Hekimler ve sağlık çalışanları 14 Mart Tıp Bayramı haftasında çalışma koşullarının iyileştirilmesi için iş bırakmıştı. İl sağlık müdürlükleri anayasal hakkını kullanarak iş bırakan aile hekimlerine soruşturma açıyor. Danıştay’ın hekimlerin lehine verdiği kararlara rağmen süren soruşturmalara ilişkin Medyascope’a konuşan Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gökhan Erdoğan, eylemlere katılımın yoğun olduğu illerde soruşturma açılmadığını, il sağlık müdürlüklerinin az katılım gösteren illerde dayanışmanın büyümesini engellemek amacıyla böyle bir yol izlediğini söyledi.
Hekimler, 14 Mart Tıp Bayramı haftasında sağlık çalışanlarının çalışma koşullarının iyileştirilmesi için iş bırakmıştı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ise eylemler başlamadan önce hekimlere hitaben mektup kaleme alarak hekimlerin haklarını aramalarının hastaları nesneleştirdiğini iddia etmişti. İl sağlık müdürlükleri 14,15,16 Mart’ta anayasal hakkını kullanarak iş bırakan aile hekimlerine soruşturma açıyor. Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu’nun (AHEF) soruşturmalara karşı açtığı davaları kazanmasına rağmen süren soruşturmaları Medyascope’a değerlendiren AHEF Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gökhan Erdoğan, sadece aile hekimlerinin değil birinci ikinci ve üçüncü basamakta çalışan bütün hekimlerin iş bıraktığını hatırlattı. Soruşturmaların hukuksuz olduğunu ve Danıştay’ın bu yönde kararlar verdiğine dikkat çeken Erdoğan, “Defalarca dava açtık, kazandık” dedi ve il sağlık müdürlüklerinin mahkeme kararlarına rağmen soruşturma açmaya devam etme sebebini şöyle açıkladı:
“Amaç: Hak arama yönündeki gelişmeleri bastırmak”
“Bu soruşturmalar eylemleri kırmak üzere verilen cezalar. Bir ilde iş bırakma eylemlerine katılım yüzde 80-90 olduğunda hiçbir şekilde hiçbir arkadaşımıza ceza verilmiyor, soruşturma açılmıyor. Soruşturma açılsa bile kapatılıyor. Bir ilde az sayıda kişi eyleme katıldıysa, hakkını arayan kişi sayısı azsa, o kişiye baskı uygulamak o kişilerin eylem yapmasını engellemek üzere, orada hak arama yönünde bir gelişme varsa o gelişmeyi bastırmak üzere ceza vermeye çalışıyorlar ve soruşturma açıyorlar.”
“İdare cezaların iptal edileceğini bilerek soruşturma açıyor”
“İdare de, bu cezaların mahkemede iptal edileceğini bilerek soruşturma açıyor çünkü ‘Orada 100 hekim var, bunların üçü iş bırakmışsa, ben bu üç kişiye ceza vereyim zaten o üç kişi beni mahkemeye verip kazanıp cezası iptal olana kadar ben bu kişileri bastırmış olurum, sindirmiş olurum’ diye düşünüyor. Konuyla ilgili bir soruşturmacı atanıyor. Soruşturmacılar ‘Olayı irdeleyeyim, bu konuda mahkeme kararı varsa ceza vermeyeyim’ demiyor. İdare soruşturma verdikçe, ceza puanı vermeye yöneliyor. İl genelinde eylemlere katılım çok iyiyse il sağlık müdürlüğünden ceza verilmesi yönünde bir karar gelse bile soruşturmaya atanan kişi ‘Ceza vermeye yer yoktur’ kararı verebiliyor ya da soruşturma dahi açmıyor.”
“Geri adım atmayacağız”
“Bizleri cezalarla sindirmeye çalışsalar da, biz bu konuda kanun önündeki haklarımızı biliyoruz özlük haklarımızı, iyileştirmeleri alana kadar aile hekimliğini çalışılabilir bir sistem haline getirene kadar eylemlerimizi yapmaya devam edeceğiz. Herhangi bir ceza verilmesi bu konuda geri adım attıramayacak çünkü yasal haklarımızı kullanıyoruz.”
- Cumhurbaşkanının aile hekimlerinin sözleşme feshini gerektiren nedenleri belirlemesini AYM anayasaya aykırı buldu: “Kanun yapma yetkisi devredilemez”
- Sağlık yöneticilerinden Tıp Bayramı ve grev hazırlığı: Sağlık Bakanı mektup yolladı, başhekimlik “vicdan yoklaması” yaptı
- Aile hekimleri iş bıraktı: “Ölüyoruz, yaralanıyoruz ama bakan bizi görmeye bile tahammül edemiyor”
- Tıp Bayramı’nda bir araya gelen hekimler, “Gidiyorlarsa gitsinler” diyen Erdoğan’a cevap verdi, çalışma koşullarına dikkat çekti
