İsrail’de haftalardır süren protestolar sonuç verdi. Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümet, muhaliflerin “yargı bağımsızlığına darbe” olarak nitelendirdiği yasal düzenlemeyi İsrail Parlamentosu’na (Knesset) sunmayı erteledi. Peki İsrail’de neler oldu, buraya nasıl gelindi?
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, tartışmalı yargı düzenlemesi konusunda geri adım attıklarını şu sözleriyle duyurdu: “Gerçek bir diyaloğa fırsat vermek amacıyla meclis tatilinden sonrasına kadar tartışmalı yasa tasarılarına mola verme kararı aldık.”
Haftalardır İsrail’de devam eden protestolar hakkında konuşan Netanyahu, “şiddet yanlısı bir azınlığın İsrail’i parçalamaya çalıştığını ve iç savaşa sürüklemek istediğini” öne sürdü. “Bu korkunç bir suçtur” diyen Netanyahu, yargı reformu hakkında da şunları söyledi:
“Yargı reformunun ikinci ve üçüncü oturumlarını meclisin bu döneminde yapmayı erteleyerek, daha geniş bir konsensüse varmak amacıyla meclisin gelecek döneminde yapma kararı aldım. Bir yandan bireysel hakları daha fazla güçlendirirken, yargıda kaybolan dengeyi öyle veya böyle yeniden kuracağız.”
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, yargı reformunu ertelemenin “yapılacak en doğru şey” olduğunu belirtti. Muhalefet lideri Yair Lapid de erteleme kararını memnuniyetle karşıladı ve şöyle konuştu: “Hükümet, gerçek ve adil bir diyalog kurma kararı alırsa bu krizden daha güçlü çıkarız.” Lapid daha önce, yaşananları “ülke tarihindeki en büyük kriz” olarak nitelendirmişti.
Koalisyonda Itamar Ben-Gvir çatlağı
Netanyahu’nun bu açıklaması, koalisyon ortağı aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile anlaşmasının ardından geldi. Protestoların büyümesi ve Netanyahu’nun yargı düzenlemesinde geri adım atacağına dair İsrail basınında çıkan haberlerin ardından Ben-Gvir’in istifa edeceği iddiaları ortaya atılmıştı. Bu iddiaların ardından Netanyahu ve Ben-Gvir anlaşmaya vardı. Anlaşma kapsamında Ben-Gvir’in yönetimindeki Ulusal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı “Ulusal Muhafızlık” isimli yeni bir güvenlik gücü kurulacak.
Yasal düzenleme neyi öngörüyordu?
İsrail’de Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümet, güçler ayrılığına son vermeyi ve yargıyı siyasete bağlı kılmayı hedefliyor. Bu düzenleme, yargının çok sayıda yetkisini meclise devretmesi anlamına geliyor. Yüksek Mahkeme de bu düzenlemeye karşı. Düzenlemeyle, meclisin çıkardığı kanunları bozma yetkisi mahkemenin elinden alınmış olacak.
Öte yandan düzenleme, Yüksek Mahkeme başkanının hükümetin seçtiği kişilerin çoğunlukta olduğu yargı komitesi tarafından atanmasını öngörüyor. Buna göre Yüksek Mahkeme başkanının atanmasında başbakan söz sahibi olacak.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Gallant’ın görevden alınması nelere yol açtı?
Hükümetin “yargı darbesi”ne karşı çıkan halk ve muhalefet partileri, 13 haftadır ülkede protestolar düzenliyordu. Fakat olayların bu denli büyümesine ve iktidarın geri adım atmasına neden olacak hamle Savunma Bakanı Yoav Gallant’tan geldi. Gallant, iktidarın yargı düzenlemesine karşı çıktığı gerekçesiyle görevinden alındı. On binlerce kişi, bu hamlenin ardından başkent Tel Aviv’de sokaklara döküldü.
Polis, Tel Aviv başta olmak üzere diğer büyük kentlerde de protesto gösterileri düzenleyenlere sert müdahalelerde bulundu. Netanyahu’nun evinin yakınlarında eylem yapan protestoculara basınçlı su ile müdahale edildi.
Protestoların büyümesinin ardından İsrail Histadrut İşçi Sendikası Başkanı Arnon Bar-David, hükümetin geri adım atmaması halinde, genel greve gidilmesi çağrısında bulundu. Başkent Tel Aviv’deki Ben Gurion Havalimanı’nda uçuşlar iptal edildi. McDonald’s ise ülke genelinde şubelerini kapatacağını açıkladı. Bankalar, hastaneler ve mağazalarda hayat durdu.
Medyascope programcısı ve yorumcusu Işın Eliçin’in İsrail’de yaşananları değerlendirdiği videosunu aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:
Kaynak: BBC