Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

10 Ekim Katliamı’nda “Hizmet kusuru yok” kararı veren Danıştay’a tepki: “Devletin sorumluluğunun üstü kapatılıyor”

Danıştay’ın, 10 Ekim Ankara Katliamı’nda “hizmet kusuru” olmadığı yönündeki kararına karşı Ankara’da basın toplantısı yapıldı. Toplantıda konuşan KESK Genel Sekreteri Şenol Köksal, “İdari yargı mercii somut delilleri ve iddialarımızı görmezden gelerek devletin sorumluluğunun üstünün kapatılmasına hizmet etmektedir” dedi. 10 Ekim Barış Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun da “Hiçbir ailenin esas talebi maddi değildi, meramımız idarenin hizmet kusurunu göstermekti. Acının parayla karşılanamayacağının hepimiz farkındayız” diye konuştu ve Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını açıkladı.

Ankara’da 10 Ekim 2015 günü yapılmak istenen Barış Mitingi’ne, IŞİD’in canlı bomba saldırısı sonucu, 104 kişi öldü ve yüzlerce kişi yaralandı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, altıya karşı yedi oyla, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün (EGM) “Canlı bomba saldırısı olabilir” yazısının ilgili birimlere iletilmemesinin hizmet kusuru anlamına gelmediğine karar verdi. Karara gerekçe olarak yazıda yer, kişi, saat gibi somut bilgilerin yer almaması gösterildi.

Danıştay kararına tepki gösteren KESK, TMMOB, TTB, 10 Ekim Barış Derneği ve 10 Ekim Katliamı Davası Avukat Koordinasyonu, Ankara’da basın toplantısı düzenledi. KESK Genel Sekreteri Şenol Köksal, 14 Eylül 2015 tarihinde, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nın Ankara ve 47 il emniyet müdürlüğü terörle mücadele şube müdürlüklerine, “IŞİD’in ülkemize yönelik uluslararası ses getirecek çapta büyük bir eylem yapma kararı aldığı, bu eylemle ilgili olarak seçtiği grubu Suriye Deyr-ez Zor’da bulunan bir kampta özel eğitime tabi tutmaya başladığı, planlanan eylemin uçak/gemi kaçırma ya da miting/kalabalık yerde aynı anda çok sayıda canlı bomba patlatma şeklinde kompleks bir eylem olabileceğine” ilişkin yazı gönderdiğini vurguladı. 

“Somut deliller görmezden gelinerek, devletin sorumluluğunun üstü kapatılıyor”

Köksal, kamu otoritesinin resmi kurumların sorumluluğunun üzerini örtmeye çalıştığına dikkat çekerek, şunları söyledi:

Açılan tazminat davalarında, bir mitinge, üstelik izinli bir mitinge katılanların yaşamını koruma sorumluluğu olan İçişleri Bakanlığı’nın, katliam öncesinde pek çok istihbarat ve ihbara rağmen gerekli tedbirleri almayarak, katliamın gerçekleşmesinin ardından acil sağlık hizmetlerini yeterli şekilde sunmayarak, en yaşamsal sürede alana kimyasal gazlı polis müdahalesi ile kusurlu olduğu belirtilmiş, bu iddia İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri raporuna ve Türk Tabipleri Birliği’nin 10 Ekim Katliamı ile ilgili hazırladığı iki ayrıntılı rapora dayandırılmış olmasına rağmen, idari yargı mercii somut delilleri ve iddialarımızı görmezden gelerek devletin sorumluluğunun üstünün kapatılmasına hizmet etmektedir.

“Hiçbir ailenin esas talebi maddi değildi, meramımız idarenin hizmet kusurunu göstermekti”

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararının 10 Ekim Katliamı mağduru aileler nezdinde karşılığı olmadığını vurgulayan 10 Ekim Barış Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun, katliamdan bugüne geçen 87 ayda hukuksuzlukları teşhir etmeye çalıştıklarını belirtti. Ailelerin derdinin tazminat olmadığını söyleyen Sakinci Coşgun, şöyle konuştu: 

Acının parayla karşılanamayacağının hepimiz farkındayız. Biz zaten en değerlilerimizi, sevdiklerimizi kaybettik. Dönemin siyasilerinin ‘Oylarımız arttı’ demesinden birkaç gün sonra, ‘ölüm başı’ 28 bin lira vereceğini söylemesi, bizim aileler olarak yüreğimize çivilenmiş bir ifadeydi. Hiçbir ailenin esas talebi maddi değildi. Meramımız idarenin hizmet kusurunu göstermekti. İdare mahkemeleri ‘Hizmet kusuru vardır’ diye karar verirken, bu kararları bozan Danıştay İDDK kararı ile 85 aydır süren uzun yargılamaların sonunda, hizmet kusurunun yok sayıldığı bir noktadayız. Her gün hukuksuzluğa maruz kaldığımız süreçte bu kararı da tarih yazacaktır. Başka bir hukuksuzluk mu payımıza düştü, o hukuksuzlukla da mücadele etmesini iyi biliriz.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.