Altı yaşında çocuğa cinsel istismar davasında üç önemli mekan: Sancaktepe, Sapanca ve Pendik

Türkiye, gazeteci Timur Soykan’ın BirGün’de yayımlanan haberiyle ortaya çıkan çocuk istismarı iddialarını konuşmaya devam ediyor. Bahsi geçen cinsel istismarla ilgili düzenlenen iddianameye göre İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel, kızı H.K.G.’yi altı yaşındayken Kadir İstekli ile “imam nikahıyla evlendirdi.” Medyascope muhabiri İbrahim Yayan ile birlikte, baba Yusuf Ziya Gümüşel’in nüfusa kayıtlı olduğu ve iddianamede cinsel istismarın gerçekleştiği yerlerden biri olarak anlatılan Sapanca’yı, babanın ikamet adresi olarak belirtilen ve vakfın binasının olduğu Sancaktepe’yi ve Kadir İstekli’nin ikamet ettiği Pendik’i ziyaret ettik.

Haber: Edanur Tanış- İbrahim Yayan

Okuyun: Hiranur Vakfı’ndaki çocuğa cinsel istismar davasında iddianamede öne çıkanlar

H.K.G.’nin altı yaşındayken babası Yusuf Ziya Gümüşel tarafından Kadir İstekli ile evlendirilmesi iddiaları haftalardır hem halkın hem de siyasetçilerin gündeminde. Timur Soykan’ın iddianameye ulaşarak Türkiye’ye duyurduğu haberle birlikte, İsmailağa Cemaati ve Hiranur Vakfı gibi iddiaların merkezinde olan taraflardan açıklamalar gelirken, 22 Mayıs 2023’e verilen ilk duruşma tarihi öne çekilerek 30 Ocak 2023’e alındı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı davaya müdahil oldu, neredeyse her siyasi parti konuya ilişkin açıklama yaptı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanlığı’na yürüdü. 

Okuyun: Hiranur Vakfı’ndaki çocuk istismarına tepkiler çığ gibi büyüyor

Tüm bunlar olurken, ulaştığımız iddianameden yola çıkarak bahsi geçen cinsel istismar davasında önemli olan üç yeri tespit edip buraları ziyaret etmeye karar verdik: Sapanca, Sancaktepe ve Pendik. 

1- Sakarya-Sapanca

Bunlardan birincisi baba Gümüşel’in nüfusa kayıtlı olduğu ve aynı zamanda iddianamede yer alan bilgilere göre istismarın gerçekleştiği yerlerden biri olan Sapanca’daki Memnuniye Köyü oldu. Memnuniye Köyü; sessiz, sakin sokakta neredeyse kimseyi görmediğimiz bir yer. Köyde her ne kadar parmakla gösterecek kadar gecekondu tarzı yapılar olsa da çoğunlukla yüksek duvarlı villa tarzı evler vardı. 

Köydeki caminin hemen yanında muhtarlık binası var ancak muhtar makamında değildi. Kendisini telefonla arayıp görüşmek istediğimizi söylediğimizde aldığımız cevap olumsuz, muhtar sorularımızı yanıtlamayı da kabul etmiyor. 

Cemaat mensupları “sessiz sakin insanlar” olarak tanımlanıyor

Daha sonra soluğu Sapanca merkezde aldık. Konuştuğumuz bir esnaf bize Gümüşeller’in bölgede güçlü bir aile olduğunu, herkesin istismar olayını konuştuğunu ancak kimsenin yüksek sesle bu konuyu dile getirmediğini söyledi. Cemaatten olmadığını ve cemaate herhangi bir yakınlığı olmadığını belirten başka bir esnaf, cemaatin kendilerine, kendilerinin de cemaate “bulaşmadıklarını” anlattı. 

Cemaat mensuplarını “sessiz sakin, kendi halinde insanlar” olarak tanımlayan Sapancalıların  bir kısmı Gümüşel’in kızını altı yaşında evlendirdiğine ihtimal vermiyor, iddiaların cemaati karalama kampanyası olabileceğini dile getiriyor.

Sapanca’da öğrendiğimize göre halk arasında İsmailağa Cemaati’nin merkezde yürüyüş düzenleyeceği konuşuluyor. Yürüyüş iddialarını sorduğumuz bir vatandaş, “Burada yürüyüş yapacaklarına dair bir söylenti çıktı. Cemaat burada yürüyüş yapamaz. Onları burada yürütmeyiz. Sapanca’nın adı kirleniyor. Olayın Sapanca’yla bir ilgisi yok” dedi.

2-İstanbul-Sancaktepe

Memnuniye Köyü ve Sapanca merkezi ziyaretimizden iki gün sonra baba Gümüşel’in ikamet adresi Sancaktepe’yi ziyaret ettik. Gümüşel ile Hiranur Vakfı’nın Sancaktepe’deki yapısının açık adresi aynı. 8 Aralık’ta kaçak olduğu gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından mühürlenen vakıf binası önünde tedbir amacıyla bir polis arabası ve iki polis bekliyor.

Vakıf binasının tam karşısına bir okul, onun yanında küçük bir çocuk parkı, bitişiğinde ise bir cemevi var. Konuşmak için ziyaret ettiğimiz cemevindeki insanlar ilk başta bizimle konuşmak istemiyorlar. Vakıfla binalarının karşılıklı olduğunu, yaşanan istismar olayı ve vakıf ile cemevinin isminin birlikte anılmasından endişe ettiklerini dile getiriyorlar. 

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Sancaktepe’de sıkı polis denetimi

Vakıfta yaşayan insanlarla herhangi bir yakınlıkları ya da düşmanlıkları olmadığını anlatan cemevindeki mahalleliler, cemaatten kişilerle selamlaştıklarını, iletişimlerinin selam alıp-verme düzeyinde mesafeli olduğunu anlattılar. Bugüne kadar cemaatin  herhangi bir zarar ya da faydasını görmediklerini söyleyen vatandaşlar, cemaat üyelerini şöyle tanımlıyor: “Kendi halinde, sessiz sakin insanlar.

Cemevinin bahçesinden daha çıkmadan sivil bir polisin kapıda bizi beklediğini görüyoruz. Bize, kim olduğumuzu ve vakfı neden ziyarete geldiğimizi soruyor. Gazeteci olduğumuz cevabını aldıktan sonra, basın kartlarımızın fotoğrafını çekiyor ve çantamıza “bakma” ricasında bulunuyor. Bu esnada polisten istismar iddialarının ortaya çıktığı ilk günden beri güvenlik amacıyla vakıf binasının önünde polis ekiplerinin nöbet tuttuğunu, vakfın önünden geçen herkesin kimliğini kontrol ettiklerini öğreniyoruz. 

Mahallede giyimlerinden ve saç-sakal kesimlerinden yola çıkarak cemaat üyesi olduğunu düşündüğümüz kişilerle görüşüyoruz. Sancaktepe’de esnaf ve mahalleli genel olarak istismar iddiaları hakkında konuşmaya pek hevesli değil. Sapanca’da olduğu gibi burada da cemaat hakkındaki genel kanı “iyi insan” oldukları yönünde. 

Öğrendiğimize göre vakıf binasında çoğunlukla yabancı uyruklu, Suriyeli ve Afganistanlı çocuklar kalıyor. Bu çocuklar gündüz servis ile yakındaki bir imam hatip lisesine götürülüyor, ardından yine servisle vakıf binasına getiriliyor.

Çocuklar Sancaktepe’deki vakıf binasında kalmaya devam ediyor

“İBB Hiranur Vakfı’nın kaçak yapısını mühürledi” haberleriyle birlikte kamuoyunda vakıf binasının mühürlendiği ve kapalı olduğu algısı oluştu. Aslında biz de ilk başta mühürleme ile birlikte vakıfta kalan çocukların tahliye edildiğini düşündük. İBB’den ulaştığımız yetkililer, çocuklarla ilgili bilgileri olmadığını söyleyerek, İBB’nin sadece kaçak yapı olan külliye bölümünü mühürlediğini hatırlattı.

Çocukların nereye gönderildiğini öğrenmek için Hiranur Vakfı’nın iletişim numarasını aradık. Telefonun diğer ucundaki kişi ilk başta basına herhangi bir demeç veremeyeceklerini söyledi, daha sonra çocukları sorunca, vakıf binasının mühürlenmediğini, vakıf faaliyetlerinin devam ettiğini ve çocukların vakıfta olduğunu aktardı.

3-İstanbul-Pendik

Ziyaret ettiğimiz son yer ise H.K.G.’nin altı yaşındayken evlendirildiğini iddia ettiği Kadir İstekli’nin ikamet adresi Pendik.

Gittiğimiz bölge, oldukça yoksul bir mahalle. Caddeye girer girmez ilk gözümüze çarpan yoksul binaların içinden yükselen güvenlikli ve yüksek duvarlarla çevrili rezidans. Kadir İstekli’nin ikamet adresi ise bu rezidansın içinde bir daire.

Kadir İstekli’nin mahkemeye bildirdiği adreste ağabeyi oturuyor

Esnaftan öğrendiğimiz ilk şey bahsi geçen adreste aslında Kadir İstekli’nin değil ağabeyinin oturduğu. “Daha önce Kadir İstekli’yi civarda ya da ağabeyinin yanında gördünüz mü?” diye sorduğumuz herkesten aynı yanıtı alıyoruz: “Hayır, görmedim.”

Ağabey İstekli’yi tanıyan mahalleli onu şöyle tarif ediyor: “İyi bir insan, işinde gücünde, ailesi çocukları var. Eşi de kendi halinde bir insan. Altı yaşında çocukla evlenen kişinin onun kardeşi olduğunu öğrenince şok olduk.”