Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kitabı sansürlenen Ahmet Ümit: “Müstehcenlik kararını veren kurumların yapması gereken, tacize maruz bırakılan küçük çocuklarımızı korumak”

Deprem bölgesinde kaybolan çocukların tarikatların kontrolüne verilmesiyle gündeme gelen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, yazar Ahmet Ümit’in, “Başkomser Nevzat Tapınak Fahişeleri” isimli kitabının “muzır ve müstehcen” olduğu gerekçesiyle sansürledi. Bakanlığın asıl görevinin çocukları tacizden korumak olduğunu fakat bunu yapmadığını hatırlatan Ahmet Ümit, amacın muhalif yazarları sindirmek olduğuna dikkat çekti. Medyascope’a konuşan Ümit, “Tek sese karşı çıkan farklı her ses onları ürkütüyor ve elbette sanat farklı olandır. Düşüncelere, yaratıcılığa, sanata da engel olamazlar, olamadılar, olamayacaklar” dedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, yazar Ahmet Ümit’in, “Başkomser Nevzat Tapınak Fahişeleri” isimli kitabının muzır ve müstehcen olduğuna karar verdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın açtığı soruşturma sonucu alınan karar sebebiyle kitap ancak “içi görülmeyen zarf veya poşet içinde” satılabilecek. Kitabının ikinci kez sansüre maruz bırakılmasına ilişkin Medyascope’a konuşan Ahmet Ümit, kendisine konuya ilişkin bildirim yapılmadığı bilgisini verdi.

Okuyun: Ahmet Ümit’in “Başkomser Nevzat Tapınak Fahişeleri” kitabına sansür | İçi görülmeyen zarf veya poşette satılacak

İzleyin: Medyascope izleyicileri sordu, yazar Ahmet Ümit cevapladı: “Yazarlık bir meydan okumadır”

Sanat ve sansürün bir arada olmasının mümkün olmadığına dikkat çeken Ahmet Ümit, kitabının çocuklar için değil yetişkinler için yapılmış çizgi roman olduğunu hatırlattı. Sansürün hayal kurmayı engellediğine dikkat çeken Ümit, “Özgürce düşünüp, özgürce davranmamızı istemeyen birtakım kurullar ve yapılar, sanatın üzerinde baskı oluşturarak, kendilerine göre bir anlayış geliştirmeye ve bu anlayışı sanatçılara dayatmaya çalışıyor. Sanat yapmamızı istemiyorlar” diye konuştu. Ümit, kitapları birçok dile çevrilen ve eserleri dünyada bilinen bir yazarın sansüre maruz bırakılmasını şu sözlerle eleştirdi:

Dünyada okunan ve tanınan sanatçı, kendi ülkesinde sansürleniyor

“Bu pek çok açıdan yanlış bir şey. Ben eserleri 33 farklı dilde çevrilmiş ve Çin’den Meksika’ya Hindistan’dan İngiltere’ye kadar yayınlanmış bir Türk yazarım. 100’ün üzerinde kitabım yabancı dillerde yayımlandı. Ülkemin kültürünü, hayatını bütün dünyaya taşıyan bir kültür elçisiyim aynı zamanda. Bütün bunları yapan bir sanatçının eserlerinin kendi ülkesinde sansürleniyor olması utanç verici bence ve bu utanç bana ait değil. Bunlar yanlış işler, bu işlerden vazgeçmek lazım. Bunlar sanatı da bilimsel düşünceyi de hayatı da bütünüyle engelleyecek girişimlerdir.”

“Müstehcenlik kararını veren kurumların yapması gereken, tacize maruz bırakılan küçük çocuklarımızın korunması”

“Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çocuklarımızı korumakla görevli fakat çocuklarımız korunmuyor. Çocuk tacizlerinin en çok yaşandığı yıllardan geçiyoruz ne yazık ki müstehcenlik kararını veren kurumların yapması gereken, tacize maruz bırakılan küçük çocuklarımızın korunması.”

“Tek sese karşı çıkan farklı her ses onları ürkütüyor ve elbette sanat farklı olandır”

“Asıl amaçlarının da müstehcenlik olduğunu zannetmiyorum. Asıl amaç özgür düşünceyi engellemek, muhalif yazarları sindirmek, kendi kafalarındaki anlayışın dışında olan her şeye karşı çıkmak. Tek seslilik istiyorlar ve bu tek sese karşı çıkan her ses onları ürkütüyor. Bu sebeple farklı olanı tehdit olarak algılayıp, düşman olarak görüyorlar ve elbette sanat farklı olandır. Sanatı kıymetli yapan şey de farklı olmasıdır. En kıymetli olan sanat, yeni bir şey söyleyebilendir. Bunların anlayışı sanatla temelden çelişiyor kendi görevlerini yapmayanlar maalesef sanata saldırıp sanatı engellemeye çalışıyor, olan budur fakat bunu engelleyemeyecekler.”

Okuyun: Ahmet Ümit yeni kitabı “Bir Aşk Masalı”nı anlattı: “Bu masal kadınlara yönelik şiddete karşı yazılmış bir insanlık eleştirisi”

İzleyin: Ahmet Ümit:” Sorunların içindeyken umudu da göremiyorsun”

“Düşüncelere, yaratıcılığa, sanata da engel olamazlar, olamadılar, olamayacaklar” 

“Rüzgara kelepçe vurmak mümkün müdür, mümkün değildir. Rüzgarı hapsetmek mümkün müdür, mümkün değildir. Düşüncelere, yaratıcılığa, sanata da engel olamazlar, olamayacaklar, yıllarca engel olamadılar yine olamayacaklar. Onlar geçip gidecek bizim adlarımız yaşamaya devam edecek. Nazım Hikmet’i 15 yıl hapislerde çürüttüler bugün kitapları elden ele dolaşıyor ona yasak uygulayanlar utanç duyuyor. Sabahattin Ali’yi öldürdüler. Sabahattin Ali’nin kitapları bugün elden ele dolaşıyor milyonlarca insan okuyor ama Sabahattin Ali’yi öldürenler utanç içinde yaşıyor. Yine aynı şey olacak ama ülkem adına kaygı duyuyorum.” 

Dünyaca okunan bir eser Türkiye’de poşetlenerek (sansürlenerek) satılıyor

“Üzücü şeyler, ayıp şeyler. Niye benim eserim poşet içinde satılsın. Utanılacak bir şey yok ki bu bir sanat eseri. Ortada utanılacak bir şey değil takdir edilecek bir şey var. Türkiye’de bir yazar var bu yazarı dünyada milyonlarca kişi okuyor. Bu yazarın eserini poşete koymak ne demek, bu kadar teveccühe ulaşmış bir yazarın eserine ilişkin bu kararı siz mi karar veriyorsunuz, utanç verici.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.

İlgili içerikler