Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

AKP’nin zeytincilikle kavgası bitmiyor, kanunla yapılamayan düzenleme yönetmelikle yapıldı: “Zeytinciliğin ölüm fermanı”

Haber: Özgecan Özgenç

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), iktidara gelişinden bu yana, zeytinlik alanların imara, madenciliğe ya da sanayi faaliyetlerine açılması için dokuzuncu kez girişimde bulundu. 1 Mart 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile zeytinlik alanların “elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerine” açılmak istenmesi tepkilerle karşılandı. Kararda yer alan kamu yararı vurgusu da tartışılırken, yönetmelik için Medyascope’un görüş aldığı herkes, “Zeytinciliğin ölüm fermanı” yorumunu yaptı. 

AKP, ilk olarak 2003 yılında, iktidara geldikten kısa bir süre sonra zeytincilik yasasını değiştirmeye çalıştı. Daha sonra sırasıyla Ocak 2006, Temmuz 2008, Temmuz 2009, Nisan 2010, Şubat 2013, Haziran 2014, Mayıs 2017 ve son olarak da 1 Mart 2022’de zeytincilik yasasını değiştirme girişimlerinde bulundu. 

1 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlanan ve “zeytinciliğin ölüm fermanı” olarak görülen yönetmelik değişikliğinde şu ifadeler yer alıyor:

Ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda o sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak bakanlıkça izin verilebilir.

1939 yılında kabul edilen ve “zeytinlik alanlar ve bu alana üç kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç tesis yapılamaz” hükmünü içeren Zeytincilik Yasası, yönetmelikle bir değişiklik yapılmasına imkan tanımıyor. Son düzenlemeye kadar zeytinlik alanların, imara, madenciliğe ya da sanayi faaliyetlerine açılmasını öngören sekiz düzenleme, yargıdan ya da Meclis’ten geri döndü. Önceki düzenlemelerin geri çevrilmesinde etkili olan tepkiler, bugün de pek çok siyasi parti ve sivil toplum örgütünden gelmeye devam ediyor.

Mezun dernekleri: “Yüzlerce yıllık emeğin ürünü olan zeytinlikleri savunuyoruz”

Hacettepe Üniversitesi Mezunları Derneği, İTÜ Mezunları, Mülkiyeliler Birliği, ODTÜ Mezunları Derneği “doğamızın, toprağımızın sömürüye açık hâle getirildiği yıkıcı gelişmelere şahit oluyoruz” diyerek ortak bir açıklama yaptı. Mezun derneklerinin açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

Zeytinlikler, anayasal ve yasal düzeyde korunan tarımsal üretim alanları olmakla beraber aynı zamanda yüzyıllar boyunca biriken bir emeğin ürünüdür. Yapılan yönetmelik değişikliği hem ilgili yasalara hem de anayasaya aykırılık teşkil etmekte. Dahası, Paris İklim Antlaşması’nın onaylanması ile verilen taahhüt, 2050 yılına kadar karbon-nötr olma hedefini içermektedir. Kamu yararı gibi, hukuk sistemi tarafından güvence altına alınan bir başka hak da çevrenin ve halk sağlığının korunmasıdır. Doğanın geri dönülmez biçimde tüketilmesine, tarım ve orman alanlarının kirletilmesine ve kömürlü termik santrallerin artmasına imkân sağlayacak bu düzenleme, çevrenin ve halk sağlığının ciddi ölçüde zarar görmesine yol açacaktır.

TTB: “Zeytinime dokunma”

Madencilik faaliyeti sona erdiğinde, sahanın rehabilite edilmesi şartının gerçekçi olmadığına ve daha önce taahhütlerine uymayan şirketlerin herhangi bir yaptırıma maruz kalmadığına dikkat çeken Türk Tabipleri Birliği (TTB), yasal olarak yönetmeliğin hükümsüz olduğunu şöyle açıkladı: 

Çeşitli tarihlerde çıkarılan çok sayıda yasa da tarım alanlarını ve özellikle zeytinlikleri özel koruma altına almıştır. Bu yasalar içinde en bilineni 1939 tarihli Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’dur.  Bu yasaya göre zeytinliklerin korunması ve geliştirilmesi bir ilke olarak kabul edilmiştir. 2005 tarihli 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile de toprağın korunması ve geliştirilmesi, tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını düzenlenmiştir. 1 Mart 2022 tarihli yönetmelik değişikliği, açık biçimde adı geçen anayasa ve yasa maddelerine aykırıdır. Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.

CHP’li Ömer Fethi Gürer: “Bu ülkenin zeytin varlığına yapılabilecek en büyük kötülük”

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, zeytinciliğin ölüm fermanı dediği yönetmeliğin bir katliama yol açacağını söyledi. Gürer, yönetmeliğe şu şekilde tepki gösterdi:

Maden arama bahanesiyle zeytinlikleri katletmek bu ülkenin zeytin varlığına yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bir an geri çekilmelidir. Çünkü Meclis’ten kanun yoluyla geçmedi ve yönetmelik düzenlemesiyle uygulamayı gerçekleştirmek istiyorlar. Zeytinliklere tesis yapılmasının yolu açılıyor. Zeytin ağaçlarının oradan kalkması demek, Türkiye’nin kendi kendine yettiği, hatta yurt dışına ihraç ettiği zeytin üretiminde de sorunlara kapı aralamak demek. AKP döneminde önceki sekiz düzenleme gibi bunun da yargıdan döneceği konusunda umutluyuz. Ama Türkiye’de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle yargının da nasıl karar vereceği belirsizliğe dönüştü.

DEVA Partisi: “Zeytinliklerin ranta açılmasına izin vermeyeceğiz”

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı Evrim Rızvanoğlu, şu sözlerle yönetmeliğin geri çekilmesi için çağrı yaptı: 

Koskoca Türkiye’de zeytin ağacı olmayan bölgelerde kaliteli kömürlerin çıkarımı bitti de elektrik üretmek için zeytinliklerin altındaki kömürler mi kaldı? Sökülen ve kesilen ağaçların yerine asla yenisi konulamayacağı unutulmamalıdır. Zeytin ağaçları, dikildikleri yerde kolayca tutan ve gelişen türden ağaçlardan değildir. Bu özellikleri dolayısıyla kanunlarla özel olarak koruma altına alınmışlardır. Ayrıca, daha önce madencilik yapılan alanlarda görüldüğü gibi gelecekte de madencilik sonrasında bu alanlar tarımsal faaliyete uygun olmayacaktır. Zeytinlik alanların madencilik adı altında ranta açılmasına izin vermeyeceğiz.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.