Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde saat 04.17’de 7,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Malatya ve Hatay’da çok sayıda bina yıkıldı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 912 kişinin hayatını kaybettiğini, 5 bin 385 kişinin yaralandığını, 2 bin 818 binanın yıkıldığını açıkladı. Depreme, Hatay-İskenderun’da yakalanan bir vatandaş yaşananları anlattı.
Depreme Hatay-İskenderun, İsmet İnönü Mahallesi’nde yakalanan Nazmi Öztürk, “Onlarca bina yıkıldı. Bizim mahallede çökmüş 7 bina saydım. Tamamen yıkılan bir binada kimse yoktu şükür. Cesetler çıkarıldı. Enkazlardan sesler geliyor. Gelen, giden yok çünkü yollar tıkalı. Bizim evimiz ağır hasarlı. Ben gece amcamlarda kalmıştım. Amcamların evi de hasarlı, güya yeni binaydı onların evi. Ev pert, nasıl çıktık hiç bilmiyoruz Şu an şarjım çok az elektrikler yok” dedi.
Hala büyük bir korku ve endişe içinde olduklarını söyleyen Öztürk, “Gece birden her şey üzerimize döküldü. Kıyamet koptu zannettim. Güm güm sesler geldi. Yaklaşık bir buçuk, iki dakika sürdü. Şiddeti git gide arttı. Bittiğini bile anlamadık çünkü artçılar başladı. Birden bu ortama uyanınca evde zannettim kendimi, ‘Anne, anne çıkın dışarı’ diye bağırarak uyandım. Kedimi dışarı attığım gibi evimize gittim. Eve varana kadar yıkılmış evleri görünce dedim, ‘Tamam bizim evde kesin yıkıldı'” diye devam etti.
Pac Meydanı’nın tamamen yıkıldığını söyleyen Öztürk şöyle devam etti:
“Bahsettiğim meydan tuzla buz olmuş, bizim mahallede zemin giriş katlar çökmüş ya da yan yatmış. Çarşı tarafında inşaat aşamasındaki binalar bile çökmüş. Enkaz altında olan akrabalarımız var hala, iş makinaları gelmiş, ulaşmaya çalışıyormuş. Biz, merkeze ya da başka bir yere yere gidip trafiği kapatmamaya, kalabalık yapmamaya çalışıyoruz.”
Trafiğin kilit halinde olduğunu, insanların panik olduğunu dile getiren Öztürk, “İnsanlar yalın ayak dışarı attı kendini. Herkes ağlıyordu. Gece çok zordu. Kar yağmıyordu ama şiddetli bir yağmur vardı. Herkes telefona sarıldı ama daha ilk dakikada hem elektrikleri kesildi hem de hatlar. İnsanlar panikle arabalara binip uzaklaşmaya çalışınca yolların kilit duruma geldi” dedi.
Günün ilerleyen saatlerinde battaniye ve temel ihtiyaçlarını alabilmek için eve girdiklerini belirten Öztürk, “Bina sağlam olmadığı için çok korktuk. Annem deprem anında kedimizi kucaklayıp çıkmış, onun taşıma çantasını mamasını, kendi ihtiyaçlarımız aldık” dedi.
Sabaha doğru hava aydınlanmaya başlayınca, manzaranın karanlıkta görünenden çok daha kötü olduğunu fark ettiklerini söyleyen Öztürk, şunları ekledi:
“İnsanlar aydınlıkla beraber yakınlarını göçük altından kurtarmaya, yiyecek bir şey bulmaya çalıştı. Bütün dükkanlar her yer kapalıydı. Zaten apartmanların giriş katlarında olan marketler hep çökmüştü. Hava aydınlandıktan sonra mahallede karı koca iki komşumuzun cesedi çıktı. Ambulans geldi ama şu an sadece acil hastaları alabileceklerini söyledi. Cenazeleri, güvenli ve korunaklı bir yere taşıdık. Oğulları da enkazdan yaralı kurtarıldı ama son durumu ne bilmiyoruz.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.