2022 Katar Dünya Kupası başlayamaz, başlayacak derken göz açıp kapayıncaya kadar sona eriyor. Siz bu satırları okurken belki de Fas’ın Hırvatistan karşısında çıkacağı üçüncülük maçını hatta pazar günkü Fransa-Arjantin finalini bile izlemiş olabilirsiniz.
1998’de Hırvatistan, 2002’de Türkiye, 2006 ve 2010’da Almanya, 2014 Hollanda, 2018 Belçika… Şöyle bir bakınca tarihinde ilk defa Dünya Kupası’na katılan Davor Suker’li Hırvatistan’ın ve Şenol Güneş’in önderliğinde tarihi başarı yaşayan Türkiye’nin üçüncülüğü halen bir yerde karşımıza çıktığında tebessüm yaratıyor.
2022 Dünya Kupası’nın da en büyük sürprizi Fas’tı. Afrika temsilcisi yarı finalde Fransa’ya direnemedi ve 2-0 ile kaybetmesine rağmen taraflı tarafsız herkesin sevgisini kazandı. Nasıl kazanmasın ki? Fas; altın jenerasyonunun son turnuvası olan Belçika, katıldığı neredeyse her turnuvada derece elde eden Hırvatistan ve 1986’dan sonra ilk kez Dünya Kupası’na katılan Kanada ile F Grubu’nda mücadele etti.
Geçtiğimiz kış aylarında düzenlenen Afrika Uluslar Kupası’nda Vahid Halilhodzic yönetiminde çeyrek finale yükselen Fas, uzatma dakikalarında Mısır karşısında yediği golle 2-1 kaybederek elenmişti. Takımın en yaratıcı oyuncusu olan Chelsea’nin futbolcusu Hakim Ziyech ile turnuva öncesinde kavga eden Halilhodzic, oyuncunun hazırlık maçlarında oynamak istememesini öne sürmüş ve kadro dışı bırakmıştı. 29 yaşındaki yıldız forvet de Fas Futbol Federasyonu’nun primlerini ödemediğini iddia ederek milli takımdan emekli olduğunu açıklamıştı (Primlerinin hayır kurumlarına bağışlanmasını talep etti). Afrika Uluslar Kupası’ndaki başarısızlık ve Fas Futbol Federasyonu ile özellikle Hakim Ziyech seçimi konusunda sürtüşme yaşayan Bosna-Hersekli çalıştırıcı ile ağustos ortasında yollar ayrıldı. Hatırlatayım, 2022 Katar Dünya Kupası’nın başlamasına üç ay kala Fas Milli Takımı’nın teknik direktörü yoktu.
Afrika temsilcisi, kadronun gücünü maksimize edecek isimleri değerlendirirken, 1 Eylül’de Walid Regragui’de karar kılındı. Faslı çalıştırıcının bu göreve gelmesi aslında bekleniyordu. Mayıs ayında Afrika Şampiyonlar Ligi’ni Wydad Casablanca takımı ile kaldırmıştı ve 2004 yılında da Fas Milli Takım forması ile ev sahibi Tunus’a Afrika Uluslar Kupası finalinde 2-1 kaybeden kadronun sağ bekiydi.
Afrika ülkeleri arasında futbola en ciddi yatırımı yapan ülke Fas. Kral Muhammed el-Sadis bin el-Hasan’ın (VI. Muhammed) isteğiyle, 2007 yılında 15 milyon euro harcanarak 60 öğrenci ile “Academie Mohammed VI. de Football” açıldı. Faslı gelecek vadeden futbolcular, Avrupalı meslektaşları ile eşit şartlarda antrenman yapabileceklerdi. Diğer bir amaç da Fas coğrafyasındaki yetenekli gençleri buraya getirerek onları Avrupa kulüplerine hazırlamaktı. 18 hektara yayılan tesiste, FIFA standartlarına uygun sekiz futbol sahası, sıcaklığı kontrol edilebilen bir kapalı futbol sahası, dört tane beş yıldızlı otel ve içinde diş hekimi bile olan bir hastane bulunuyor. Ayrıca içinde genç futbolcular için FIFA standartlarına uygun okul da mevcut.
2022 Dünya Kupası’nda Fas’ın en golcü ismi olan Youssef En-Nesyri, orta saha Azzedine Ounahi ve stoper Nayef Aguerd akademinin elit arenadaki en yüksek profilli ürünleri olarak öne çıktı. Akademinin Fransa kulüpleri ile bağlantısı ve özellikle Lyon kulübü ile anlaşması bulunuyor. Yıldız olsun veya olmasın her oyuncudan verim alınan bir sistem. Şöyle ki eğer potansiyel olarak uluslararası arenada boy göstermesi beklenen bir oyuncu yakalanırsa, Avrupa kulüplerinin altyapıları ile maçlar düzenleniyor. Eğer oyuncunun gelişimi beklenenin altında devam ederse de lokal ligdeki takımlar veya Afrika kıtasındaki iyi kulüpler sıraya giriyor.
Unutulmaması gereken bir durum daha var. Fas Milli Takımı’ndaki oyuncuların çoğu başka ülkelerde doğmuş ve altyapı eğitimlerini o ülkelerin takımlarında edinmiş futbolcular. Hakimi-Mohamedi İspanya, Ziyech-Mazraoui-Amrabat-Aboukhlal Hollanda, Saiss-Boufal Fransa, El Khannous-Zaroury-Amallah-Chair Belçika ve Cheddira İtalya doğumlu. Hatta kaleci Yassine Bounou da Kanada doğumlu fakat ailesinin işleri sebebiyle küçük yaşta Fas’a taşınmış. Çok uluslu bir milli takımın ortak hedefler doğrultusunda mükemmel bir taktik disiplinle çalışması ise Fas’taki akademiden çıkan oyuncuların, iskeletin omurgasına yerleşmesiyle oldu. Afrika temsilcisinde daima çok yetenekli ayaklar vardı fakat hiçbir zaman takım olamıyordu. Noureddine Naybet, Mustapha Hadji daha da eskilerden Ahmed Faras gibi oyuncuların Dünya Kupaları’nda başarı elde edememelerinin yegâne sebebi bu birlikteliğin eksikliğiydi.
Hollanda doğumlu Hakim Ziyech’in, Hollanda Milli Takımı tarafından istenmesine rağmen Fas’ı tercih etmesi de birçok başka ülkede yaşayan yetenekli vatandaşlarına ilham oldu. Ziyech bu seçimini şöyle açıklamıştı: “Milli takım seçimi beyin ile yapılmaz yürekle yapılır”. Faslı genç futbolcular altyapılarda, yaşadıkları ve doğdukları toprağın formasını giyse de üst seviyeye geçince Afrika temsilcisini tercih etmeye başladı.
Fas’ın başına turnuvanın başlamasına 81 gün kala geçen Walid Regragui, Fransa’ya kaybedilen yarı finale kadar turnuva maçları da dahil sekiz maça çıktı. Faslı çalıştırıcı, 1966’da Portekiz’i yarı finale taşıyan teknik direktör Otto Gloria’nun ardından en az maçta takımının başında olarak bu başarıyı elde etti. Gloria, yarı finale kadar sadece beş maçta Portekiz’i yönetmişti.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
2022 Katar Dünya Kupası’nda gruptan lider çıktıktan sonra, E Grubu’nda son maçını Japonya’ya kaybederek ikinci olan İspanya ile eşleşen Fas, penaltı atışlarında kalecisi Yassine Bounou’nun yıldızlaşmasıyla rakibini eledi. Çeyrek finalde de Portekiz’i Youssef En-Nesyri’nin golü ile eleyen Afrika temsilcisi, turnuvanın favorisi ve son Dünya Kupası şampiyonu Fransa’ya 2-0 kaybederek elendi. Rüya sona ermiş gibi gözükse de onlar bu başarıyı 2026 Dünya Kupası’nda da sürdüreceklerdir. Ancak bizim gibi tesisleşmenin sözde kaldığı ülkelerde başarı, jenerasyon yakalamaya bağlı olarak rastgele elde ediliyor. Yoksa iyi bir plan ve sistemli çalışma ile çölün ortasında güller açtırmak mümkün.
Fas için bundan sonraki kupalarda da “Her şey çok güzel olacak”. Peki ya bizim için?
