Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilen “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin ilk maddesi, Türkiye Denizcilik İşletmeleri Anonim Şirketi (TDİ) ile Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü’ne (TCDD) ait olan ve işletme hakkı daha önce özelleştirilmiş bazı limanların işletme sürelerinin 49 yıla kadar uzatılmasına imkân tanıyor. Peki, özelleştirilen limanların işletme süresinin 49 yıla çıkarılması ne anlama geliyor?
TBMM’de dün (5 Ocak) kabul edilen “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin ilk maddesine göre önceden özelleştirilmiş limanların işletmesi, ihalesiz olarak 49 yıla kadar uzatılabilecek.
Süre uzatımı, başvuruda bulunulması ve sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesi ile davalardan vazgeçilmesi halinde mümkün olabilecek. Sürenin uzatılmasına karar verilmesi halinde taraflar arasında ek sözleşme düzenlenecek ve sözleşme bedeli, Sermaye Piyasası Kanunu’na göre değerlendirme yapmaya yetkili en az iki kuruluş tarafından belirlenecek.
1997-2013 yılları arasında özelleştirilmiş ilgili limanlar arasında Mersin Limanı, İskenderun Limanı, Bandırma Limanı, Derince Limanı, Antalya Limanı, Galataport, Çeşme Limanı, Trabzon Limanı, Tekirdağ Limanı ve Marmaris Limanı da bulunuyor.
Söz konusu limanlar hangi şirketlere ait?
Yasadan etkilenecek limanların bazılarının sahiplik yapısı şöyle:
Mersin Limanı: Akfen Holding ve PSA International ortaklığı.
Antalya Limanı: Liman, 25 Ocak 2021’de Katarlı şirket QTerminals W.L.L.’ye 140 milyon ABD Doları karşılığında satıldı. Antalya limanı, 2019 yılında 47.5 milyon dolar gelir elde etmişti.
İskenderun Limanı: Limak Holding. Limakport adlı şirket, limandaki hisselerinin yüzde 20’sini uluslararası altyapı yatırım fonu InfraMed Infrastructure’a devretmiş durumda. Fon, Avrupa Yatırım Bankası, İtalyan Cassa Depositi e Prestiti, Fransız Caisse des Depots et Consignation, Caisse de Depot et de Gestion ve EFG Hermes adlı beş kurumsal yatırımcıdan oluşuyor.
Galataport: Doğuş Grubu – Bilgili Holding ortaklığı
Çeşme Limanı: Ulusoy Denizyolları İşletmeciliği A.Ş.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Trabzon Limanı: Liman hisseleri Ereğli Tekstil Turizm San. ve Tic. A.Ş.’nin yüzde 33,03, Albayrak Turizm Seyahat İnşaat Ticaret A.Ş.’nin yüzde 26,92 ve diğer ortakların yüzde 40,5’lik paylarından oluşuyor.
Özelleştirilen limanların işetme süresinin uzamasına muhalefetten tepkiler
Yasa maddesine muhalefet tepki gösteriyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan dün TBMM’de yaptığı konuşmasında, “Limanların işletme sürelerini 49 yıla kadar uzatmak ülkeye ihanettir” dedi.
AK PARTİ diyor ki: "Ben gidiyorum. 2023'e de gücüm yok, 2023'e kadar da dayanamıyorum, ne götürürsem kârdır."
— Tahsin Tarhan (@tahsintarhan) January 5, 2022
Nasıl olur ya?
22 tane liman bir kanun maddesiyle ihalesiz, rekabetsiz nasıl devredilir ya!
Vicdanımız bu ihaneti kabul etmiyor.#HesabıSandıktaSoracağız pic.twitter.com/xWt1bgJAS5
İYİ Parti İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray ise maddeye Twitter’dan tepki gösterdi:
Limanlarımızın özelleştirilmesi daha 5 yıl süreleri varken ihalesiz, rekabetsiz ve rakipsiz olarak 49 yıllığına uzatılıyor.
— Dr. Aytun Çıray (@TCAytunCiray) January 5, 2022
Yaşasın Katar!
Yaşasın İngiltere!
Ve yaşasın siyasi İslàmcılar!
CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak da TBMM’de yaptığı konuşmasında, “Dünyanın hiçbir yerinde 25 yıldan fazla özelleştirme olmaz” dedi.
49 yıllık liman özelleştirmeleri yalnızca müstemleke ülkelerinde olur.
— Çetin Osman Budak (@CetinOsmanBudak) January 5, 2022
Türkiye, bir müstemleke memleketi değildir… pic.twitter.com/AgJnomlLET
“Ülkemiz için son derece tehlikeli ve sakıncalı bir madde”
İYİ Parti Erzurum Milletvekili ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Üyesi Muhammet Naci Cinisli ile İYİ Parti Denizli Milletvekili ve Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Üyesi Yasin Öztürk konuya ilişkin Medyascope‘a konuştu:
“Bu konu 2021 yılında da TBMM Genel Kurulu’na gelmiş, yoğun tepki almış ve Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekillerinin oylarıyla madde geri çekilmişti. Ancak şimdi yine bir torba kanun içerisinde, ‘stokçularla mücadele ediyoruz’ kamuflajı ile bu konu tekrar karşımıza getirildi. Görüşmeleri çok üzülerek takip ettik, AKP ve MHP milletvekillerinin bu derece istekli ve acele ile bu maddeyi geçirmeye çalışmalarını büyük üzüntü ile takip ettim. Ülkemiz için son derece tehlikeli ve sakıncalı bir madde.
Lokasyonları stratejik anlamda önemli 18 limanın işletme sürelerinin erkenden, daha kontrat tarihleri bitmeden ve bu kadar güven kaybetmiş bir iktidar tarafından rekabet şartlarından uzak bir şekilde uzatılmak istenmesi bizim açımızdan son derece tehlikeli ve sakıncalı. Verilen şirketler de kökleri nereye dayandığını bilmediğimiz yandaş şirketler ve yabancı firmalar.”
“Bu adım, AKP’nin seçim kazanma ümidini kaybettiğini gösteriyor”
Cinisli’ye göre bu yasa maddesi, iktidarın seçimi kazanma umudunu kaybettiğinin de bir göstergesi: “Bu adım, AKP’nin seçim kazanma ümidini kaybettiğini gösteriyor. Bu, ‘İktidarı kaybediyorum, en azından ticaretimi yürütecek limanları kontrol altına alayım’ düşüncesi olabilir. İktidarı kaybedeceğini görüyor, kaybetmeden önce son hamlelerini yapıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kaybetmeden önce açtığı ihaleler gibi. Devletimizin tam hakimiyetinde olması gereken limanların alelacele peşkeş çekilmesini tepkiyle karşılıyorum.”
“Hükümet sıcak para arayışında”
İYİ Parti Denizli Milletvekili ve Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Üyesi Yasin Öztürk de madde ile birlikte hem hükümetin hem de firmaların kazançlı çıktığını, kaybedenin ise vatandaş olduğunu söyledi.
Öztürk, düzenlemeyi Medyascope‘a şöyle değerlendirdi:
“Bu limanlarımız 1997 yılında 30 yıllığına özelleştirilen limanlar. Dünyada da liman özelleştirmeleri ortalama 25-30 yıllığına yapılır. Bizde bunun 49 yıla çıkarılmasının sebebi hükümetin sıcak para arayışı. Burada toplam 18 tane liman söz konusu. Bunların sahipliklerinde hükümete yakın firmaların yanı sıra yabancı firmalar da bulunuyor. Burada rekabet unsurunu yok ediyorlar. Sözleşme süresi bitiminde yapılacak ihaleye herkes katılabilirdi. Şimdi mevcut işletmeci olan firmalar ile denetim kuruluşları arasında, bugünkü değer üzerinden bir anlaşma yapılacak. Burada hükümet de firmalar da kazançlı çıkacak. Hükümet daha sonra alacağı parayı şimdiden alarak kazanacak, firmalar da ileri bir tarihte daha pahalıya alacağı ihaleyi daha uygun fiyata şimdiden alacak. Kaybeden de 84 milyon vatandaşımız olacak.”
Öztürk, sözlerine şöyle devam etti: “Limanlar bir ülkenin bağımsızlığını temsil eder, her ne kadar şu anda Türk şirketlerinde gibi görünse de hisse devir yöntemi ile limanlar yabancı şirketlere açılıyor.”