İBB Meclisi’nde “Ya kanal ya İstanbul”a karşı “Hem kanal hem İstanbul” sloganı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nin ocak ayı olağan toplantısının bugünkü (13 Ocak) üçüncü birleşiminde gündem Kanal İstanbul oldu. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve İYİ Parti’nin grup başkanvekilleri ve meclis üyeleri konuşma yaptı. AKP’li İBB Meclis üyeleri yakalarında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “Ya kanal ya İstanbul” sloganına karşı “Hem kanal hem İstanbul” yazan bantla mecliste yerlerini aldı. 

İBB Meclisi’nin üçüncü oturumu Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezi’nde düzenlendi. Meclisin gündeminde AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011’de başbakanlığı döneminde “çılgın proje” olarak duyurduğu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ise “beton kanal” diyerek karşı çıktığı Kanal İstanbul vardı. AKP’li Meclis üyeleri, projeye “Ya kanal ya İstanbul” sloganıyla karşı çıkan İmamoğlu’na, “Hem kanal hem İstanbul” sloganı ile yanıt verdi. AKP Grup Sözcüsü Murat Türkyılmaz, “Bugün İBB Meclisi’nde AK Parti grubu olarak #hemkanalhemistanbul diyeceğiz” dedi.  

“İstanbul Boğazı’ndan geçen gemi sayıları azaldı” iddiası 

CHP grubu adına konuşanlar isimlerden biri de Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’ti. Genç, “İstanbul’un gündemi derin yoksulluk, işsizlik, deprem ve ulaşım sorunudur. Kanal İstanbul, hedefi imar rantı olan bir emlak projesidir. İstanbul Boğazı’nda gemi trafiği son 14 yılda yüzde 30 azaldı. Dünyadaki örneklerinin aksine Kanal İstanbul, hemen yanındaki İstanbul Boğazı’ndan daha uzun. Süveyş Kanalı 6 bin kilometre, Panama Kanalı 13 bin kilometre mesafe avantaj sağlarken, Kanal İstanbul mesafe avantajı bile sağlamıyor. Bir kanal yapılacaksa, gelin vatandaşlarımıza bir yaşam kanalı yapalım” dedi. 

İYİ Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan da birleşimin ilk saatlerinde bir sunum yaptı. Özkan, ekonominin de doğanın da Kanal İstanbul projesini kaldıramayacağını belirterek şunları söyledi:

Gayrimenkul odaklı ekonomik kazanımlara indirgenen bu proje, İstanbul’un çevresel olarak en değerli ve habitat bakımından en zengin bölgelerinden birinde doğanın dozerlerle yok edilmesi anlamına geliyor. Böyle bir projenin altından ekonomi de doğa da kalkamaz. Dolayısıyla kazanç değil, sadece kayıp olur. Hem İstanbul hem de ülkemiz için yazık. Bilindiği üzere Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nı Ekim 2021’de onayladı ve 2015’ten bu yana da Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni taahhüt ediyor. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, Birleşmiş Milletler üyesi ülkeler tarafından 2030 sonuna kadar ulaşılması amaçlanan hedefleri içeren bir evrensel eylem çağrısıdır. Ocak 2016’da yürürlüğe girmiştir. 17 ana başlıktan oluşan sosyal, kültürel ve ekolojik meselelerin çözümüne odaklanır. Türkiye, Paris İklim Anlaşması’nı aslında 2016’da imzalamıştı. Ama AKP iktidarı, zengin ülkeler listesinde yer aldığımız için onaylamayı reddetmişti. Çünkü Paris İklim Anlaşması, zengin ülkelerin, iklim değişikliğine uyum sağlayabilmeleri için yoksul ülkelere yardımda bulunmasını öngörüyor. ‘Biz yardım yapacak kadar zengin değiliz’ dediler, onay vermediler. Oysa hani bizi dünya kıskanıyordu. Lafa gelince, ‘Dünyanın en fazla yardım yapan ülkesiyiz, ilk 10 ekonomi arasına da girmek üzereyiz’ ama o gün imzalamadık, bir anlamda, ‘Boşuna kıskanmayın, biz o kadar da zengin değiliz’ dedik.”

“Memleketin içinden bir kanal geçirdiniz, paranın nereye aktığını bilmiyoruz”

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Recep Tayyip Erdoğan‘ın Kanal İstanbul projesine tepkisini sıkça dile getirmişti. 13 Aralık 2021’de KİPTAŞ’ın “Tuzla Aydınlık Evler” projesinin temel atma töreninde konuşan İmamoğlu, bu kez Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nu hedef alarak şunları söylemişti: “Kanal İstanbul’dan bahsediyor ya. Memleketin içinden bir kanal geçirdiniz, paranın nereye aktığını bilmiyoruz. Neymiş? ‘Büyük gemileri geçireceğiz.’ Sen, hayatında bir tane küvette gemi oynatmamış adamsın. Büyük gemiyi İstanbul Boğazı’ndan geçiremezmiş de kanaldan geçirecekmiş. Devletin bakanlarının düştüğü hâle bak ya. Ben, utanç duyuyorum. Bundan mutlu değilim. Üzülüyorum.”

Kanal İstanbul tartışmaları

Kanal İstanbul, ilk kez 2011 yılında dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “çılgın proje” adıyla duyuruldu. İstanbul Boğazı’na alternatif bir geçiş güzergâhı olarak planlanan proje için İmar Kanunu’nda değişiklik yapıldı. Projeyle Karadeniz ve Marmara Denizi’nin birbirine bağlanması, İstanbul Boğazı’na paralel, 45 kilometre uzunluğunda, 400 metre genişliğinde ve 20,75 metre derinliğinde yapay bir su yolu açılması amaçlanıyor. Kıyı yapıları, yat limanları, konteyner limanları, lojistik merkezleri, denizden alan kazanımı, dip taraması ve beton santralleri yapımı projenin bir parçası olmamasına rağmen Projenin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu Ocak 2020’de onaylandı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, projeye en çok karşı çıkanlardan biri oldu. Kanal İstanbul’a karşı imza kampanyası başlatan İmamoğlu, gittiği her yerde projeye karşı olduğunu, Kanal İstanbul’un, “cinayet ve rant projesi” olduğunu söyledi.  

Katar Emiri’nin annesi ve Kanal İstanbul

Kanal İstanbul projesinde başka bir tartışma konusu da 4 Aralık 2019’da “Katar Emiri’nin annesinin Kanal İstanbul güzergâhında 44 dönüm arazi aldığı” iddiasıydı. Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed el-Sani’nin annesi Şeyha Moza bint Nasır el-Missned, 8 Kasım 2018’de 100 bin lira sermaye ile Triple M Gayrimenkul Turizm Ticaret Anonim Şirketi’ni kurmuştu. Şirketin, kurulduktan bir buçuk ay sonra Kanal İstanbul güzergâhında yer alan 44 bin 702 metrekare araziyi satın aldığı iddia edildi. Arazi, imar planlarında “tarla” olarak görünüyordu. 

Erdoğan “Parayı söke söke alırlar” demişti

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ”Kanal İstanbul ihalesine girecek ülkeye mesafe koyacağız, paralarını ödemeyeceğiz” sözlerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yatırımcıları tehdit ediyorlar. ‘Geldiğimizde bilesiniz ki ödeme yapmayacağız, elinizden alacağız’ diyorlar. Bankaları, projeye ilgi duyan ülkeleri tehdit ediyorlar. Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla alırlar” diyerek yanıt verdi.   

15 milyar dolarlık kanal 

Kanal İstanbul’un en çok tartışılan konularından biri de maliyeti. Projenin resmi internet sitesindeki verilere göre Kanal İstanbul’un Türkiye’ye maliyeti 15 milyar dolar olarak öngörülüyor. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.