Formula 1 2022 sezonuna dengesiz performanslar ve yunuslama problemleri ile başlayan Mercedes, sezonun son yarışında markalar klasmanında ikinciliği kıl payı kaçırarak kapattı. Medyascope Spor’dan Muhammed Kaya, Alman takımının bu yükselişini yazdı.
Mercedes, kötü başladığı Formula 1 2022 sezonunu nasıl kurtardı?
Formula 1’in son yıllardaki en dominant takımlarından biri olan Mercedes için 2022 yılı adeta bir keşif yılı oldu. Sorunların olduğunun farkına varmak ve bunların üzerine girmek cesaret ister. Mercedes bu cesareti gösterdi.
Yazdığım gibi sorunların varlığını kabul etmek ve bu sorunların kolayca çözülemeyeceğini anlamak büyük bir irade gerektirir. Hele ki yıllarca üst üste şampiyon olmuş bir takımın yunuslama gibi şampiyonluktan edecek bir sorunun üstesinden gelmesi büyük bir psikolojik yüktür.
Bu acı dolu keşif yolculuğu 2022 yılının sondan bir önceki yarışı olan Brezilya’da galibiyet ile son buldu, en azından 2022 yılı için. Asıl sonuç gelecek sezon yarışacak olan W14’ün başarılı olup olmayacağına bağlı. Düzenli bir iyileşme planı yapılıp yapılmadığı önümüzdeki sezon ortaya çıkacak.
Yılın başında, Mercedes önce gerçek bir sorunu olup olmadığını tespit etmek zorundaydı. Araç, 18 Şubat’ta Silverstone’da rüzgârlı bir tanıtım gününde piste ilk çıktığında, zıplama/yunuslama barizdi. Ancak bunun, George Russell’ın “tüm motor sporları kariyerimdeki en rüzgârlı gün” olarak tanımladığı gün olduğu göz önüne alındığında, bu sadece son derece kötü koşulların bir işlevi miydi? Yağış ve rüzgâr bu durumda etkili olabilir ancak tamamıyla sorun bundan kaynaklıdır demek hata idi.
Çekim günlerinden sonra test günleri geldiğinde sorun artık apaçık şekilde ortada idi. Çözülmesi gereken bir sorun vardı artık: araç zıplıyordu. Formula 1 kamuoyu ve medyası bu soruna isim bulmak için çalışmalar başladı. Sonunda karara varıldı: porpoising yani Türkçesi ile yunuslama.
Mercedes, Bahreyn’deki son sezon öncesi testinin ilk gününde “sıfır sidepod” paketi ortaya çıkınca manşetlere konu oldu. Paket sorunları ortadan kaldırmadı ancak Mercedes, sorunların bundan kaynaklı olmadığını da özellikle vurguladı. Dar yan bölmeler muazzam bir incelemeye tabi tutulsa da ekip, kötü performansın merkezinde onların olduğuna inanmıyordu, inanmamaya da devam ediyor.
Sıfır Sidepod yunuslama için tasarlanmadı, çözümü de bu değildi zaten. Konsept hız getirmemişti ancak yunuslamanın ardından aracın hızlanacağına inanılıyordu. Bu bir evrim veya devrim değildi; simülasyonlar, pist ölçümleri, rüzgâr tüneli ve CFD ölçümleri olumlu ilerleyerek bu noktaya gelinmişti. Ve sidepod görsel olarak diğerlerinin kullandığından oldukça farklı olsa da aerodinamik olarak ne yaptığına baktığınızda, diğerlerinin kullandığından çok da farklı değildi. Bu sadece farklı bir geometri idi esasında.
Mercedes, testten sonra bile sorunlarının üstesinden nispeten hızlı bir şekilde geleceğinden emindi. Aracın bunu yapmak için gereken düşük sürüş yüksekliklerinde güvenilir bir şekilde çalışmasını sağlayabildiğinde elde edilecek çok büyük tur süresi kazanımlarından bahsediliyordu. Ancak bunun imkânsız olduğu ortaya çıktı, büyük farklar hemen kapanmıyordu. Barselona yarışında sürüş yüksekliği değişikliği yapıldı ve problem çözüldü gibi oldu ancak temel paket sarsıldığından hız kaybı yaşandı.
“Hava testi kısıtlamaları nedeniyle CFD ve rüzgâr tünelinde yapabilecekleriniz açısından sahip olduğunuz sınırlamalara baktığınızda, neyi görebileceğinizi veya göremeyeceğinizi anlamak oldukça zor.” diye durumun vahametini anlatan Mercedes teknik ekibinden Mike Elliott sorunu çözmenin yalnızca yarışlardan gelecek veri ile olabileceğini doğruluyordu.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Yunuslama sorunu hiçbir zaman tamamen ortadan kalkmasa da Barselona’da en azından kontrol altına alındı ve büyük ölçüde anlaşıldı. Ancak W13’ün düşük bir sürüş yüksekliğinde çalışacak şekilde tasarlanması, daha yükseğe çıkmak için ayarlandığında ihtiyaç duyduğu arka süspansiyon aralığına sahip olmadığı anlamına geliyordu. Bu, Monaco’yu kâbus gibi bir hafta sonu yapan asıl nedendi.
Araç genellikle sert çalışmak zorundaydı. Yani mekanik zıplama (yunuslamanın aksine) da bir sorundu ve zemin, amaçlanan bastırma kuvvetini oluşturamıyordu. Bu, daha büyük kanatlara doğru bir eğilim anlamına geliyordu; bu da aracın sürtünme açısından kaynaklı başka bir zayıflığına yol açtı. Bunların hepsi aynı temel sorunun farklı tezahürleriydi ve az ya da çok Mercedes bunları tüm yıl boyunca yaşadı. Bu sorunlar her piste göre farklı şekilde ortaya çıktı.
Sürüş yüksekliği 2022 araçları için büyük bir kumardı. Hem aerodinamik olarak bir çalışma hem de güç aktarma ile ilgili çalışmalar gerekiyordu. Tümseklerden enerji sönümleme ile aerodinamik fayda sağlayan bir matematik içerisinde yunuslama büyük bir çıkmaz idi.
Yavaş yavaş, Mercedes sorunlarını kontrol altına aldı. Zemin sertliği artırıldı, yunuslama çok az hissedilir oldu. Yunuslama (özellikle Bakü’de) hala sorunlara yol açsa da Mercedes en azından sorun giderme aşamasını geçmişti. Bu güncellemeler aracın birçok sorununu çözerken sürüş açısının düzleştiği de göz önüne alındığında, bunun bir bedeli de oldu elbette ancak sezon ortasından itibaren Mercedes geliştirebileceği aracı netleştirdi. Araç her yarışta artık daha tutarlı hale geliyordu. W13 sezon ilerledikçe giderek daha güçlü bir silah haline geldi. Hungaroring’de (Russell takımın hıza dayalı tek pol pozisyonunu aldığı yer) ve Zandvoort’ta ayrıca daha sonra Austin’de Max Verstappen yavaş bir pit stop yaparak zaman kaybettiğinde kazanabilme konusunda yanıltıcı performanslar bile ortaya çıktı. Ancak Mexico City ve Interlagos’taki yarışlara kadar Mercedes galibiyeti alacak hıza sahip görünmedi.
Meksika pek de istenilen gibi gitmedi ancak Brezilya’da ilk iki sıranın alınması artık Mercedes’in döndüğünün işareti miydi? Belirsizdi aslında. Sırf yapılması gereken daha ne kadar iş olduğuna dair bir yanılsama olmamasını sağlamak için, devam eden sorunlar Abu Dabi’de Mercedes’i mahvetti. Ancak iyi olan taraf ise bir şekilde bu bekleniyordu çünkü yılın ikinci yarısından itibaren ekip herhangi bir piste çıkmadan önce aracın nasıl performans göstereceği konusunda genel olarak bir fikir sahibiydi ve Yas Marina tahminlere göre iyi görünmüyordu.
Tüm bunlar 2023 için umut verici olarak sezona not olarak düşüldü. Şimdi, asıl soru yeni sezonda aerodinamik baştan mı çalışılacak yoksa devam mı edilecek? İşte bu tamamen mühendislik anlayışına bağlı duruyor.
Yazan: Muhammed Kaya
Editör: Doğa Üründül