Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Göçükten enkaza | Madenciler yerin derinliklerinden geldi: “Çaresiz olan insanlar mı, iktidar mı?”

Kahramanmaraş, Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’yı vuran 6 Şubat depremlerinin üzerinden üç ay geçti. Deprem bölgesinde hâlâ yakınlarına ulaşamayan aileler var. Deprem bölgesine giderek arama kurtarma çalışmalarına katılan Somalı madenciler neler yaşadıklarını Buket Topaktaş’a anlattı.

6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden üç ay geçti. Deprem Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa’yı vurdu.

Depremin üzerinden üç ay geçmesine rağmen hâlâ yakınlarına ulaşamayan aileler var. Barınma, gıda, hijyen ve güvenlik sorunları devam ediyor.

Manisa-Soma’dan deprem bölgesine giderek arama kurtarma çalışmalarına katılan madenciler neler yaşadıklarını, hangi zorluklarla karşılaştıklarını anlattı.

“Belediye otobüs vermedi”

301 madencinin hayatını kaybettiği Soma katliamından sağ kurtulan Ahmet Mutluer, deprem bölgesine kendi imkanlarıyla gittiğini anlatıyor:

“İnsanların yardıma ihtiyacı vardı, duyar duymaz çıktım yola. Yetiştirdiğim köpeğimi de alıp kendi aracımla gittim.”

Bağımsız Maden-İş Sendikası Üyesi Selahattin Çankal, deprem bölgesine gitmek için Soma Belediyesi’nden ekipman ve otobüs istediklerini fakat yetkililerden olumsuz yanıt aldıklarını dile getiriyor.

Çankal neler yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor:

“Bizim elimizde sadece kazmamız ve küreğimiz vardı. Başka hiçbir malzememiz yoktu. Belediye başkanına vardık, kazma kürek vermedi. Otobüs verilmedi. ‘Otobüs bulursanız biz de gönderelim adam’ diyor, alay eder gibi.”

Bağımsız Maden-İş Sendikası Üyesi Engin Köse, Hatay-Antakya’da arama kurtarma çalışmalarına katıldığını belirterek, “İlk gittiğimde çok kötü bir manzara vardı” diyor.

Köse, AFAD ekipleriyle yaşadıkları tartışmayı ve bir gencin cenazesini enkazdan nasıl çıkardıklarını ise şöyle anlatıyor:

“Enkazda bir tarafı yoktu çocuğun, görünmüyordu. AFAD, ‘Keselim’ dedi. Biz de ‘Hayır kestirmeyeceğiz, biz bu cesedi sağlam bir şekilde çıkarmaya çalışacağız’ dedik. Onların keselim dedikleri bacakları kestirmedik ve 10,5 saatte ailesine teslim ettik.”

Eski maden işçisi Atilla Çiçek, deprem bölgesinde zor koşullar altında çalışma yürüttüklerini belirtiyor.

Çiçek’in, genç bir kadını nasıl kurtardıklarını anlatırken gözlerinin içi gülüyor:

“Melisa’yı kurtarmaya gittiğimizde sadece onun sesi geliyordu ve AFAD ters bir çalışma yapıyordu. Üzerindeki beton bloğu kırmaya çalışıyorlardı. Bu şekilde olursa Melisa’yı tamamen kaybedeceğimizi söyledik, bizim fikirlerimize saygı gösterip dediklerimizi yapmalarından sonra enkaza girip Melisa’yı aldık.”

Selahattin Çankal, AFAD’ın deprem bölgesine ilk üç gün ulaşmadığını belirtirken Atilla Çiçek, bölgeye gelen AFAD ekiplerinin ise sadece “boş kalabalık” yaptığını dile getiriyor.

Atilla Çiçek, yeterli arama kurtarma çalışmalarının yapılmadığını, ihmaller olduğunu vurgulayarak, “Canlı çıkanlar, cesetleri olanlar hep üst kattakiler. Çoğu insan can çekişerek öldü” diyor.

Ahmet Mutluer, deprem bölgesinde çok sayıda cenaze olduğunu, ailesi olmayan veya teşhis edilemeyen cenazelerin kaldırımlarda, otoparklarda bekletildiğini aktarıyor. 

Türkiye’deki tüm madencilerin deprem bölgesine giderek çalışmalara katılması gerektiğini söyleyen Engin Köse, ihmaller sonucu binlerce yurttaşın hayatını kaybettiğini belirtiyor.

Denetimlerin özel sektör tarafından yapılmaması gerektiğinin altını çizen Köse, şöyle konuşuyor:

“Denetim sıfır. Tedbirini almıyorsun. Denetimi insan gibi yapsana, özel sektöre niye veriyorsun? Verme kardeşim. Sen bunlara niye göz yumuyorsun?”

Ahmet Mutluer ve Atilla Çiçek, enkazda kalan yurttaşların neler yaşadıklarını sadece madencilerin anlayabileceğinin altını çiziyor.

Selahattin Çankal, deprem bölgesindeki yurttaşların iktidara tepki gösterdiğini belirterek soruyor: “Burada çaresiz olan insanlar mı, iktidar mı?”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.