboğlu, “Hedef al” ifadelerinin Metin Lokumcu’nun hayatını kaybettiği gün çok yoğun gaz kullanılmasının yanı sıra, hedef gösterilerek gaz fişeği atılması yönündeki tanıklıkları doğruladığına dikkat çekti.
“Görüntüler suç ihbarı olarak dikkate alınmalı”
Avukat Eyüboğlu, görüntülerdeki sivil giyimli kişinin kim olduğunu bilmediklerini, sosyal medyada görüntülerin paylaşılması ile bir takım dönüşler olduğunu ancak doğruluğunu araştırdıklarını belirtti. Görüntülerin savcılar tarafından ayrıca başvuru olmaksızın suç ihbarı olarak dikkate alınması beklediklerini söyledi.
“Görüntülerdeki kişinin yargılanan sanıklardan olup olmadığını bilmiyoruz”
Dava sürecinde sanıkların yüzünü görmediklerine dikkat çeken Eyüboğlu, bu nedenle söz konusu kişinin yargılanan sanıklardan olup olmadığını da cevaplayamadıklarını belirtti. Lokumcu’nun ölümünden 10 yıl sonra Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlayan davanın Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşması 20-21 Aralık’ta yapılacak.
Asliye ceza mahkemesindeki duruşmalara katılmayan sanıkların ağır ceza mahkemesindeki yargılamaya da Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılacağını belirten Eyüboğlu, “Aradan 10 yıl geçti. Sanıkları teşhis etmenin ne kadar mümkün olacağı konusunda endişelerimiz var” dedi.
“Gaz hem çok yoğundu hem de gaz fişekleri hedef gösterilerek atıldı”
Görüntülere yansıyan “hedef al” sözleri ile ilgili konuşan Eyüboğlu, 31 Mayıs 2011’de Metin Lokumcu’nun ölümüne yol açan yoğun gaz kullanımının yanı sıra, hedef gösterilerek atılan gaz fişekleri nedeniyle insanların ölümcül olabilecek şekilde yaralandığını da hatırlattı:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“10 yıldır tartıştığımız şey bu. O gün yedi ayrı ilden çevik kuvvet Hopa’ya taşınmış. Çevik kuvvetin yanı sıra jandarma, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel korumaları da var. Binlerle ifade edilebilecek sayıda kolluk gücü seferber edilmiş. Sanıkların ifadelerinde de anlaşıldığı akdarıyla insanlara yönelik müdahale altı-yedi saat sürmüş. Bu müdahale sadece Metin Lokumcu’ya yönelik değil, herkese yönelik. Polis şiddeti, yoğun gaz kullanımı ve gaz fişeklerinin insanları hedef alarak yaralayacak hatta ölümlerine yol açacak şekilde kullanılması söz konusu. Biz, kafasına gelen gaz kapsülü ile ölümcül olabilecek bölgeden yaralanan bir kadını, çok yakın mesafeden dizin atılan gaz fişeği ile ağır şekilde yaralanan bir erkeği tespit ettik. Resmi kayıtlara göre de bu şekilde yaralanan 30 civarında kişi var. Bu görüntü de tam da 31 Mayıs 2011’de Hopa’da yaşayanların anlattıkları gibi gaz kapsüllerinin insanlar hedef alınarak atıldığını doğruluyor.”
“Kimyasal savaş maddesi olduğu kabul edilen bu gazlar neden üzerimize sıkılıyor?”
Kimyasal gazların kullanımına dair kanun ya da yönetmelik bulunmamasına dikkat çeken Eyüpoğlu, mevcut tek genelgede sadece bu gazları kullanacak kişilerin eğitim alması gerektiğine işaret edildiğini söyledi.
Görüntülerdeki sivil kişinin gaz tüfeğini kullanma ya da etrafındakilere talimat verme yetkisi olmadığını söyleyen Eyüboğlu, “Şu soruyu herkesin yüksek sesle sorması gerekiyor: Kimyasal savaş maddesi olduğu emniyet genel müdürlüğünün hukuki metinlerde bile kabul edilen bu gazlar toplumsal olaylarda niye kullanılıyor ve neden üzerimize sıkılıyor?” diye sordu.
