Türkiye’nin, ismini “Susurluk skandalı” ile duyduğu eski Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanı Hanefi Avcı’nın rütbeleri söküldü. Avcı hakkında, halen tutuklu olan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın AİHM kararı doğrultusunda serbest bırakılması gerektiğini söylediği için soruşturma açılmıştı. Kararı Medyascope’a değerlendiren Avcı, “Mevcut siyasi yönetim, İçişleri Bakanı, kendisinin ve yönetimin eleştirilmesinden rahatsız. Elindeki yetkiyi bir cezalandırma yöntemi olarak kötüye kullanıyor. Toplum içinde sarsma yöntemi. Diğer konuşacakları kontrol etme yöntemi. Yaptıkları şey çok açık olarak bu. Geri kalan her şey teferruat, uydurma” diye konuştu.
Selahattin Demirtaş’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararı doğrultusunda serbest bırakılması yönünde çağrıda bulunan emekli Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın rütbeleri geri alındı. Kararın tebliğ edilmesiyle eski Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Mücadele (KOM) Dairesi Başkanı Avcı’nın emekli polis kimliği ve silahı da geri alınacak.
Avcı hakkında Selahattin Demirtaş açıklaması sebebiyle, 7145 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 26. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 35. madde doğrultusunda soruşturma yürütülüyordu. Soruşturmaya gerekçe gösterilen açıklamaları 2017’den 2020’ye kadar birçok basın kuruluşunda yaptığını söyleyen Avcı, son açıklamasını 30 Mart 2022’de yaptığını dile getirmişti. Haziran ayının başında açılan soruşturmanın ardından, 20 Haziran’da Avcı’nın rütbelerinin sökülmesine karar verildi. Karar Avcı’ya tebliğ edildiğinde beylik silahı ve polis kimliği alınacak.
Eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun’un rütbeleri de Canan Kaftancıoğlu’nun tutuklanması kararını eleştirdiği için sökülmüştü. Emniyet Genel Müdürlüğü, attığı tweeti gerekçe göstererek, Uzun’un terör örgütü ile iltisaklı, irtibatlı olduğu suçlamasıyla rütbesini, silahını ve kimliğini almış, polis evlerine girişini yasaklamıştı. Böylelikle aynı dönemde emniyette görev yapmış iki üst düzey görevlinin birer hafta arayla rütbeleri sökülmüş oldu.
“Ömrüm Güneydoğu’da PKK ile mücadele ile geçti”
Karara ilişkin Medyascope’a açıklama yapan Hanefi Avcı şöyle konuştu:
“Görevlerini kötüye kullanıyorlar, çok açık. Tam olarak yaptıkları bu ve hiç bir şekilde inandırıcılıkları yok. Bu örgütlerle bağlantılı olduğum iddia edilemez. Ellerindeki belgeler ortada, devletin arşivi orada. Bizim hiçbir şekilde bağlantımız olmadığı gibi, tam tersine geçmiş yaşamımda bir dönem FETÖ ile mücadeleyle geçti. Konuya dair örgütlerle alakalı yazdığım kitaplar, başıma gelenler, hâlâ daha devam eden mahkemeler var. Benim ömrüm Güneydoğu’da PKK ile mücadele ile geçti. Beni Diyarbakır’da emniyet teşkilatı bilir, dünyadaki tüm örgütler bilir. Bugünkü iktidar, özellikle bugünkü İçişleri Bakanı, eleştiriye karşı son derece rahatsız. Ellerindeki imkanları kullanarak bizlere karşı bir şeyler yapmaya çalışıyorlar.
“Kararı uygulayanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağım”
Kararın kendisine henüz tebliğ edilmediğini belirten Hanefi Avcı şöyle devam etti:
“Karar olmasa bile yapılan tebligat idari yargıya gitmek için yeterlidir. İdari yargıya başvuracağız, kararın iptali davası açacağız. İdari yargının haricinde bu kararı uygulayanlar hakkında görevi kötüye kullanma, iftira, fikir ve düşünce özgürlüğünü baskı altına almaktan, üç ayrı konuda haklarında şikâyette bulunacağım ve dava açacağım, suç duyurusunda bulunacağım.”
Asıl sebep SADAT ve yaklaşan seçimler
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Hanefi Avcı, hakkında yürütülen soruşturmaya ilişkin savunmasında, soruşturmaların asıl sebebinin 27 Mayıs 2022 akşamı Halk TV’de SADAT (Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş) ve yaklaşan seçimler konusundaki eleştirileri olduğunu şöyle anlatmıştı:
“Rütbe, unvan ve bazı sosyal haklarımın kısıtlanarak cezalandırmam konusunda harekete geçen idarenizin cevaplamam amacıyla şahsıma gönderilen soruların aslında gerçek sebep olmadığı, bunların bahane olduğu, asıl cezalandırma sebebinizin 27.05.2020’de Halk TV’de, 30.05.2022 tarihlerinde Türkçe Independent’ta yaptığım açıklamalar ve eleştirilerim olduğu kanaatindeyim.”
