Anayasa Mahkemesi (AYM), Haydarpaşa-Ankara seferini yapan trenin Pamukova’da kaza yapması üzerine anneleri ölen Burcu Demirkaya ve Yücel Demirkaya’nın başvurusunu yerinde gördü. Mahkeme, dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın ihmal eleştirilerine karşı “Treni ben mi kullandım?” dediği kaza ile yaşam hakkının ihlal edildiğine ve anneleri ölen iki kişiye ayrı ayrı 90 bin TL tazminat verilmesine hükmetti.
AYM, 22 Temmuz 2004’te Sakarya’nın Pamukova ilçesinde meydana gelen, 38 kişinin öldüğü 80’den fazla kişinin yaralandığı hızlandırılmış tren kazasında anneleri ölen Burcu Demirkaya ile Yücel Demirkaya’nın başvurusunu karara bağladı. Mahkeme, bugünkü (6 Ekim) Resmi Gazete’de yayımlanan kararında kazada yaşamını yitiren Fevziye Yerlikan’ın yaşam hakkının ihlal edildiğine dikkat çekti.
“Kamu görevlileri hakkında ceza davası yok”
AYM, kararında şunlar kaydedildi:
“Demiryolunun güvenli bir şekilde işletilmesi için gerekli üstyapı, teknik donanımı sağlama ve denetim konularında kusurları olduğu değerlendirilen kamu görevlileri hakkında açılan bir ceza davası bulunmamaktadır. Bu durumda somut olayda yargı sisteminin yaşam hakkı ihlallerinin önlenmesindeki caydırıcı rolünü yerine getirdiği söylenemeyeceği gibi olayın ciddiyeti karşısında yetkili makamlar tarafından gösterilen tepkinin derecesinin de yeterli olmadığı değerlendirilmiştir.”
Ne olmuştu?
Sakarya’da 22 Temmuz 2004’te raydan çıkan Yakup Kadri Karaosmanoğlu ekspresi, aynı yıl 4 Haziran’da dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hareket sinyalini vermesinden sonra ilk seferini yapmıştı. Dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, kazanın ardından istifa etmesi gerektiğine ilişkin eleştirilere şu cevabı vermişti:
“Ben çok rahatım, bir şey yok. O direksiyonu ben kullanmıyorum ki kardeşim. Kazanın hızlandırılmış tren uygulamasıyla hiçbir alakası yok. Kazanın aşırı hızdan olduğu açık ve nettir. Niye adama 80’le gitmesi lazım gelirken 130’la gittin arkadaş diye sormuyorsunuz?”
AYM’den Pamukova hızlandırılmış tren kazasıyla ilgili 18 yıl sonra “ihlal” kararı
Pamukova kazası yaşandığında ulaştırma bakanı olarak görev yapan Binali Yıldırım, daha sonra başbakan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) başkanı oldu. Dönemin TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ise şimdi Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Erzincan Milletvekili.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Kazaya ilişkin bilirkişi raporlarında, İstanbul-Ankara arasını beş saate indiren hızlandırılmış trenin 80 kilometre hızla gitmeleri gerekirken 132 kilometre hız yaptığı belirtildi. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) sekizde dört oranında kusurlu bulundu. Yargı süreci 10 yıl sürdü. Yedi buçuk yıllık zamanaşımı sonrası 20 Ocak 2012’de düşen dava, yeniden açıldı ve çıkan kararlar Yargıtay’a gönderildi.
Yargıtay’ın zamanaşımının kaldırılmasına yönelik kararına uyan Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi, “taksirle demiryolu kazası tehlikesine sebebiyet verme” suçlarından yargılanan birinci makinist Fikret Karabulut’a 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve bin 500 lira para cezası, ikinci makinist Recep Sönmez’e 1 yıl 15 gün hapis ile 150 lira para cezası verdi. Recep Sönmez’in cezası ertelendi. Aynı davanın sanığı olan tren şefi Köksal Coşkun’un beraat kararı daha önce AYM tarafından onandı.