Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ekonomist İris Cibre kur korumalı mevduat sistemini Medyascope’a değerlendirdi: “Türkiye’nin mevduat hesaplarının yüzde 70’i hâlâ dövize endeksli”

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre nisan ayında bütçeden kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarına 4,5 milyar Türk Lirası (TL) ödendi. Bununla birlikte kur korumalı TL mevduat hesaplarına iki ayda yapılan toplam ödeme 16,2 milyar TL’ye yükseldi. KKM uygulamasında gelinen durumu ekonomist İris Cibre, Medyascope’a değerlendirdi.

Ekonomist İris Cibre, yıl sonuna kadar KKM’ye 50 milyar TL tutarında bir ödeme yapılacağını söyledi ve “Bundan sonraki günlerdeki kurun ne olacağını bilmediğim için 8 Şubat’tan itibarenki KKM ödeme kurlarını 15,5 olarak aldım. Şu an toplam 50 milyar 500 milyon TL’lik bir ödeme görünüyor. 16,2 dahil bu 50 milyarın içine” dedi.

“Enflasyona neden olacak”

KKM’ye yapılan ödemelerin enflasyona etkisi üzerine de konuşan Cibre, “Bir kısmı biliyorsunuz dövizden geliyor. O dövizden gelenler Merkez Bankası’na (MB) satılıyor. Diğer bir kısmı da Hazine’den karşılanıyor. Kur farklarını MB’nin ödemesi demek direkt para basarak ödemesi anlamına geliyor. Hazine’nin ödemesi demek borçlanması demek. İç borçlanma gerçekleştirecek çünkü zaten bütçe dengesi de geldi görüyorsunuz, faiz dışı denge 31 milyar ekside dolayısıyla iç borçlanma gerçekleştirilecek” dedi ve şöyle devam etti:

“İç borçlanmadan sonra ikincil piyasadan zaten 2020’den itibaren çok ciddi bir oranda Merkez Bankası’nın menkul kıymet alımları söz konusu. Bu zaten para basması anlamına geliyor. Bunları ikincil piyasadan satın alacak ve piyasaya para sağlayacak. Bu da ne demek, parasal genişleme yani para basması anlamına geliyor bunları ödemesi için. Yani aslında Hazine’ninkini de eninde sonunda para basarak karşılayacaklar iç borçlanma yoluyla. MB’ninkini de eninde sonunda para basarak karşılayacaklar. Bu da doğal olarak enflasyona neden olacak, para arzının artışı dolayısıyla.”

“Seçime kadar zaman kazanma yöntemi”

KKM’ye yıl sonunda yapılacak olan ödemeyi tahmin etmenin kolay olmadığını söyleyen Cibre, sistemin sürdürülebilir olmadığını belirterek, “Daha önce buna benzer işçi dövizleriyle yapılan, daha hafifi diyebileceğimiz bir sistem yürümedi, büyük bir hüsranla karşılaşıldı. Bunun da bu şekilde sürdürülebilir olduğunu ve uzun vadede devam edebileceğini düşünmüyorum. Yani bunun seçime kadar idare etmek için bir zaman kazanma yöntemi olduğunu düşünüyorum” dedi.

Cibre aynı zamanda piyasaya örtülü müdahalenin sürdüğünü belirtti ve “KKM’den gelsin, KKM’den piyasaya örtülü müdahale yapılsın şeklinde ilerleyen bir sistem oluştu. Hem ihracatçıların o yüzde 40 döviz satma mecburiyeti hem de KKM’den gelen, MB aracılığıyla gelen dövizler şu an zaten rezervlerden de rahatlıkla görüyoruz toparlayamıyor. Aralık ayındaki rezerv ile şu anki net rezerv, swap hariç analitik bilanço da aynı. Bu da demek oluyor ki bu gelen ihracat bedellerine, KKM dövizlerine rağmen artmıyor rezerv. Bunun da ne demek olduğu belli, piyasaya hâlâ örtülü bir müdahale var. Dolayısıyla bunu bu şekilde kullandıkları sürece para da birikmiyor rezerv olarak. En sürdürülemez tarafı bu” diye konuştu.

Türkiye’nin mevduat hesaplarının yüzde 70’i hâlâ dövize endeksli

KKM’nin dolarizasyonun kendisi olduğunu söyleyen Cibre sözlerini şöyle sürdürdü:

“Birincisi zaten KKM’ye TL’ye dönüldü olarak bakmamak gerekiyor. En başta ekonomi yönetiminin yaptığı büyük hata o. KKM aslında dolarizasyonun ta kendisi. ‘Dolarizasyon düşüyor, döviz hesaplarındaki tutarlar düşüyor’ diyorlar ama o tutarların büyük bir kısmı KKM’ye gidiyor. KKM aslında kur farkını almak isteyenlerin yatırımlarını yatırdığı bir finansal enstrüman. Dolayısıyla bu da aslında bir çeşit döviz. TL’de durması bir şey değiştirmiyor. Dolar artınca dolar artışı kadar farkı size yatırıyorlar. Dolayısıyla aslında bu bir döviz hesabı. Dolayısıyla şu anda hâlâ dolarizasyon yüzde 70 seviyelerinde yani Türkiye’nin mevduat hesaplarının yüzde 70’i hâlâ dövize endeksli.”

“Ayrıcalıklı kesimin cebine gelir transferi söz konusu”

Cibre’ye göre KKM’yle beraber bir gelir transferi sistemi oluşturulmuş durumda: “Gelir dağılımındaki bozukluğu biliyoruz. Çok ciddi bir fark var. Dolayısıyla sermayeye bu paranın aktarıldığı apaçık ortada. Çünkü şöyle düşünün adamın 1 milyon lirası var, gitmiş KKM yaptırmış. Ve aralık ayında yatırdığını varsayın yüzde 27 para kazanmış. Üç ayda bu parayı kazanmış. Şimdi benim yok öyle bir param, dolayısıyla ben KKM yapamadım. Şimdi bu KKM’ye ödenecek kur farkının nereden ödüyorlar? Hazine ya da MB’den ödüyorlar. Bu da bir enflasyona neden oluyor. İki iç borçlanmaya neden oluyor ve vergilerimizden karşılanıyor eninde sonunda. Dolayısıyla ben vergi ödemeye devam ediyorum ama o kur farkından faydalanamadım. Dolayısıyla bu mevduattan faydalanamayanların cebinden faydalanabilen ayrıcalıklı kesimin cebine ciddi bir gelir transferi söz konusu.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.