Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri’ne dokuz gün kala Medyascope il il seçmenin nabzını tutmaya devam ediyor. AKP’nin kalesi olarak görülen Bingöl’de özellikle milletvekili seçimi kıyasıya bir yarışa sahne oluyor. Adaylara ve yurttaşlara 14 Mayıs seçimlerini sorduk.
Bingöl’de son genel ve yerel seçimlerde durum
Muhafazakâr seçmenin yoğun olduğu, AKP’nin kurulduğu günden bu yana kalesi olan Bingöl, sağ siyasetin merkezlerinden. Üç milletvekili çıkaran kentte, 2018 genel seçimlerinde AKP yüzde 55, 39 oyla iki milletvekili, HDP ise yüzde 26,79 oyla bir milletvekili çıkardı. Millet İttifakı Bingöl’de yüzde 7,75 MHP ise yüzde 5,87 oy aldı. 2019 yerel seçimlerinde ise AKP yüzde 38,60 oy alarak belediye başkanlığını kazanırken, HDP yüzde 30,44, MHP ise yüzde 26,95 oy aldı.
Partilerin ilk sıra adayları
AKP listesinde ilk sırasında mevcut milletvekili Fevzi Berdibek yer alırken Yeşil Sol Parti, Bingöl Barosu Başkanı Ömer Faruk Hülakü’yü aday gösterdi. CHP, daha önce kentte AKP’den belediye başkanlığı yapan Saadet Partili Serdar Atalay’ı ilk sıraya koydu. MHP Metin Keskin’i, Yeniden Refah Partisi ise daha önceki seçimde MHP’den aday olan Ziya Buyankara’yı ilk sıradan aday gösterdi.
Üç partinin birer vekil çıkarması bekleniyor
Mevcut tabloda, hem MHP hem de Yeniden Refah Partisi adaylarının AKP seçmeninden oy alacağı, bu nedenle AKP’nin milletvekili sayısının bire ineceği belirtiliyor. Bingöl’de konuştuğumuz herkes AKP’nin 1, Yeşil Sol Parti’nin 1 milletvekili çıkaracağını, kalan bir vekilliği ise MHP, CHP veya Yeniden Refah Partisi’nin alacağını söylüyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a oy vereceğini söyleyenlerin sayısı fazla olmakla birlikte, Yeşil Sol Parti’nin de desteklediği Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vereceğini söyleyenlerin oranı hiç de az değil.
Bingöl sokakları ne diyor?
Medyascope’a konuşan Bingöllü yurttaşların çoğu milletvekili seçiminde Bingöl’de AKP ve Yeşil Sol Parti’nin birer milletvekili çıkarmasını garanti olduğunu, üçüncü milletvekili için ise kıyasıya bir yarış olacağını belirtiyor. Bingöl’ün deprem bölgesi olduğunu ve depreme hazırlık için hiçbir şeyin yapılmadığını söyleyen yurttaşlar, bugüne kadar karakutu gibi görülen Bingöl siyasetinin ilk kez farklı bir rekabete sahne olacağını dile getiriyor. Bazı yurttaşlar, bugüne kadar AKP’ye oy verdiklerini şimdi ise Yeniden Refah ve MHP’ye şans tanıyacaklarını vurguluyor. Yeşil Sol Parti’nin Bingöl’de ipi göğüsleyeceğini söyleyenler, cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu’na destek vereceklerini belirtirken, bir yurttaş ise, “Muhalefet olmadığı için Erdoğan seçiliyor. ‘Çalıyor, çırpıyorlar’ diyorlar olsun, diğer taraftan yatırım yapıyor” diyerek Erdoğan’a oy vereceğini söyledi.
Yeşil Sol Parti adayı Balsak: “Bingöl’de kadın aday bir avantaj”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Yeşil Sol Parti’nin ikinci sıra adayı avukat Cemile Turhallı Balsak, siyasette kadın olmanın zorluğuna değinerek, “Bütün seçimler aslında zorlu süreçlerdir. Tabii hele hele kadınlar söz konusu olunca, kadın temsiliyeti ve kadın görünürlüğüyle ilgili bir durum söz konusu olunca çok daha zorlaşıyor” diyor. Toplumsal cinsiyet normlarının yarattığı dezavantajlı durumu kadınların her yerde yaşadığını, kurumsal bir alan olan siyasette de eril bir yapıya karşı bir duruş sergiliyor olmanın kolay olmadığını dile getiren Turhallı Balsak, şöyle devam ediyor:
“Kamusal alanda bir yönüyle zor tarafları var ama kadınlara bakan tarafında ben öyle olmadığını düşünmüyorum. Çünkü kadınlarla yaptığımız görüşmeler, buluşmalar ve temaslarda çok olumlu geribildirimlerini alarak yürüdük. Şu an Bingöl’de seçimin atmosferini ve coşkusunu yaratan Bingöl’deki kadınlardır. Kadın aday olması bizim partimiz açısından biliyorsunuz ilkesel bir karar. Yani her yerde hemen hemen eşit temsiliyet olacak şekilde bir aday belirleme kararını uyguluyor partimiz. Ben kadın adayın Bingöl açısından aslında avantaj olduğunu düşünüyorum. Çünkü daha çok tutucu, sosyolojik yapısı daha katı, dini olguların daha baskın olduğu yerlerde aslında kadın bir avantaj. Çünkü kadını ikna ettiğiniz zaman o aileyi ikna etmek çok daha kolay olabiliyor.”
81 ilde seçimin nabzını tutuyoruz. Bütün il izlenimi videolarımız için aşağıdaki YouTube oynatma listemizde gezinebilir, şehrinizi bulabilirsiniz:
“Anadilimde siyaset yapmam ciddi reaksiyon aldı”
Anadilinde Zazaca seçim çalışması yürütmesinin de dikkat çektiğini anlatan Turhallı, şöyle devam ediyor:
“Ben açıkçası anadilimi (Zazaca) konuşurken siyaset yapmak için konuşmadım, sadece konuştum. Hatta bana neden Zazaca konuştuğum söylendi. Bu aslında sorulmaması gereken bir soru çünkü bu benim anadilim. Yani bu, ‘Niye insansın?’ demeye benziyor. Hadi insan olduğumu anlat. Ama ciddi bir reaksiyon aldık. İnsanlar kendi anadillerini konuşuyorlar ama kamusal alanla ilgili bir problem var biliyorsunuz. Yani kamusal alanda bu dilin kullanılmıyor olması ne yazık ki bu dili evde de insanlara unutturdu. Benim konuşmam belki ona bir dokunuştu.“
Yeşil Sol Parti’nin hedefi üç milletvekili çıkarmak
Hedeflerinin üç milletvekilliğini de kazanmak olduğunu dile getiren Turhallı Balsak, “Değişiklik, dönüştürme iddianız varsa hedefi yüksek tutmak gerekiyor. Bunun Bingöl ve Kürt illerinde çok daha olası olduğunu düşünüyorum. Çünkü nihayetinde çözüm ürettiğimiz bütün konular herkesin hayatına doğrudan dokunacak konular olacak. Yani burada mesela ana dilinin kamusal alanda konuşulmuyor olması bir anadilimizin, eğitim dili olmuyor olması burada Bingöl’de yaşayan herkesin hayatını ilgilendiriyor. Bizim böyle bir iddiamız var. Bu dilin eğitim dili olması gibi bir iddiamız var. Yoksulluk herkesin sorunu aslında. Buna yönelik olan çözüm üreten projelerimiz var. Dolayısıyla herkese temas edebildiğiniz, herkesin hayatını kolaylaştırabildiğiniz, herkesi eşit, onurlu bir vatandaş olarak kabul ettirebilecek bir siyasi amaç etrafında örgütlediğiniz zaman elbette ki herkesin oyuna talip olmak gerekiyor” diyor.
“Merkez sağ partilerde bir bölünme var”
Bingöl’de milletvekilliği seçimin kıyasıya geçeceği yorumlarına dikkat çektiğimizde Turhallı Balsak, şöyle yanıt veriyor:
“Buradaki yarış daha zor geçecek. Zafer her zaman tek başına sizin zaferiniz olmayabilir. Bazen karşı tarafın, sizin karşıtlarınızın başarısızlığı da size başarı getirebilir. Evet burada biraz çoklu bir yapı var. Merkez sağ partilerde bir bölünme var. Yıllarca bu bölgeyle, bölgenin kodlarıyla oynanmış. Bingöl normalde bu kadar kapalı bir toplum değil. Darbe sonrası muhafazakârlaştırılan ve özel uygulamaların sürekli hayata geçirildiği bir merkez olarak seçilmiş. Yani bütün Türkiye’de referandum yapılıyor (12 Eylül 1982 referandumu) anayasaya çok ezici bir çoğunlukla ‘hayır’ diyen bir ilden bahsediyoruz.”
“HDP seçmeni Kılıçdaroğlu’na oy verecektir”
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Bingöl’de nasıl bir sonuç beklediği sorusuna da Turhallı Balsak, “Sonucu değiştiriyoruz. Var olduğumuz potansiyelle aslında sonucu değiştirebilecek bir gücümüz var. Biz burada şu an Türkiye’de var olan yönetim sisteminin ciddi bir yönetmeme hali, yönetimsizlik halini zaten yılladır görüyoruz. Yani bu tekçi, otoriter yapı bugün Türkiye’nin hiçbir sorununu çözmüyor. HDP seçmeni Kılıçdaroğlu’na oy verecektir” yanıtını veriyor.
CHP’nin adayı Atalay: “MHP ve Yeniden Refah Partisi adayları AKP’ye kaybettirecek”
CHP’nin ilk sıradan aday gösterdiği Saadet Partili Serdar Atalay, Bingöl’deki milletvekili seçimi için “AK Parti’yle Yeşil Sol Parti’nin birer vekili kesin gibi görünüyor. Üçüncü vekil de bizle AK Parti adayı arasında görünüyor şu an. MHP ve Yeniden Refah Partisi adayları burada AKP’ye kaybettirecek gibi görünüyor. Çünkü ikisi de AK Parti tabanından oy alıyor. Onların oradan oy alması da bizim barajımızı aşağı çekiyor, işimizi kolaylaştırıyor. İnanıyorum biz çok rahatlıkla kazanacağız. Anketler de öyle gösteriyor” diyor.
Daha önce AKP’den belediye başkanlığı yapan Atalay, “Bizim de kalemiz şehir merkezi. Bizim belediyecilik dönemimizde yaptığımız hizmetler halkta büyük karşılık gördüğü için burada büyük bir teveccüh olacak. Onun için önce çevreyi bitirelim dedik, sonra da merkeze yoğunlaşacağız. Gittiğimiz yerlerde çok olumlu karşılanıyoruz. Bazı yerlerde CHP’ye karşı bir önyargı olduğu söyleniyor falan ama emin olun 100 kişiden 80’i pozitif karşılıyor. Belki 20’si de daha negatif bakıyor olabilir. Fakat CHP algısı bize burada olumsuz bir etki etmedi” diye konuşuyor.
“Kılıçdaroğlu, AKP’nin kalesinde Erdoğan’dan çok oy alacaktır”
Atalay, cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu’nun yüzde 50’nin üzerinde oy alacağına inandığını belirterek, “Yani AK Parti’nin kalesi olarak bilinen Bingöl’de Erdoğan’dan daha fazla oy alacağına inanıyorum. Gördüğüm tablo onu gösteriyor” diyor. Atalay, Bingöl’ün ulaşımda, sağlıkta, eğitimde turizmde birçok problemi olduğunu ve parlamentoya girdiğinde bunları çözeceğini sözlerine ekliyor.
Oy ve Ötesi Temsilcisi Karaaslan: “Şimdi yeniden bir demokrasi havası var”
Bingöl’de aday sayının fazla olmasına dikkat çeken Oy ve Ötesi Bingöl Temsilcisi Cuma Karaaslan ise “Araştıran, okuyan, dönüşen bir kent olmaya başladık. Ben bu tabiri 1974’lerimize benzetiyorum. Evet, şimdi yeniden bir demokrasi havası var” diyor. Kentin Almanya’dan beslendiğini söyleyen Karaslan, şöyle devam ediyor:
“İki türlü besleniyor. Almanya’da taraf olan, kendini tanıyan, tanımlayan gençlerimiz ailelerini ikna ederek değil, zorunlu dönüşüme tabi tuttular. İkinci yol ise bir emrivaki ‘Baba işte şuraya ver. Bir de baba 100 euro yolluyorum’. Dolayısıyla bu dönüşüm biraz hızlı oldu. Yani geçmiş seçimlerdeki standartların çok üstünde bir sürprizler görebiliyoruz sokakta. Ama bunun tabii sandık sonrası Altılı Masa ve diğer adaylarla ilgili dağılımına bağlıyoruz. Bingöl’de birinci olan bir parti olursa büyük ihtimalle iki tane götürür. Ama yapılan çalışmalarda HDP’nin çok avantajlı ve önde olduğunu görüyoruz. Çünkü geçmiş dönemdeki sayısını stabil tutsa bile diğer bölünmüşlük bunu sağlayabilecek durumda. Ama stabil değil artarak gidiyor. Bunu da gözlemliyoruz.”
“Oyları seçim kurulundan Ankara’ya kadar takip ediyoruz”
Seçim güvenliğiyle ilgili kaygısı olup olmadığını da sorduğumuz Karasaslan, şu yanıtı veriyor:
“Tabii ki var. Kırsal alanda çok fazla hakim olamıyoruz. Sayıldı, ıslak imzalı tutanakların resimleri alındı, bize ulaştırıldı oradan sonraki süreci biz çok rahat takip ediyoruz. Sanırım 200-300 kişilik bir üyemiz oluşmaya başladı. İlk başladığımızda 50-60, şu an 100’ü geçtik. Ama sokaktaki talebe bakıyorum bu arkadaşları okullarda görevlendiriyoruz. Hiçbir şey yapmıyoruz, taraf da değiliz, resim çekip birleştiriyoruz. Seçim kurulundan Ankara sürecine kadar, Türkiye Oy Platformu genel merkezine kadar takip devam ediyor. Ne kadarına engel olabilirsek o kadar başarı sağlamış olacağız. En azından var olması belki ürkütür. Böylece kâr elde etmiş oluruz.“