Açı Lisesi öğrencileri tarafından kurulan Kadın Dans Tiyatrosu, üç farklı kadının şiddetle mücadelesini sahneye taşıyor. Kadınların hayattaki mücadelesini görünür kılmayı hedefleyen topluluk, kadınların yaşadıkları hak ihlallerine sanatları aracılığıyla dikkat çekiyor. Topluluğun hikâyesini, Kadın Dans Tiyatrosu’nun yönetmeni ve koreografı İlayda Özne Ertay ile konuştuk.
Açı Lisesi öğrencileri tarafından kurulan Kadın Dans Tiyatrosu, “KADIN” isimli performanslarıyla, kadınların yaşadıkları hak ihlallerine sanatları aracılığıyla dikkat çekiyor. Üç kadının şiddetle mücadelesini dans tiyatrosu şeklinde sahneye taşıyan topluluk, gösteriden elde edilen geliri her defasında kadın ve çocukların istihdamını destekleyen çeşitli yardım kuruluşlarına bağışlıyor.
Bilinçli çocukların yetişmesine destek olarak gelecekte ortaya çıkabilecek potansiyel şiddet problemlerine karşı bugünden önlem almayı amaçlayan toplulukta, yaşları 13 ile 18 arasında değişen tamamı gönüllü öğrenciler yer alıyor.
10 Haziran 2022 Cuma günü Şişli’de bulunan Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda sahnelenen performansı izleyenler arasındaydık. Performansın hikâyesini, Kadın Dans Tiyatrosu yönetmeni ve koreografı İlayda Özne’yle konuştuk.
Üç kadının şiddetle mücadele hikayesini ele aldıklarından bahseden İlayda Özne, şiddetin her alanda olduğunu belirtebilmek istediklerini söyleyerek anlatmaya başlıyor. Koreografide yer alan hikâyelerinden birisi Harvard mezunu, sosyal statüsü yüksek bir kadına ait. Onun eşinden gördüğü şiddete odaklanıyor. Diğeri, Yemenli bir kız çocuğu. Çok küçük yaşta ailesi tarafından para karşılığı zorla evlendiriliyor. Üçüncü hikâye ise Türkiye’den bir kadının eski eşi tarafından 11 yerinden bıçaklanarak öldürülmesini konu ediniyor.
Hikayeleri seçerlerken “şiddetin her alanda olduğunu belirtmemiz gerekiyor” diyerek yola çıktıklarından bahseden İlayda Özne, “Şiddet sadece televizyondan gördüğümüz, haberden dinlediğimiz kadar değil. Şiddet, her saniye, her yanımızda, bunu gösterelim istedik” diyerek ele aldıkları üç hikâyeyi seçme nedenlerini şöyle açıklıyor:
“Şiddet, sadece Ortadoğu ülkelerinde veya gelişmemiş ülkelerde değil, çok gelişmiş ülkelerde de var. Sadece fiziksel şiddet olarak değil, psikolojik olarak da var, flört şiddeti olarak da var veya maddi şekilde de var. Her açıdan ele alınmasını istediğimiz için bu üç hikâyeyi seçtik.”
Zaten yıllardır Açı Lisesi’nde dans gösterileri düzenlediklerini anlatan İlayda Özne, bir noktadan sonra öğrencilerle oluşan iletişimlerinde, sadece dans edip sahneye çıkmak değil, bir yere dokunmak istediklerine karar verdiklerini söylüyor. “Oturup ne yapabiliriz, hangi konuyu ele alabiliriz?” diye düşünürken çok da vakit kaybetmeden çevrede en çok görünür sorunlardan olan “kadına yönelik şiddet”e karşı bir şey yapma istekleri, onları bu yola doğru itiyor.
“Sanatla daha fazla insana ulaşabileceğimizi düşündük” diyerek yola çıktıklarından bahseden İlayda Özne, gösteride yer alan kadınların hikâyelerini, Açı Lisesi’nin de bünyesinde bulunduğu “Şiddete Nokta Koy” isimli proje grubunun ele aldığı kadınlardan seçtiklerini belirtiyor. Sahnedeki kadınlar, gerçek yaşam hikâyelerini anlatıyor:
“Sanatla daha fazla kişiye ulaşabileceğimizi düşündük. İnsanlar bir şeyleri dinlediklerinde duyuyorlar ama izlediklerinde yaşıyorlar. O yüzden biz de sahneye döktük.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
30 genç kadın olarak birlikte çok güzel bir proje ortaya koyduklarına değinen İlayda Özne, öğrencilerinin sahnede dans ederken “hem yaşayarak hem içinde bulunarak, hissederek hissettirmelerini” çok kıymetli bulduğunu söylüyor.
