Çin hükümetlerinin Uygur politikası: İşgal, asimilasyon ve katliamdan soykırıma uzanan yol.
1997 katı dini yasaklar ve Gulca direnişi. 5 Temmuz 2009 Urumçi direnişinde bir örgüt izi bulunamadığı için bastırma politikası şiddetlendi. Gerçek mermiler kullanılarak alanlarda ve sokaklarda bulunan herkes hedef gözetilmeksizin öldürüldü. Yaralılar dahil pek çok şehir sakini çok sayıda kamyona bindirilerek götürüldü. Öldürüldükleri ya da kaybedildiklerinden başka akıbetleri hakkında kesin bilgi yok. 2013 Hotan depreminde Çin Komünist Partisi (ÇKP) genel sekreterinin yasaklarına rağmen Uygur dayanışması, Uygur hak mücadelesini IŞİD ile bağlantılı İslamcı terörist olarak göstermek için fırsat olarak kullanıldı. 2016’da Tibet Genel Valisi, Doğu Türkistan özerk bölgesinde görevlendirildikten sonra ülke bir açık hava hapishanesine döndü. Toplama kamplarında endoktrinasyon çalışması, işkence, tutuklanmayanların evlerinde ise resmi Çin hükümeti görevlilerini zorunlu olarak misafir etme şartı getirildi, halen sürüyor.
25 yıl önce (1997) Gulca katliamı, katı dini yasaklara itiraz bahanesiyle gerçekleşti. Uygur, Kırgız, Kazak Türkleri katledildi direniş nedeniyle.
ABD, ÇİN Büyükelçisi Nicholas Burns’ün 22 Haziran 2022 tarihinde paylaştığı tweet: “21 Haziran’da yürürlüğe giren Uygur Zorunlu Çalışmayı Önleme Yasası’nın uygulanması konusunda bugün Avrupa, Japonya, Kanada ve diğer ülkelerden 51 şirketle görüştüm.”
I met today with 51 companies from Europe, Japan, Canada and other countries on the implementation of the Uyghur Forced Labor Prevention Act which went into effect on June 21.
— Ambassador Nicholas Burns (@USAmbChina) June 22, 2022
ABD’de, “Uygurları Zorla Çalıştırmayı Önleme Yasası” yürürlüğe girdi. Yasa, Doğu Türkistan bağlantılı ürünlerin ithalatında malların, zorla çalıştırılan Uygurların emeğiyle üretilmediğine dair açık ve ikna edici kanıtlar sağlanmasını zorunlu kılıyor.
Doğu Türkistan insan hakları örgütü ETHR tarafından 2021 yılında yayınlanan katliam raporunun tam metnine şuradan ulaşabilirsiniz.
