Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Sigaraya “masum bir alternatif” olarak sunulan gizli düşman: Elektronik sigara

Okulda, sokakta, parkta, vapurda… Kısaca her yerde elektronik sigara kullanan kişilerle karşılaşmak mümkün. Türkiye’de satışı yasak olmasına rağmen elektronik sigara kullanımı her geçen gün artıyor. Peki, sigaraya alternatif olarak sunulan elektronik sigaralar hakkında ne biliyoruz?

Kamera-kurgu: Mehmet Ali Yıldırım

Sigaranın pek çok hastalığa yol açtığı ve insan hayatının en büyük tehditlerinden biri olduğu çeşitli araştırmalarla kanıtlandı. Her yıl milyonlarca kişi sigaranın yol açtığı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor.

Değişen ve gelişen teknoloji ile birlikte geleneksel sigaranın yerini “masum bir alternatif” olarak sunulan elektronik sigara almaya başladı.

Sigara kullanımı nedeniyle ölümlerin artması, kötü bir koku yaymaması, çeşitli aromalarla sigara içiyor hissi vermemesi ve geleneksel sigaraya oranla daha uygun fiyatlı olması, gençler başta olmak üzere pek çok kişiyi elektronik sigaraya yöneltiyor.

Elektronik sigara nedir?

2006 yılında piyasaya sunulan elektronik sigaranın birçok boyut ve şekli var. Elektronik sigara, içerisine konulan sıvı çözeltiyi ısıtarak solunabilecek bir buhar haline dönüştürüyor. Çözeltinin içerisinde değişken miktarlarda nikotin, gliserin, koku verici maddeler ve propilen glikol var.

Ancak uzmanlara göre bu maddeler de sağlığa zararlı. Yani elektronik sigara gösterildiği kadar masum olmadığı gibi sigara ile kıyaslandığında daha da tehlikeli olabiliyor. Göğüs Hastalıkları Uzman Prof. Dr. Banu Salepçi, elektronik sigaralarda saptanan kimyasal maddelerin çoğunun sigarada bulunan kimyasallarla aynı olduğunu söylüyor.

Elektronik sigara, sigara bırakma yöntemi olabilir mi?

Elektronik sigara, genellikle sigaraya alternatif olarak pazarlanıyor. İstanbul’un Beşiktaş ilçesinde mikrofon uzattığımız elektronik sigara kullanıcıları “Neden kullanıyorsunuz?” sorusuna “Sigarayı bırakmak için” yanıtını veriyor.

Salepçi, tütün endüstrisinin iddiasının da bu olduğunu belirtiyor. Elektronik sigaranın “zarar azaltma” yöntemi olarak sunulduğunu fakat asıl amacın farklı olduğunu vurguluyor:

“Sigara satışları azaldı. Tütün endüstrisi, bağımlılığı sürdürmek, düzenli satışlarını yapabilmek için yeni bir ürünle sahneye çıktı. Elektronik sigaraların, sigarayı bıraktırma oranlarına bakılmış. Ancak sigara bırakma oranlarını arttırdığına dair bir sonuç elde edilememiş. Pek çok çalışma var bu konuda. Maalesef böyle bir şey söz konusu değil. Tütünden elde edilen herhangi bir ürününün zararının olmaması mümkün değil zaten.”

Salepçi’ye göre sigarayı bırakmak için elektronik sigaraya başlayan kişiler ciddi bir tehdit altında hatta pek çoğu aynı anda iki sigarayı da kullanmaya devam ediyor.

“Sigara içmeyi düşünmeyen gençler elektronik sigara içiyor”

Okulda, sokakta, parkta, vapurda… Kısaca her yerde elektronik sigara kullanan kişilerle karşılaşmak mümkün.

Mikrofon uzattığımız bir genç, elektronik sigaraya daha önce hiç sigara içmemesine rağmen başladığını dile getiriyor. Prof. Dr. Banu Salepçi de elektronik sigara kullanımının ergenlerde yaygın olduğunu ve bu gençlerin aslında sigara içtiklerinin bile farkında olmadığını belirterek tehlikenin boyutuna dikkat çekiyor:

“Kullanım yaşı ergenlerde çok yaygın. Ergenler arasında dünya popülasyonunda yüzde 20’lere varan kullanım mevcut ve bunların bir kısmı hiç sigara içmeyi düşünmeyen gençler. Yani esas tehlike burada. Sigara içmeyi düşünmediği halde gençler elektronik sigarayı çok seviyor.

Salepçi, elektronik sigara kullanan 16 yaşındaki bir gencin, kronik öksürük tedavisi için kendisine başvurduğunu, ergenler arasındaki kullanım oranının Türkiye’de yüzde 20’den fazla olabileceğini söylüyor.

Zararları

Elektronik sigara 2006 yılında piyasaya çıktığı için uzun dönem kullanım etkileri hâlâ bilinmiyor. Uzmanlara göre yeterli araştırma henüz yok. Ancak kullanıcılar bu gerçekten habersiz. Örneğin mikrofon uzattığımız bir genç elektronik sigarayı zararsız olması nedeniyle seçtiğini söylüyor.

Oysa deneysel çalışmalar tam aksini söylüyor. O gerçeği Salepçi “İnsan dokusunda özellikle akciğerlerdeki hücrelere, anne karnında embriyodaki hücrelere, beyin hücrelerine çok zararlı olduğu pek çok hayvan deneyinde gösterilmiş durumda.” sözleriyle dile getiriyor.

Salepçi, tamamen elektronik sigaraya bağlı ve ölümle sonuçlanan EVALI (e-cigarette and vaping use associated lung injury) hastalığı ile ilgili ise şu bilgileri paylaşıyor: “Elektronik sigaranın ‘EVALI’ dediğimiz, tamamen elektronik sigaraya bağlı olarak geliştiği tespit edilen ve ölümle sonuçlanan çok ciddi boyutta bir solunum yetmezliğine yol açtığı gösterildi.

İlk vakaların 2019 yılında ortaya çıktığını aktaran Salepçi, ABD’nin 50 farklı eyaletinde 3 bine yakın kişinin nefes darlığı şikayetiyle bir anda acil servise başvurduğunu ve bu kişilerin son bir hafta içinde yoğun olarak elektronik sigara kullandıklarının tespit edildiğini aktarıyor.

Salepçi, elektronik sigaraya bağlı 70’e yakın ölümün gerçekleştiğini, bir gencin ise akciğer nakli sayesinde hayata tutunabildiğini belirterek, “Biliyoruz ki sigaranın vücutta zarar vermediği herhangi bir doku ya da organ yok. Elektronik sigara da sigarayı takip ediyor” diyor.

Ne yapmalı?

Türkiye’de elektronik sigaranın satışı ve ticaretinin yapılması yasak ancak özellikle internet üzerinden erişmek çok kolay; internet sitelerinin yanı sıra artık ekmek almak için gittiğimiz birçok bakkalda bile satılıyor.

Salepçi, Dünya Sağlık Örgütü’nün son verilerine göre yaklaşık 47 ülkede elektronik sigara satışının yasak olduğunu, bu ülkelerden birinin Türkiye olmasına rağmen yaklaşık 65 internet sitesinden kolayca temin edilebildiğine dikkat çekiyor.

Salepçi, çocukların elektronik sigara kullanımını bir oyun aracı haline getirdiğini ve yasaların düzenlenmesi gerektiğini vurguluyor: “Elektronik sigaranın ilkokulda bile kullanıldığı söyleniyor. Çocuklar bir oyun aracı haline getirmiş durumdalar. Eskiden Pokemon paylaşıyorlardı şimdi ise elektronik sigara paylaşıyorlar. Bir de çocuklar nikotin bağımlısı haline getiren çok ciddi reklamlar var. Onun için yasaların buna göre düzenlenmesi ve kesinlikle ülkemize girişinin engellenmesi gerekiyor.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.