Dünya Tiyatro Günü 1961’den beri her yıl 27 Mart’ta kutlanıyor. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da tiyatro sahnelerinin ve tiyatro oyuncularının gündeminde yaşanılan sorunlar var. Türkiye’de özel tiyatroların durumunu 2020’de kapanmak zorunda kalan Küçük Salon’un oyuncularından Atakan Yılmaz, Tiyatro Kooperatifi’nden Iraz Yöntem ve Dot Tiyatro’dan Murat Daltaban ile konuştuk.
27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde bu yıl da geçen yıl olduğu gibi tiyatro dünyasının gündeminde salgın nedeniyle daha ağır hale gelen ekonomik yük ve özel tiyatroların göremediği devlet desteği var. Kültür ve Turizm Bakanlığı geçtiğimiz günlerde özel tiyatrolara 5 milyon lira destekte bulunacağını açıklamış ancak bu desteğin hangi özel tiyatrolara, hangi şartlarla, ne kadar miktarda verileceği ile ilgili detaylar paylaşılmamıştı. Gündemde olan başka bir konu da ticarethane olarak sınıflandırılan özel tiyatroların, elektrik ve doğalgaz gibi giderlerini gelen zamlarla karşılayamaz hale gelmesi.
Salgınla başlayan sürecin özel tiyatrolar için hala devam ettiğini söyleyen Tiyatro Kooperatifi’nden Iraz Yöntem, “Türkiye’de özel tiyatrolar tarih sahnesine çıktıkları andan itibaren temelde ekonomik problemlerle boğuşuyorlar. Bunları henüz çözüme kavuşturamadık, bunun için hala çalışıyoruz” dedi.
Çözümün imkansız olmadığının altını çizen Yöntem, “Biz uzun yıllardır bunun nasıl olabileceğine dair kafa patlatıyoruz. Bunun üzerine çok sıkı bir dosya hazırladık Tiyatro Kooperatifi olarak. Yakın zamanda da bakanlıktan randevu talep ettik bu dosyanın sunumunu yapmak için” dedi.
Salgının özel tiyatroları perişan ettiğini dile getiren Murat Daltaban, “Üstüne üstlük bu ekonomik krizin derinleşmesi bizim yorucu zamanlar geçirmemize sebep oluyor. Her sene aynı şeyi konuşuyoruz. ‘Tiyatrocular ağlıyor, yine para konuşuyorlar’ diye şikayet eden birileri hep oluyor. Bizler ticarethane işletmiyoruz. Hizmet alanlarıyız, devlet tarafından kabul edilmesi gerekiyor” diye devam etti.
Tiyatro biletleri Türkiye’de ucuza satılıyor
Tiyatro biletlerinin Türkiye’de çok ucuza satıldığını belirten Daltaban, “Sattığımız biletler seyirci için yüksek fiyat gibi görünüyor olabilir ama maliyetle karşılaştırıldığında zararına satılan biletler bunlar. Bir tiyatronun ayakta kalabilmesi için üç-beş katı fiyatlar koyması lazım. Dot senelerdir biletlerine zam yapmıyor. Bütün bu krizin içerisinde hala zam yapmadan yürümeye çalışıyorum. Bilet fiyatlarıyla ilgili sorunun muhatabı devlet kurumlarıdır” diye konuştu.
Salgın günlerinin kendisi için üzücü geçtiğini anlatan Atakan Yılmaz, “Biz salgında sahnemizi kapatmak mecburiyetinde kaldık. Hala tiyatromuzu yapmaya devam etmeye çalışıyoruz. Bizim için çok üzücüydü, yuvamızı kaybetmiş gibi bir şey olduk. Ödeneksiz tiyatro yapmak kendi kendini de finanse etme zorunluluğunu doğuruyor. Bu da bir noktada seni esnaf, tüccar haline getiriyor” dedi.
