Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan aşılama oranlarına göre Türkiye’de iki doz aşı yapılma oranı yüzde 84,78, bir doz aşı oranı yüzde 92,74. Türkiye’deki aşılama oranlarını ve dördüncü doz aşı hakkını Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Yoğun Bakım Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Önder Ergönül ile konuştuk. Türkiye’nin “yüzde 84 oranında aşılama oranına sahip olmadığını” belirten Prof. Dr. Necmettin Ünal, “Günlük aşılama sayıları çok düşük” dedi. Prof. Dr. Önder Ergönül de “Açıklanan yüzde 84 oranı aslında gerçeği yansıtmıyor” diye konuştu.
“Yoğun bakıma gelen hastalar ya aşısız ya da eksik aşılı”
Aşılamada gelinen noktanın doğru değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Yoğun Bakım Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal, “Yoğun bakıma gelen hastaların dokuzda biri aşısız. Gelen hastaların bir kısmı ise tam aşılı değil” dedi. Ünal, aşılama oranlarına ilişkin şöyle konuştu:
“Yoğun bakıma gelenler ya aşısız ya da eksik aşılı. Biz aşıyla ilgili hızlı bir giriş yapmışız ancak süreç içinde halkın aşıdan vazgeçmesine engel olamamışız. Günlük aşılama sayıları çok düşük. Sağlık Bakanlığı’ndan gelen aşılama tablosu üzerinden bir değerlendirme yapmak yanlış. Çünkü Sağlık Bakanlığı 18 yaş üstündeki nüfus üzerinden hesaplama yapıyor. Oysaki bizim nüfusumuzun önemli bir kısmı 18 yaşın altında. Dolayısıyla yüzde 84 oranında bir aşılama oranına sahip değiliz.”
“5-12 yaş aralığına aşı tanımlanmalı”
Türkiye’de 12 yaş itibarıyla aşılamanın serbest olduğunu aktaran Ünal, “Yüzde hesabı yapıyorsak, 12 yaş üstünden hesaplamamız lazım. Bu hesaplamadaki başka bir problem ise dünyada gelişmiş ülkelerin çoğunda beş yaşın üstünde aşılama serbest hale gelmişken Türkiye uzun süredir 5-12 yaş aralığında aşılamayı açmıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı son nüfus sayımına göre 12 yaş üstü nüfusumuz 68 milyon 333 bin. Buradan yola çıkarak üç doz aşı uygulananların oranı toplumun yüzde 37,3’ünü, iki doz uygulananlar yüzde 39’unu, bir doz aşı uygulananlar yüzde 7’sini, hiç aşı olmayanlar ise yüzde 16’sını oluşturuyor. Aşılamayı açsanız da kapatsanız da, yeni doz da koysanız aşılanan popülasyon zaten üçüncü dozunu olanlar.”
“Dördüncü dozu değil, 14’üncü dozu açsanız da bir şey fark etmez”
Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan istatistiklerde üç doz aşısını olanların oranına dördüncü, beşinci dozunu almış kişilerinde katıldığını hatırlatan Ünal, “Bakanlığın açıkladığı istatistiklerde dördüncü dozu ve beşinci dozu olanların sayısı mevcut değil. Üç doz uygulayanlarla birlikte sayılıyor” diyerek Türkiye’nin en büyük probleminin henüz aşısını olmamış nüfus olduğunu vurguladı. Yeni nüfus sayımına göre yaklaşık 11 milyon kadar kişinin aşılanmadığını aktaran Ünal, nüfusun yaklaşık yüzde 7’sinin ise birinci dozdan sonra ikinci dozunu yaptırmadığını ve toplamda 18 milyon kişinin aşıdan vazgeçtiğini belirtti. Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aşı olmaktan vazgeçmiş yüzde 60’lara yakın nüfus grubu varken, dördüncü dozu değil 14’üncü dozu açsanız da bir şey fark etmiyor. Aşı olan popülasyon zaten belli. Sürü bağışıklığının sağlanması için yeterli orana ulaşılamıyor çünkü aşısız ve eksik aşılılar arasında hastalık dönüp duruyor.”
“Hatırlatma dozundan başka çaremiz yok”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Hatırlatma dozlarının hastalığın yayılmasını önlemede değil hastalığı hafif atlamada etkili olduğunu vurgulayan Ünal, “Son dönemde çok hafif belirtilerle hastalığı geçirenlerin oranı çok fazla. Her yeni gelişen varyantta bağışıklık yanıtı azalıyor, bu nedenle ilave doz yapmaktan başka çaremiz yok. Ancak aşısızların oranında bir değişiklik yapılmadığı sürece sürü bağışıklığını elde edemeyiz” diye konuştu.
“Açıklanan yüzde 84 oranı gerçeği yansıtmıyor”
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Önder Ergönül de hatırlatma dozlarının önemine vurgu yaparak, Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan ölüm oranlarının gerçeği yansıtmadığını belirtti:
“Türkiye’de hâlâ ölüm sayıları oldukça yüksek seyrediyor. Hayatını kaybedenler aşısız olanlar ve hâlâ aşısını olmayanlar. Aşı olduktan sonra aşının etkisini azaldığını biliyoruz bu nedenle hatırlatma dozları çok önemli. Ancak hatırlatma dozlarının açılması yeterli değil çünkü aşılama oranı hâlâ düşük seviyelerde. Aşı olmayan önemli bir kesim var. Türkiye’de açıklanan yüzde 84 oranı aslında gerçeği yansıtmıyor.”
