Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ekonomist Murat Kubilay BDDK kararını yorumladı: “İktidar açıkça ‘Halkı beraber sömüreceksek bu düzenin devamı için siz de elinizi taşın altına koyacaksınız’ diyor”

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK), 15 milyon liradan fazla nakit döviz varlığı bulunan firmalara ticari kredi verilmesini yasaklamasını değerlendiren ekonomist Murat Kubilay “İktidar açıkça ‘Halkı beraber sömüreceksek bu düzenin devamı için siz de elinizi taşın altına koyacaksınız’ diyor” dedi.

BDDK’nın 15 milyon liradan fazla nakit döviz varlığı bulunan firmalara, bunun toplam aktiflerin veya bir yıllık satış gelirlerinin yüzde 10’unu aşması durumunda ticari kredi vermeyi yasaklamasının ardından piyasalardaki dalgalanma sürüyor.

BDDK tarafından yapılan ikinci açıklamada, kararın bazı şirketlerin Türk Lirası cinsinden kredi kullanıp döviz almasını engellemek için alındığı belirtilerek, “Bazı şirketlerin döviz pozisyon fazlası bulunmasına rağmen, TL kredi kullanarak döviz alımı gerçekleştirdikleri görülmüştür. Yani üretime, istihdama, yatırıma gitmesi gereken uygun koşullu TL ticari kredi kaynakları döviz alımı amacıyla kullanılmaya devam etmektedir” denilmişti.

BDDK kararlarını Twitter’da değerlendiren ekonomist Murat Kubilay şunları söyledi:

“Ekonomi yönetimi rezervleri tükettiği bir ortamda; döviz ve faiz arasındaki sıkışmışlıktan çıkmak için; geri adım yerine ileri bir adım atıp özel şirketlerin sermaye serbestisini açıkça kısıtladı. Bu kapsamdaki ilk karar olmasa da şimdiye kadarki tartışmasız en radikal olanı.

Öncelikle üç noktayı netleştirelim. Döviz kurunda Aralık 2021’de olduğu gibi ekonomi yönetiminin hatalı açıklamalarıyla oluşturulmuş bir köpük yok. Haliyle o dönemdekine benzer hızlı ve keskin bir düşüş mümkün değil. Unutmayalım ki rezerv satışı da sürüyor, buna rağmen olmaz.”

“Ekonomideki delikleri uzun vadeyi feda ederek kapatma çırpınışı”

“İkinci nokta, mevcut sermaye kısıtlamalarının serbest piyasanın başarısız taraflarını düzenlemeyi amaçlayan sol ideolojiyle bir alakası yok. Bizim yaşadığımız sıkışan ve patlama ihtimali bulunan bir ekonomide tüm delikleri panikle ve uzun vadeyi feda ederek kapatma çırpınışı.

Son olarak uygulamanın bir makro ihtiyatı önlem olmadığını; 128 milyar dolar satışı ve KKM’nin oluşturulması nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Merkez Bankası’ndakilerin yargılama korkusunun bir benzerinin BDDK’dakiler için geçerli olmaması için uydurulduğunu ekleyeyim.”

“Şirketler off-shore’a kayabilir”

“Gelelim bundan sonra neler olabileceğine. TL cinsi krediye muhtaç firmalar, eğer döviz varlıkları yeni sınırı az miktarda aşıyorsa bu dövizi hızlıca bozacaklardır. Eğer aşım daha fazlaysa kısa vadede KKM’ye geçerek, uzun vadede de eurotahvil alımıyla çözebilirler.

Vadeli işlemler yoluyla veya ana şirkete varlık aktarımıyla girişilen işlerin hukuki sonuçları olabileceği için tercih edilmesi daha az ihtimal. Bankalar da bu tip durumlarda gönüllü olmayabilirler. Şirketler off-shore’a varlıklarını kaydırabilir veya temettü de ödeyebilirler.”

“Büyük firmalar yatırımı kesecek”

“İlk duyurulan kararla detaylandırılan karar arasında mevcut kredi limitlerine ve rotatif kredilere ilişkin paniği yatıştırıcı bazı geri adımlar var. Muhtemelen gelen itirazlardan ötürü, bazı firmaların nakit darlığına düşerek faaliyetlerini yürütemeyeceklerinden endişe edilmiş.

Asıl mesele; kârlı olduğu için krediyle işletme sermayesine ihtiyaç duymayan, döviz varlığı bulunan, hükumete güvenmeyip bu uygulamayı gelecekteki daha ciddi sermaye kısıtlamaları için ilk adım gören büyük firmalardan gelecek. Bu firmalar yatırımı kesecekler.”

“Ekonomi yönetimi ne derece büyük hata yaptığını görecek”

“Yani ucuz kredi ve emek gücüne rağmen; geleceğe dair beklentilerinden ötürü ihtiyatlı duruma geçecekler. Bunun yaratacağı üretim ve istihdam kaybını 3 ay sonra net bir şekilde görmeye başlayacağız. İşte o zaman ekonomi yönetimi ne derece büyük hata yaptığını idrak edecek.

Dikkat edilmesi gereken bir başka husus bazı firmaların rica ile talimat arasındaki bir tonla aranıp döviz bozmaya itilmesi. Bu durum kredi yapılandırmalarının onayı için baskı unsuru. Yine yönetiminde doğrudan kamu etkisi olan firmalarda baskı daha da artar.

Fakat bir noktayı unutmamak gerekiyor; gönüllü veya zorunlu dövizden TL’ye geçiş devasa dış ticaret açığının finansmanını sağlamaz. Yani enerji ithalatındaki patlamayı örten bir kaynak yaratılmıyor; daha çok döviz kuru üzerindeki kısa vadeli baskı azaltılıyor.”

“Yapısal dış açık sürdüğü müddetçe dövizde etkin kontrol sağlanamaz”

“Olur da şirketler KKM’ye döviz dönüşümü için katılırlarsa, işte bu şekilde bir nebze dış ticaret açığına ek kaynak sağlanmış olur, ancak o kadar. Fakat yüksek enerji fiyatları ve Türkiye’nin yapısal dış açığı sürdüğü müddetçe, ani duruş olmadan dövizde etkin kontrol sağlanamaz.

KKM ile bankalara ciddi karlılık sağlanmış, aktif rasyosu gibi onları zorlayan düzenleme yerine çıkar ortaklığı kurulmuş, bunun karşılığında kurumlar vergisindeki artışlara bankalar da ses etmemiş ve yeni düzenlemelerle uzun vadeli devlet tahvillerine ikna edilmişlerdi.”

“Türkiye 1980 sonrasının en kritik altı ayına giriyor”

“Bu kararla ucuz kredi ve emekten faydalanmak için reel sektöre şart konuluyor. Bunun denetim sorumluluğu da bağımsız denetim firmaları ile bankalara veriliyor. İktidar açıkça ‘Halkı beraber sömüreceksek bu düzenin devamı için siz de elinizi taşın altına koyacaksınız’ diyor.

Esasında en çok siyasi sonuçlar hayatımızı etkileyecek. Türkiye hem siyasi hem de iktisadi olarak 1980 sonrasının en kritik altı ayına giriyor. Çağdaş cumhuriyeti muhafaza etmek ve geleceğe dair umudumuzu sürdürebilmek için halk demokratik tepkisini artık gösterebilmeli.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.