Anaokulunda zorunlu din derslerini konuştuğumuz Doç. Dr. Ayfer Karakaya-Stump, “AKP’nin toplumu daha Sünnî İslam çizgisine çekmek ve Aleviler’i asimile etme gibi birtakım niyetleri olduğu çok açık. CHP’nin de zorunlu din derslerini kaldırmak gibi bir niyeti yok” dedi.
Aralık 2021’de yapılan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Şûrası’nda din eğitiminin 4-6 yaş grubunu kapsayacak şekilde genişletilmesi yönünde alınan tavsiye kararından sonra Alevi toplumunun “zorunlu din dersleri kaldırılsın” talepleri devam ediyor. Alevi sivil toplum örgütleri ve Alevi vatandaşlar, 28 Şubat’ta “eşit hak ve yurttaşlık” taleplerini dile getirmek için bir araya gelmişti.
AKP’nin bu hamlesi, eğitimin daha da dinselleştirmenin önünü açan karar olduğu yönünde eleştirildi. AKP, anaokulunda zorunlu din dersine neden ihtiyaç duyduğuna yönelik, Alevilik, Bektaşilik ve diğer dini inançlar üzerine çalışmaları bulunan Virginia William & Mary Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ayfer Karakaya-Stump sorularımızı yanıtladı.
“AKP, Alevileri asimile etmek istiyor”
1980 askeri darbesiyle birlikte seçmeli olan din dersi, zorunlu hale getirildiğini hatırlatan Doç. Dr. Ayfer Karakaya-Stump, “AKP ve diğer bütün partiler, 1980 darbesini her fırsatta lanetliyorlar ama ironik olan askeri darbenin başlattığı zorunlu din derslerine hiçbir şekilde itirazı olmadı. AKP, iktidara geldikten sonra devam ettirmekle kalmadı, üzerine yeni eklemeler yaptı. AKP’nin toplumu daha Sünnî İslam çizgisine çekmek ve Aleviler’i asimile etme gibi birtakım niyetleri olduğu çok açık” dedi.
“AKP, çok stratejik bir adım attı”
Alevi ailelerin çocuklarının zorunlu din derslerinden muaf olmasının mümkün olmadığını vurgulayan Karakaya-Stump, şöyle devam etti:
“2012’de 4+4+4 eğitim sistemine geçilmesiyle, AKP hükümeti 1980 askeri darbesinin başlattığı zorunlu din derslerini kucaklamakla kalmadı. AKP çok stratejik bir adım attı ve üniversite sorularında din dersinden sorular sormaya başladılar. Yani Türkçe, matematik ve fen bilgisi gibi derslerle eşitlediler. Üniversite sınavına girecek çocuklarına cami imamından din dersi aldıran Alevi dostlarım var.”
“İlahiyat mezunlarına yeni iş alanları açılacak”
Öte yandan AKP’nin bu tavsiye kararıyla, sayıları hızla artan imam hatip lisesi ve ilahiyat fakültesi mezunlarına iş alanı açma niyetinde olduğuna dikkat çeken Karakaya-Stump, “Diyanet son derece büyümesine rağmen, sistem yeni mezunları absorbe edemiyor. Eğer zorunlu din dersleri 4-6 yaş anaokulları seviyesine kadar indirilirse, ilahiyat mezunlarına yeni iş alanları açılacak” diye konuştu.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Ciddi bir endoktrinasyon örneği”
Karakaya-Stump, zorunlu din dersleri Alevi aileler ve çocukları için çok ciddi bir travma kaynağı olduğunu belirtti:
“Alevi olsun olmasın soyut düşünce seviyesine gelmemiş çocuklara din dersi vermek ciddi bir problem. Alevi çocukları evde belli bir inançla yetiştirilirken, okula gittiklerinde; ‘Oruç tutmazsanız, namaz kılmazsanız cehenneme gideceksiniz’ bilgileriyle beyinleri dolduruluyor. Alevi ailelerin çocukları anne babalarına ‘Biz neyiz? Cehenneme mi gideceğiz?’ gibi sorular sordukları anlatılıyor. Zorunlu din dersleri hem demokrasiye hem de laikliğe aykırı olmasının yanında hem çocuk hem de insan haklarına aykırı. Anaokulunda zorunlu din dersi ciddi bir endoktrinasyon örneği.”
“Pakistan dışında anaokulunda din dersi veren ülke yok”
Araştırmasına göre anaokulu seviyesinde dünyada Pakistan dışında din dersi veren başka bir ülke olmadığını vurgulayan Karakaya-Stump, Amerika ve Avrupa ülkelerindeki uygulamalar ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’ye yönelik kararıyla ilgili şöyle konuştu:
“Amerika Birleşik Devletleri’nde devlet okullarında zorunlu veya seçmeli din dersi yok. Bu anayasaya aykırı. Anne baba çocuğunun dini bir okulda okumasını istiyorsa, parasını verip özel bir okula göndermek zorunda. Devletin kaynakları böyle bir eğitim için kullanılmıyor. Avrupa ülkelerinde ise zorunlu değil, seçmelidir ve her toplum kendi din dersini verir.
AİHM’in Türkiye kararı
2008’de AİHM’in verdiği Eylem Zengin kararına göre; 2001 yılında çocuğunun din dersinden muaf olmasını isteyen bir anne baba bu maliyeti alamayınca, Türkiye’deki bütün yargı yollarını kullandıktan sonra sekiz yıl süren bir mücadeleden sonra bunun bir hak ihlali olduğu kararını veriyor ve Türkiye’ye zorunlu din derslerini kaldırmasını veya Aleviler’e de eşit oranda yer verilmesi kararını veriyor. Türkiye bu karara uymadı ve gereklerini yerine getirmedi.”
Muhalefet partileri neden sessiz?
Türkiye’de “muhafazakâr kesimlerin hassasiyetini gözeteceğiz” diye laikliğin altının oyulduğunu ve Alevi vatandaşların haklarının ihlal edildiğini belirten Karayaka-Stump, “Aleviler’in oylarının büyük çoğunluğu CHP’ye gidiyor ve CHP’nin programına baktığımızda ‘din bilgisi ve ahlak eğitimi’ diye bir başlık var. CHP laikliği her zaman destekliyor ama iş uygulamaya geldiğinde, ‘Zorunlu din dersleri kaldırılacaktır’ denilmiyor. Onun yerine; ‘İlk ve orta öğretim kurumlarında verilen din ve ahlak bilgisi dersinin anayasanın öngördüğü amaca uygun bir müfredatla verilmesi sağlanacaktır’ deniliyor. Demek ki CHP’nin de zorunlu din derslerini kaldırmak gibi bir niyetleri yok. Diğer muhalefet partileri DEVA, Gelecek, Saadet ve İYİ Parti’nin programlarında zorunlu din derslerinin bahsi bile yok” dedi.
“Aleviler çok kırgın”
Demokrasi ve insan haklarına karşı hassas oldukları düşünülen liberal kesimlerin de bu meseleye karşı duyarsız olduğuna dikkat çeken Karakaya-Stump, şöyle devam etti:
“Bu mesele sadece Aleviler’in sorunu olarak görülüp sahip çıkılmazsa, ülkemizde demokrasinin ve laikliğin geleceği adına en büyük hata olacaktır. O kadar haklı ve talepleri o kadar mütevazı ki, buna rağmen Türkiye’de toplumlardan gerekli desteği bulamıyor ve bu nedenle çok kırgın Aleviler. Zorunlu din dersleri neden sadece Aleviler’in sorunu olarak görülüyor?”