Depremin ağır hasar verdiği, can kaybı ve yaralı sayısını yüksek olduğu Hatay’da konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarı sert sözlerle eleştirdi. Partisinin Hatay’da yapılan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu, iktidarın imar affı çıkarmasını eleştirtirerek, “İnsanların oturdukları konutu insanlara mezar ettiler, bir de üstüne para aldılar. Bu mudur siyaset? Böyle bir siyaset olur mu? Batsın böyle devlet yönetimi. Böyle bir devlet yönetimi olamaz” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay’da incelemelerde bulundu. Kılçdaroğlu’na Büyükşehir Belediye Başkanları ceparti yöneticileri eşlik etti. CHP heyeti ilk olarak Dörtyol ilçesini ziyaret etti. Depreme yaşamını yitiren CHP Payas İlçe Başkanı İlter Tellioğlu’nun ailesini ziyaret eden CHP heyeti aileye baş sağlığı diledi. Duygu Tellioğlu, deremde yaşamını yitiren eşinin adının, Hatay merkezde yapımı tamamlanan parka verilmesini istedi. Kılıçdaroğlu, ailenin talebinin Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’a iletilmesi talimatını verdi.
İskenderunlu muhtar yardım istedi: “Acil olarak çadır, konteyner, soba ve yakacak ihtiyacı var”
Daha sonra Kılıçdaroğlu, CHP heyetiyle bir İskenderun’a geçti, vatandaşların talep ve sorunları dinleyedi. Numune Mahallesi Muhtarı Ethem Ayseki, acil olarak çadır, konteyner, soba ve yakacak sıkıntıları olduğunu belirterek CHP heyetinden yardım istedi. Ayseki, “Mahallelerimiz gerçekten çok zor durumda. Halkımız perişan, dışarda kalıyor. Odunumuz yok, sobamız yok. Ablamı kaybettim, ben bile 15 dakika sonra enkazdan çıktım. Allah’a çok şükür bize bir şey olmadı ama halkıma oldu. Acil çadır ve konteyner lazım” dedi. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu, ellerinden gelen yardımı yapacaklarını söyleyerek Ayseki’ye yardım sözü verdi.
“Bu felaket bize devlette çürümenin nelere mal olduğunu gösterdi”
Kılıçdaroğlu daha sonre Hatay’da yapılan partisin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısına başkanlık etti. Deprem bölgesindeki illere ziyaretlerini sürdüren Kılıçadroğlu, “Elbette ki böyle acılar karşısında bir olmak beraber olmak, ortak mücadele etmek, sorunları çözmek için geçmiş hesapları bir tarafa bırakarak bir canı daha nasıl kurtarabiliriz arayışı içinde kenetlenmek bizim en büyük arzumuz” dedi.
Genel Başkan olduğundan bu yana devlette liyakatın önemine dikkat çektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, “Devlette liyakati yok ettiğiniz zaman çürüme başlar. Bugün bu felaket bize devlette çürümenin nelere mal olduğunu gösterdi. Kurtarılması gereken hayatlar kurtarılamadı.Zamanında önlem alınması gerekirken, zamanında talimatların verilmediğini, talimatların yerine getirilmediğini gördük. Nefessiz bıraktığınız zaman devlette liyakat yok olur, ahlak da yok olur, erdem de yok olur, fazilet de yok olur” diye konuştu.
“Halkın sorununu dillendirmeyeceksin o zaman niye siyaset yapıyorsun?”
“Şimdi siyaset yapmanın zamanı mı?” söylemini eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: “İçtiğiniz sudan tutun, aldığınız ekmeğe kadar her şeyi siyaset belirliyorsa bir sorun var bu sorunu halk yaşıyor ve ‘halk benim derdimi kim dillendirecek?’ diye gelip benim yakama yapışıyorsa ben onun sesi olmak zorundayım. Aksi halde ben niye siyaset yapıyorum? Hangi gerekçeyle siyaset yapıyorum? Halkın sorununu dillendirmeyeceksin, derdini dillendirmeyeceksin o zaman niye siyaset yapıyorsun? Siyaset halka hizmet etmek demektir. Halkın kafasına balyozla vurmak değildir. Siz her türlü baskıyı yaparsanız, tehditler savurursanız onun adı siyaset değil o ayrı bir yönetimdir. Siyaset dünyanın bütün demokrasilerinde halka hizmet yarışıdır. Siyasi partilerin varlık nedeni de budur.“
“Böyle devlet yönetimi olamaz”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Türkiye’nin deprem kuşağında olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, deprem uzmanlarının aylardır uyarı yaptığını vurguladı. İktidarın imar affı çıkarmasını eleştiren Kılıçdaroğlu,“İnsanların oturdukları konutu insanlara mezar ettiler, bir de üstüne para aldılar. Bu mudur siyaset? Böyle bir siyaset olur mu? Batsın böyle devlet yönetimi. Böyle bir devlet yönetimi olamaz. Gidin depremde evleri yıkılanlara bakın. Kolonları kesilmiş, binalar çökmüş. Sormak lazım nerede bunlar? İmar affı çıkarırken acaba vicdanlarının seslerini dinlediler mi? Para için, topladıkları vergilerin dışında hala o kişinin evini başına yıkar mısın?” dedi.
“Üniversiteli öğrenciden ne istiyorsunuz, yurtlardan ne istiyorsunuz?”
Üniversitelerin uzaktan eğitime geçmesine ve KYK yurtlarının depremde zarar gören yurttaşlara tahsis edilmesine değinen Kılçdaroğlu, “Vallahi de billahi de bunlar devletin nasıl yönetileceğini bilmiyorlar. Üniversiteli öğrenciden ne istiyorsunuz, yurtlardan ne istiyorsunuz? Zaten pandemi de uzun süre eğitimden uzak kaldılar. Şimdi yeniden gerekçe gösterip yurtları kapatıyorlar. Neymiş depremzedelere açacaklar. O yurtlar depremzede aileler için çok uygun değildir. Antalya’ya bak, İzmir’e bak her tarafa bak beş yıldızlı oteller var. Devleti yönetiyorsan depremzedeleri al beş yıldızlı otellerde ağırla bütün masraflarını da karşıla. Otel sahipleri bunların tamamını karşılar Bir devlet bir kişinin kişisel hırslarına alet olamaz. Kişisel beklentileri üzerinden bir devlet yönetilemez. Hep dedik, ‘devlet adaletle yönetilir’ diye. Yazıktır günahtır bu ülkeye, böyle bir yönetimi hak etmiyoruz” diye konuştu.
“500’ün üzerinde deprem raporu yayınlandı, alıp bakmıyorlar bile”
Devlet bürokrasisinin 500’ün üzerinde deprem raporu yayınldığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Belediyeler bu çalışmaları yaptı, bakanlıklar yaptılar bu çalışmaları, üniversiteler yaptılar bu çalışmaları, meslek kuruluşları yaptılar bu çalışmaları. Hangi önlemlerin alınması gerektiği tek tek yazıldı çizildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi yaptı bu çalışmaları, Meclis’te en az 7-8 tane deprem raporu var. Bunlar okuma yazma bilmiyorlar. Alıp bir rapora bakmıyorlar bile. Devleti yönetirken 10 adım sonrasını görmüyorsanız, 20 adım sonrasını görmüyorsanız siz devleti yönetemezsiniz“