Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Hakkında terör soruşturması açılan İsmail Saymaz: “Beni adliyeye çağırarak ‘Buraları da görmüş ol’ mesajı veriyorlar”

Gezi davasında hüküm kararlarına imza atan ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) milletvekili aday adayı olan hâkim Murat Bircan’ın eşi Arzu Bircan’ın “FETÖ şüphelisi” olduğunu haberleştiren gazeteci İsmail Saymaz hakkında Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca soruşturma başlatıldı. Saymaz, soruşturmayı Medyascope’a değerlendirdi. 

Terör soruşturmasını Twitter hesabından duyuran Saymaz, “Gezi Parkı davasında AK Parti’den aday adayı olmuş hâkimin eşinin FETÖ’den şüpheli olduğunu ve ifade verdiğini yazdığım için hakkımda terör soruşturması başlatıldı” dedi. Saymaz perşembe günü (12 Mayıs) avukatıyla ifade vermeye gidecek.

Kendisine açılan davayı Medyascopea değerlendiren Saymaz, Arzu Bircan’ın hemşire olduğunu, haberinde hâkim Murat Bircan’ı hedef göstermediğini ve kaynaklarından edindiği bilgiler üzerine araştırmaları sonucu haberi yazdığını söyledi. Bircan’ın eşinin terörle mücadele etmediğini söyleyen Saymaz, haberi yazma sürecini ve kendisine açılan soruşturmayı şöyle anlattı:

“Bu hâkimin karar duruşmasında AKP’den milletvekili aday adayı olduğu ilan edilmişti. Böyle olunca ben Samsun bölgesini arayıp, ‘Bu avukat mıydı, nasıl bir avukattı?’ diye sordum, soruşturdum. Kaynaklarım ‘Bunun eşi FETÖ şüphelisiydi, hatta itirafçısıydı’ dediler. ‘Hatta Bafra’da 130-140 insanı ihbar etmiş’ dediler. Ben de bir şekilde müşteki sıfatıyla hâkimin eşinin dosyalarına ulaştım. Ve gördüm ki her ne kadar şikayetçi gibi ifadesi alınmış gibi gözükse de doğrusu itiraflarda bulunmuş. Bunu yazdım. Bir gün sonra elime, bunun hakkında ‘kovuşturmaya yer olmadığına’ dair karar geldi. Şüpheli olarak değerlendirilmiş ve ifadesi alınmış. Orada da çocuklarını FETÖ ile okullarında okuttuğu bilgisi yer alıyor. Ben bunu yazdım. Hâkim, benim hakkımda ‘terörle mücadelede kamu görevlerini terör örgütlerine karşı hedef göstermek’ten dolayı şikayetçi oluyor. Ben hâkimi yazmadım, hâkimin eşini yazdım. Hâkimin eşi hemşire. Hâkimin eşinin terörle mücadele ettiği falan yok. Hâkimin eşinin hakkındaki bilgiler de tutanaklara, ifade örneklerine dayanıyor. Burada yalan-dolan diyebileceğimiz bir şey yok. Dolayısıyla hâkimin eşi de terörle mücadele etmediğine göre burada suç oluşmuyor. Hâkim ‘Beni hedef gösterdi’ diyebilir, ben onu nasıl hedef göstermiş olabilirim? Onun AKP’den milletvekili aday adayı olduğu, Bafra Belediyesi’nde çalıştığı, zaten duruşma salonunda avukatlar tarafından dile getirildi ve açık kaynaklarda bu yazıyor. Malumu ilam etmek suç mudur? Bu yönüyle bile suç koşulları oluşmuyor.”

Normal şartlarda karakola çağrılması gerektiğini belirten Saymaz, adliyede ifade verecek olmasını “gözdağı” olarak değerlendirirken, “Normalde bir karakola çağrılıp, ifademin alınması gerekirken, savcılığa, adliyenin yedinci katındaki, kapı üstüne kapı geçilen terör büroya götürecekler. En azından ‘buraları bir görmüş ol, bu olaylarla ilgili yazı yazarken, buraları bir görmüş ol’ diyecekler” dedi.

Saymaz, devletin gazetecilik faaliyetlerini kısıtlamaya çalıştığını söylerken, kendisinin itibarsızlaştırmaya çalışıldığını belirttti:

“Her ne kadar suçlamalar başka başka olsa da şunu diyebiliriz: Gazetecilik faaliyetlerini devlet, bu tür faaliyetlerle yasaklamaya çalışıyor. Devlet, bilinmesini istemediği şeyleri ortaya çıkaran gazetecileri kriminalleştirerek, karalayarak, adliyelerde gezdirerek, yazılmaz ve bilinmez hale getirilmesini amaçlıyor.” 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.