Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Cumartesi Anneleri 882. haftalarında 27 yıl önce kaybedilen Murat Yıldız’ın akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının 183. haftasında, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya hesabından açıklamada bulundu. 882. haftanın moderatörlüğünü İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Sebla Arcan yaptı. Cumartesi Anneleri, 23 Şubat 1995’te gözaltında kaybedilen Murat Yıldız için adalet istedi.

“Beni bir parça kemiğe mecbur ettiler”

Bu haftaki açıklamada Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız’ın daha önce Galatasaray Meydanı’ndaki, “Beni buraya adaletsizlik attı. Ne kadar isyan etsem yeridir. Ama ben isyanın çoğunu kendime ediyorum. Sen nasıl bir anaydın. Senin oğlun sana çok güveniyordu. Sen de adalete mi güvendin de götürdün evladını? Ben 19 yaşında evlat vermişim, canlı götürmüşüm oraya, beni bir parça kemiğe mecbur etmişler” sözlerine yer verildi.

“Oğlumun yaşam hakkını elinden aldılar, mezar hakkını da elinden aldılar”

Cumhuriyet savcılarına seslenen anne Yıldız, “Benim oğlumu kaybedenler belli, suçları belli ama suçlular yok. Benim oğlumun yaşam hakkını elinden aldılar, mezar hakkını da elinden aldılar. Benim de analık hakkımı elimden aldılar. Bir anne düşünün ki bir tek evladını yıllarca emek vermiş büyütmüş, onun için bir mezar istiyor” dedi.

Yine o meydanda ‘Oğlum nerede?’ diye soracağım”

“Evladıma hasretim, mezarına da hasret bırakıldım” diyen Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu vicdansızlıktır ama meydanlarda boy göstererek bizlere laf söylemeye bunların hiçbir zaman hakkı yoktur, biz buna izin vermeyiz. Meydanımıza karakol kurdular. Virüs geçerse yine o meydanda, yine onların karşısında onları utandıracağım. Yine onlara ‘Ne yaptınız, oğlum nerede?’ diyeceğim.”

Hanife Yıldız’ın ardından ailenin avukatı İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri, verdikleri hukuk mücadelesini anlattı.

Hanife Yıldız

“Devlet yaşam hakkının korunması yükümlüğünü yerine getirmiyor”

882. haftanın basın açıklamasını Murat Yıldız’ın kuzeni Ezgi Yıldız okudu.

Yaşam hakkının korunmasının evrensel bir hukuk kuralı olduğunu vurgulayan Yıldız, “Devlet, doğal olmayan her ölüm olayını araştırmak, varsa fiilden sorumlu olanları belirlemek ve cezalandırmakla yükümlü. Ancak Türkiye’de devlet, delil ve tanıkların ölümcül şiddetin devlet görevlilerinden kaynaklandığına işaret ettiği durumlarda soruşturma ve kovuşturma yükümlülüğünü yerine getirmemektedir. Olayı tam anlamıyla açıklığa kavuşturmak ve sorumluları belirleyip cezalandırmak için kendi iç hukukunu bile gereği gibi uygulamamaktadır” dedi.

Karakola teslim oldu, bir daha haber alınamadı

Ezgi Yıldız, kuzeni Murat Yıldız’ın gözaltında kaybedilmesiyle ilgili şu bilgileri paylaştı:

“19 yaşındaki Murat Yıldız İzmir’de annesi ile birlikte yaşıyordu. Bir kafede otururken çıkan tartışmada silahla havaya ateş ederek olay yerinden uzaklaştığı için polis tarafından aranmaya başladı. Annesi Hanife Yıldız’ı karakola götüren polisler, ‘Murat hemen gelip teslim olursa ifade vererek serbest kalacak’ dedi. Bunun üzerine 23 Şubat 1995 tarihinde Murat Yıldız, avukatı, kuzeni ve annesi ile birlikte, İzmir Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi’ne giderek komiser Ramazan Kaya ile polis memuru Tahir Şerbetçi’ye teslim oldu. Aradan üç gün geçtiği halde Murat eve dönmeyince anne Hanife Yıldız, Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi’ne gitti ancak sorularına net yanıtlar alamadı. Çelişkili açıklamalar karşısında Hanife Yıldız ısrarını sürdürünce yetkililer, Murat’ın emniyette verdiği ifadesinde silahı İstanbul-Kartal’da sakladığını söylediği için onu polisler Tahir Şerbetçi ve Şah İsmail Öztürk nezaretinde İstanbul’a gönderdiklerini, yolda Murat’ın feribottan denize atlayarak kaçtığını ve tüm aramalara rağmen bulunamadığını iddia ettiler.”

Sanık polislere 1 lira 18 kuruş ceza

Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin beş yıl süren yargılama sonucunda Murat Yıldız’ın feribottan atladığını gören tanık olmamasına rağmen sanık polislerin beyanını esas alarak sanıklara “görevi ihmal” suçundan günümüzün parasıyla 1 lira 18 kuruş para cezası verdiğine dikkat çeken Ezgi Yıldız, “İHD avukatı Gülseren Yoleri, 2015 yılında Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak Murat Yıldız için yeniden soruşturma açılmasını talep etti. Açılan soruşturma iki yıl sonra takipsizlikle sonuçlandı. Takipsizlik kararına yapılan itiraz da reddedildi. Bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru yapıldı. Kamu görevlilerinin sorumlulukları altında meydana gelen ölümler veya kaybetmelerde suça karışanların hesap vermelerini sağlamak devletin görevidir” diye konuştu.

“AYM yeniden yargılamanın yolunu açmalı”

Murat Yıldızın gözaltında kaybedilmesi ile ilgili yürütülen adli sürecin gerçeği açığa çıkarmadığını ve faillerin cezalandırılmasını sağlayamadığını dile getiren Yıldız, “Mahkemenin verdiği karar yaşam hakkını koruyan ulusal ve uluslararası hukukun ihlali suretiyle verildi. Bu yüzden AYM dosyada devam eden ihlali ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yolunu açmalıdır” dedi.

Cumartesi Anneleri, 882. haftalarında da Murat Yıldız ve tüm kayıplar için bir kez daha adalet çağrısında bulundu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.