İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebiyle Yavuz Ekinci’nin 2014’te yayımlanan “Rüyası Bölünenler” romanına toplatılma kararı verildi. Medyascope’a konuşan Ekinci, “Bugüne kadar yasaklanan bir şey ortadan kaldırılamamıştır. Bir zamanlar Necip Fazıl, Nâzım Hikmet gibi sevdiğimiz yazarların da kitapları yasaklandı. Fakat bugün o kitaplarla yaşıyoruz” dedi.
Yavuz Ekinci’nin dokuz yıl önce yayımlanan “Rüyası Bölünenler” romanı hakkında, İstanbul Cumhuriyet Savcısı’nın talebiyle İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından basım, dağıtım yasağı ve toplatılma kararı verildi.
İstanbul 7. Sulh Ceza Hâkimliği’nin 14 Mart 2023’te verdiği kararda, kitapta “PKK terör örgütünün propagandasının yapıldığının görüldüğü” belirtilerek, “3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 7/2 ve 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 25/2 maddesi uyarınca basım, dağıtım ve satış yasağı getirilmesine, elde edilen tüm nüshalarına el konulmasına (toplatılmasına), kararın ikmali için dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na iadesine” ifadeleri yer aldı.
“Yasaklayıp toplatmak politiktir”
Dokuz yıldır romanın basılıp satıldığına dikkat çeken yazar Yavuz Ekinci ise kararın ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu kitabın şimdi toplatılıyor olması ne şimdiki Türkiye’ye ne de gelecekteki Türkiye’ye hizmet eder. Kurgulanmış bir yapıtın evrenine açılan dava soyuttur. Onu bugünün mahkemelerinde yargılayıp yasaklayıp toplatmak ise politiktir. Mahkeme, Rüyası Bölünenler’in kahramanlarına tutuklama kararı çıkarıp onları hapse mi atacak. Gücünüz yetiyorsa buyurun roman kahramanlarını tutuklayıp hapse atın” dedi.
Kurgu Evrenine açılan davaya karşı açıklamam…
— Yavuz Ekinci (@yavuzekinci151) March 20, 2023
İstanbul Cumhuriyet Savcısı’nın talebiyle 7.Sulh Ceza Hakimliği, Rüyası Bölünenler romanımın toplatılması Kararını verdi. pic.twitter.com/WvpQCVE53V
Kitabı anlatmanın ve dokuz yıl önce yazdığı kitabı hatırlamanın güç olduğunu belirten Ekinci, yasaklanan kitabında Berlin’de yaşayan bir ailenin yaşamını anlatıyor.
“Yasakların ortağı bir zamandan geçiyoruz”
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Kitabın dokuz yıl önce yayınlanması ve bugün sansürlemesi arasında bir fark olmadığını belirten Ekinci, “İkisi de üzücü ikisi de kabul edilecek gibi değil. Bugün neye yoruyorum? Artık herkes ihbarcı oldu ve herkes her şeyi istediği gibi ihbar ederek var olmaya çalışan bir topluma dönüştü. Yasakların ortağı bir zamandan geçiyoruz. Sonuç olarak kurgu bir metni yargılamak zaten başlı başına bir sıkıntı yani” dedi.
“Edebiyat zaten rahatsız etmektir”
Verilen karara ilişkin avukatlarının itirazda bulunacaklarına dikkat çeken Ekici şöyle devam etti:
“ Edebiyat zaten rahatsız etmektir. Bir yazarın gölgesinin dışında bir gölge kağıdın üzerine düşmemeli. Bugüne kadar yasaklanan bir şey ortadan kaldırılamamıştır. Kaldırılamamışsa bu kararlar geçicidir. Yıllar sonra alınan bu yasak kararlarıyla ne kadar gülünç ve komik duruma düşüyorlar. Bir zamanlar Necip Fazıl, Nâzım Hikmet gibi sevdiğimiz yazarların da kitapları yasaklandı. Fakat bugün o kitaplarla yaşıyoruz.”
Geçen hafta benzer bir karar da yazar Ahmet Ümit’in kitabı hakkında verilmişti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Ümit’in “Başkomser Nevzat Tapınak Fahişeleri” isimli kitabının muzır ve müstehcen olduğuna karar verdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açtığı soruşturma sonucunda kitabın ancak “içi görülmeyen zarf veya poşet içinde” satılmasına karar verildi.