Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Transfobik baskılar nedeniyle yurttan ayrılmak zorunda kalan üniversite öğrencisi Aras: “Bana ‘Kendin yurttan çıkarsan daha iyi, biz seni atarsak bursun kesilir’ dediler”

Ege Üniversitesi’nde üçüncü sınıf öğrencisi olan trans erkek Aras G., kampüs içindeki Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurdunda kalıyordu. Okul güvenlik görevlilerin, yurt çalışanlarının ve yurtta kalan kadın öğrencilerin baskısından rahatsız olan Aras G., yurt personelinin, “Kendin yurttan çıkarsan daha iyi, biz seni atarsak bursun kesilir” demesi üzerine dün (7 Aralık) yurttan ayrılmak zorunda bırakıldı. Aras G., üniversite kampüsünde ve yurtta maruz bırakıldığı ayrımcılığı, devlet yurdunda kalmanın uyum sürecini nasıl etkilediğini Medyascope’a anlattı. 

Ege Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık Bölümü üçüncü sınıf öğrencisi trans erkek Aras G., 2019’da üniversiteye girdi. Kampüs içindeki Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurdunda kalmaya başlayan Aras, koronavirüs önlemleri kapsamında okullara ara verilince ailesinin yanına Kayseri’ye döndü. 2020 yılının Temmuz ayında özel bir hastanede mastektomi (meme aldırma) ameliyatı olan Aras, Ocak 2021’de devlet hastanesinde cinsiyet uyum sürecine başladı. Salgın sürecinde hastanenin randevuları iptal ettiğini, bazen de salgın nedeniyle İzmir’e gidemediği için kendisinin randevularını iptal ettiğini dile getiren Aras, “Bu nedenle hormon kullanım sürecim uzadı. Bir hafta kadar sonra hormona başlayacağım. Bir ay sonra da isim değişikliği için dava açacağım” dedi. 

“Güvenlik görevlileri görünüşümle kimliğimde yer alan yer alan cinsiyet yüzünden sorun çıkarıyor”

Yurtta kalmaya başladığı 2019 yılında uyum sürecine henüz başlamadığını söyleyen Aras, buna rağmen o yılın kendisi için daha zor geçtiğini şöyle anlattı:

“Ben o dönem hem kampüse hem de yurda alınmıyordum. Kampüs içindeki KYK yurdunda bir taciz olayı yaşanmıştı. Resmi bir şekilde duyurulmamasına rağmen üniversiteye 22.00’den sonra erkek öğrencilerin girmesi yasaklanmıştı. Kampüste sadece kız yurdu var. Ben o dönem çalışıyordum ve yurda geç geliyordum. Okul güvenliği okula her girişimde kimliğimdeki ismin ve cinsiyetimin dış görünüşümle uyuşmaması yüzünden, ‘Ana kampüsten git, bu kapıdan geçemezsin’ diyerek beni her zaman kampüs dışından yürümeye zorluyordu.”

“İnsanların ortasında kendimi ait hissetmediğim bir cinsiyette olduğuma birilerini ikna etmeye çalışıyorum”

İlk başlarda çok zorlandığını aktaran Aras, “Benim için çok zordu. İlk defa bir yurtta kalıyordum. Trans bir öğrenci olarak hiç bilmediğim bir ortama girdim. Psikolojik olarak çok yıpratıcıydı. Kampüsün içinde akşam bahçeye çıktığımda güvenlikler üstüme koşarak geliyor ve adeta sorguya çekiyorlar. Her akşam ‘Yine mi şimdi kimliğimde cinsiyetimin kadın olduğunu’ açıklamak zorunda bırakılacağım’ diye düşünüyordum” diye ekledi.  

Bu sorunu hâlâ yaşadığını belirten Aras, “Ben kapıdan geçince arkamdan bağırılıp koşuluyor bu çok utanç verici bir durum. İnsanların ortasında kendimi ait hissetmediğim bir cinsiyette olduğuma birilerini ikna etmeye çalışıyorum” diye konuştu. 

“Eve çıkmıştım salgında her yer kapanınca işsiz kaldım, mecburen yurda döndüm” 

Salgın döneminde yurt kaydını sildirmediğini söyleyen Aras, “2021 Ocak’ta sürecime başlayınca ev tuttum, hormona başlayacağım için. Şu dönemde öğrenciyken çalışmadan geçinmek mümkün değil. Ben eve çıkmıştım, çalışıyordum ama bütün işyerleri kapandı, işsiz kaldım. Sokaklarda ağlayarak iş aradığımı biliyordum. Mecbur evden çıktım ailemin evine gidemiyordum, aylarca arkadaşlarımda misafir olarak kaldım, sonra başka seçenek kalmayınca yurda döndüm” dedi. 

“Yurt koridorunda beni görünce yüksek sesle dua etmeye başlayan kişiler vardı”

Aras, yurda tekrar döndüğü gün yaşananları ise şöyle anlattı:

“Yurda girdim bir baktım güvenlik arkamdan koştu, ‘Yanlış geldiniz burası erkek yurdu değil, nereye giriyorsunuz?’ dedi. Yurt yemekhanesinde sıra beklerken insanların bakışlarını, yemekhane personellerinin söylediklerini saymıyorum bile. Yurt koridorunda beni görünce yüksek sesle dua etmeye başlayan kişiler vardı. Yurda çok sık gitmemeye çalışıyordum. Öğrencilerden ben asansörde olunca binmeyenler oluyordu. Yurt çalışanlarının, ‘Sen de niye böylesin, saçını uzatsana’ gibi hadleri olmayan söylemleri oluyordu.” 

“Mememin olmadığı belli olmasın diye sürekli hırkayla vücudumu gizleyerek geziyordum”

Uyum sürecinde olduğunu bilen arkadaşlarından yurtta kendisine kimlikteki ismiyle seslenmelerini rica ettiğini ve uyum süreciyle ilgili konuşmamaları hakkında uyardığını belirten Aras, “Yurt odasında dört kişi kalıyorduk ve onlarlayken cis bir kadın (kendisini doğumda atanmış cinsiyetiyle tanımlayan) kişiler gibi davranıyordum. Ama meme ameliyatı olmuştum ve yaz aylarında mememin olmadığı belli olmasın diye sürekli hırkayla vücudumu gizleyerek geziyordum” diye konuştu. 

14 Kasım’da yurt memuruyla görüştüğünü anlatan Aras, “Bana, ‘Senin hakkında duyumlar aldık, koridorda kızları rahatsız ediyormuşsun, davranışlarına dikkat edersen sevinirim, diğer türlü kötü olacak haberin olsun’ dediler. Ben onlara ne yapmış olduğumu, koridorun her yerinde kamera olduğunu, açıp izlememizi söyledim” dedi. Aras, bu konuşmadan sonra olayların daha kötü olacağını tahmin edip ev aramaya başladığını aktardı.

“Bana, ‘Kendin yurttan çıkarsan daha iyi, biz seni atarsak bursun kesilir’ dediler”

Sosyal medya hesaplarında trans erkek kimliğiyle yer aldığını ve yurtta çalışanların bunu görmüş olabileceğini söyleyen Aras, “Bana, daha sonra ‘Kendin yurttan çıkarsan daha iyi biz seni atarsak bursun kesilir’ dediler. Gerçekten o yurttan zorla çıkarıldım. Devletten aldığım 650 lira burs benim her ay aldığım tek düzenli para. Bursumu kaybetmekten korktum. Zaten bir hafta sonra hormon almaya başlayacağım için kalmam artık hiç mantıklı değildi” diye devam etti. 

Dün (7 Aralık) yurtla resmi olarak ilişiğini kestiğini anlatan Aras, “Ben yurttan ayrılırken, ayrılık gerekçemi dilekçeyle belirtmek istedim ancak internetten yapmamı söyleyip dilekçemi kabul etmediler. Dilekçemde, ‘LGBTİ+ olduğum için yurttan çıkmam istendi. Bu koşullar altında yurtta kalmanın sağlıklı olduğunu düşünmediğim için yurttan ayrılıyorum’ yazmıştım. İnternette ise bu yazıyı yazacağım bir alan yoktu” dedi. 

Bu süreçte yaşadıklarını sosyal medyadan yazınca insanların kendisine “Transsan neden yurtta kalıyorsun” gibi şeyler söylendiğini dile getiren Aras, “Ben gideyim cis kadınlarla yurtta kalayım diye yurtta değildim. Maddi imkânsızlıklar yüzünden yurttaydım. Bana ‘Eve çıksaydın’ diyorlar, kim karşılayacak giderleri mi? İnsanlar uyum süreciyle ilgili hiçbir şey bilmiyor. ‘Değiştirseydin kimliğini erkek yurduna gitseydin’ diyorlar sanki çok kolaymış gibi. Zaten trans olduğum için toplum kabul etmiyor, can güvenliğim yok, herkesin yanına ev arkadaşı olarak çıkamıyorum” diye konuştu. 

“Yalnız olduğumu düşünüyordum, değilmişim bu süreçte bunu fark ettim”

Aras, kendisiyle aynı durumda olan pek çok trans öğrenci olduğuna da dikkat çekti:

“Kesinlikle yalnız değiller. Ben gerçekten yalnız olduğumu düşünüyordum, değilmişim, bu süreçte bunu fark ettim. Bu konuda benim yaptığım hatayı yapmasınlar, hukuki destek almaktan çekinmesinler. Derneklerin hem hukuki hem de psikolojik destek birimleri var.”  

Cis kadın taklidi yapmanın çok zor olduğunu dile getiren Aras, son olarak şunları ekledi: 

“Yurttan çıktıktan sonra bambaşka birine, aslında olduğum kişiye dönüşüyordum. Üzerimde çok fazla baskı vardı ve bunu atlatabildiğim için çok rahatım.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.