Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Cübbeli Ahmet Hoca’nın isyanı: “Bana bir bakraç su bile döktürmediler!”

İsmailağa Cemaati’nin geçen hafta hayatını kaybeden lideri Mahmut Ustaosmanoğlu’nun ardından tartışmalar bitmiyor. Cemaat içindeki en büyük kavgalardan biri de “rabıta” meselesi. Tasavvuf öğretisinin en önemli özelliklerinden biri olan rabıta; “müridin mürşidinin suretini hayalinde canlandırması ile birlikte Allah’tan feyiz almasıdır.” Çünkü şeyh tam anlamıyla kamil bir insandır ve Allah’ta fani olmuştur. Özellikle İsmailağa gibi Nakşibendi ekolünden gelen tarikatlarda rabıta zikirden bile daha önemlidir. Hatta “Bir an nefsiyle baş başa kalan bir kişiye rabıta yapan helak olur” anlayışı hakimdir.

Niye hâlâ Mahmud Efendi’ye rabıta yapılıyor?

Mahmut Ustaosmanoğlu’nun yerine yeni şeyh olarak Hasan Kılıç ilan edildi. Fakat açıklama yapan “İsmailağa heyeti” Hasan Kılıç’a rabıta yapılmamasını, yeni ve eski tarikat üyelerinin ölen Mahmut Ustaosmanoğlu’na rabıta yapmayı sürdürmesini duyurdu. Bu da cemaat içinde yeni bir kargaşaya neden oldu. Heyetin bu kararı, tam anlamıyla Hasan Kılıç’ın “Kamil-i mürşid” olarak kabul edilmediği anlamına mı geliyor? İsmailağa Camii İmam Hatibi Salih Topçu bu kararın İsmailağa heyeti tarafından alınarak Hasan Kılıç’a iletildiğini ve onun da başını sallayarak bu kararı onayladığını duyurdu. Cemaatin her pazar sabahı Fatih Yavuz Selim Camisi’nde yapılan son sohbetinde Salih Topçu, bir saate yakın bir süre boyunca rabıta meselesi ve gelen şeyhin önceki şeyhten daha üstün olup olmayacağı üzerine genişçe bir konuşma yaptı. Nakşibendi silsilesinden örnekler göstererek yeni gelen şeyhin eski şeyhten üstün olmayabileceğini açıkça söyleyerek rabıtanın ölen şeyh Mahmut Ustaosmanoğlu’na yapılacağını ve buna uyulması gerektiğini dile getirdi. Ancak tartışmaların uzamaması ve gerginliğin devam etmemesi için de ayrıca bir çaba sarf ederek Hasan Kılıç’ın şeyhliğinin kesinliğini ifade etmeyi de ihmal etmedi.

Cübbeli Ahmed Hoca niye dışlandı?

Cemaatin ekran yüzü konumundaki “Cübbeli Ahmed Hoca” olarak bilinin Ahmet Mahmut Ünlü ise rabıta meselesine değinerek kendisinin karar mercilerinde bulunmadığını ancak Ustaosmanoğlu’nun hayatta iken kendisine yazdırdığı bir risale sonrasında, öldükten sonra rabıtanın kendisine yapılması gerektiğini söylediğini ve Ustaosmanoğlu’nun da bunu onayladığını duyurdu.

Cübbeli Ahmed Hoca bu konuya değinerek halefi konumundaki Hasan Kılıç’ın tam anlamıyla “Kamil-i mürşid” olmadığını ima etmekten de geri durmadı. Cenaze sırasında kendisine arka sıralarda yer ayrılan Ünlü, ailenin kararıyla Ustaosmanoğlu’nun cenazesine yaklaştırılmadığını ve bir bakraç su dökmesine bile izin verilmediğini söyledi.

Bu işaretler tartışmanın giderek alevleneceğinin bir işareti olarak yorumlanabilir.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.