Meral Akşener Medyascope yayınında Kürt sorununa nasıl baktıklarını anlattı: “Kürt’ün ve Türk’ün dertleri birbirine benziyor, başka talepler de var elbette”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, dün akşam (9 Aralık) Medyascope’ta Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtladı. Akşener, HDP-İYİ Parti ilişkisi ve Kürt sorununa ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Akşener “Hem İYİ Parti hem HDP, birbirlerine karşı kurumsal olarak, yöneticileri anlamında en dürüst iki parti” dedi.

Akşener, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) sürekli olarak sadece kendilerine sorulduğunu söyledi ve HDP ile İYİ Parti’nin birbirilerine karşı en dürüst iki parti olduğunu belirtti:

“Hem İYİ Parti hem HDP, birbirlerine karşı kurumsal olarak, yöneticileri anlamında en dürüst iki parti. HDP’nin kurumsalına ve yöneticilerine dair bir eleştiri ortaya koyduğunuzda birden, 6,5 milyon seçmenin incitildiğine dair bir vaveyla kopuyor. Benim bunu anlamam mümkün değil.”

“Kürt’ün ve Türk’ün dertleri birbirine benziyor”

Akşener Kürtler’in ve Türkler’in problemlerinin aynı olduğunu söyledi ve “Ne bizim partinin ne başka bir partinin seçmeni kimsenin marabası değildir. Diyelim siz bir Kürtsünüz. Ben, iktidar olduğumuzda diyeceğim ki ‘Ne istiyorsunuz’. Siz söyleyecekseniz. Sonra siz bana soracaksınız. ‘Siz ne istiyorsunuz’ diye. Sonra ikimiz ‘nasıl yani’yi konuşacağız. Kürt’ün ve Türk’ün temel problemleri nedir diye baktığınız zaman çok aynı şeyler görüyorsunuz. Açlık, eğitime erişme, yoksulluk, çocuklarda bodurluk görüyorsunuz. Yani sınıfsal anlamda baktığınız zaman Kürt’ün ve Türk’ün dertleri birbirine benziyor” diye konuştu.

Akşener sözlerine şöyle devam etti:

“Başka talepler de var elbette. Ama o işte ‘nasıl yani’ kısmında ortaya çıkar. Mesela ben on beş yıl Cumhuriyet tarihi anlattım üniversitede. Çoğunluk, bizim dine göre tariflenmiştir. Azınlık da dine göre tariflenmiştir. Şimdi dolayısıyla o çoğunluk müselman, öbürleri de gayrimüslim. Şimdi azınlığın bütün görevleri, vecibeleri ve hakları. Çoğunluğun da onayıyla hallolur. Ama o çoğunluğun tamamı azınlığın üzerinde de söz sahibidir. Şimdi temel soru bu. Biz, bu çoğunluğun içinde miyiz, değil miyiz? Kürtler’in, oransal olarak büyük çoğunluğu bunun içinde. Eziyetleri var, problemleri var, talepleri var. Onlara saygı duyulur. O başka bir şey. Çift unsurluluk isteniyor mu, istenmiyor mu? Ayrı bir devlet isteniyor mu, istenmiyor mu? Federasyon isteniyor mu, istenmiyor mu? Abdullah Öcalan’ın fi tarihinde söylediği bir şey; ‘Biz büyük hatalar yaptık.’ Bunlar bu ülkede konuşuluyor mu? Konuşulmuyor.”

“Bir uçtan bir uca savrulundu”

Türkiye’de geçmişte yapılan “Kürt açılımı” ile ilgili de konuşan Akşener, şunları söyledi:

“Şimdi Türkiye’de açılım süreçleri geçti. Çok önemli bir tutum Sayın Bahçeli tarafından ortaya konmuştur o dönemde. Ben, MHP milletvekiliydim o zaman. Hakkı ben teslim ediyorum. Sayın Bahçeli açılıma karşıydı ama sandıkta çözmek üzere tutum aldı. Dedi ki ‘Biz karşıyız. Vatandaşımız bizden yanaysa bize oy verecek ama bu açılımdan yanaysa da onlara oy verecek.’ Ne miting yapıldı ne eylem yapıldı. Bakın, akil adamlar Türkiye’yi rahat rahat gezdi. Peki, Sayın Erdoğan o dönemi değerlendirebildi mi? Hayır, değerlendiremedi. Çünkü Sayın Erdoğan’ın bakış açısında kavramsal bir durum yoktur. O masada oturuldu. Dedi ki ‘O masaya oturdum. Siz bana ihanet ettiniz. Hadi bakalım güle güle.’ Bir uçtan bir uca savrulundu” diye konuştu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.