Kılıçdaroğlu BaBaLa TV’de merak edilen soruları cevapladı, 15 saatte 10 milyon izlendi

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, BaBaLa TV’ye konuk oldu. YouTube’da 15 saatte 10 milyon görüntülenmeye ulaşan yayında Kılıçdaroğlu, merak edilen soruları yanıtladı. 

Kemal Kılıçdaroğlu, Oğuzhan Uğur’un sunduğu Mevzular Açık Mikrofon’un 15. bölümünün konuğu oldu. 15 saat içinde 10 milyon görüntülenmeyi aşan yayında CHP Genel Başkanı’na farklı görüşteki insanlar merak ettikleri soruları sordu. En merak edilen soruları ve Kılıçdaroğlu’nun yanıtlarını sizin için derledik. 

“‘Ben adayım’ demedim”

Neden aday oldunuz?

Biz yeni bir değişime hazırlık yapmak zorundayız. Bu yeni değişimin aktörleri çok daha farklı. Yani tek bir kişiye, devleti teslim etmemek… Bir geniş bant içerisinde bir araya gelen, farklı düşüncelerdeki insanların Milli Kurtuluş Savaşı sonrası Türkiye nasıl yeniden inşa edildiyse Türkiye’nin yeni bir inşa sürecini başlatmak zorundayız. O nedenle ben gidip de “Ben adayım” demedim. Onun altını özenle bir çizeyim. Ama beraber olduğumuz diğer liderler adaylık konusunda sizin olmanız gerekir diye bir düşünce ifade ettiler. Olabilir veya olmayabilir. Burada önemli olan şu siz Türkiye’nin sorunlarını tek başınıza değil, beraber aşmak zorundasınız. İlk Altılı Masa toplantısında yaptığım konuşma şuydu: “Tarihin bize yüklediği ağır bir sorumluluk var. Türkiye’de demokrasi tehlikede. Türkiye’de gençler gelecekten umutsuz vaziyette. Ekonomide çok ciddi sorunlar var. Dolayısıyla pek çok sorun toplamda büyük bir karamsarlık havası yaratıyor. Biz tek başımıza CHP olarak 400 milletvekili çıkarsak dahi ülkenin yönetiminde sorunlar her zaman olabilir diye, o nedenle beraber ve birlikte sorunları aşmak zorundayız. İşin özü bu.”

“Geri Kabul Anlaşması’nı feshedeceğiz’’

Sığınmacıları göndermek için Suriye ile anlaşmanız gerekiyor bunu nasıl yapacaksınız?

Bizim gencecik fidan gibi askerlerimiz şehit olurken, onların fidan gibi beyleri bizim sokaklarımızda volta atıyor. Yaşlıyı kabul ederim, çocuğu kabul ederim ama ben Suriyeli’lerin kendi ülkelerinde daha rahat edeceklerine inanıyorum. Suriye’de mevcut hükümetle oturacağız, anlaşacağız buradan gidenlerin can ve mal güvenliğini sağlayacağız. Eğer Avrupalılar Suriyeliler’in haklarını korumazlarsa Geri Kabul Anlaşması’nı feshedeceğiz. Burası sığınmacı deposu olmayacak, Avrupalı rahat etsin diye biz bütün sıkıntılarına katlanıyoruz. Bunları kabul etmiyoruz, düzelteceğiz, göreceksiniz. 

Diyarbakır’a geldiğinizde neden Diyarbakır Anneleri’ni  ziyaret etmediniz? 

Diyarbakır Anneleri’ni öğretmenevinde ziyaret ettim. Sadece Diyarbakır Anneleri’ni değil, Cumartesi Anneleri’ni de… Anneler, annedir. Ben bunu Meclis kürsüsünde de ifade ettim. Annelerin sorunu varsa, annelerin sorunları ile ilgilenmek gerekiyor. Elbette ki hiçbir anne evladının dağda olmasını, teröre bulaşmasını istemez. Annelerin bu duyarlılığını kabul etmemiz ve onların bu duyarlılığına tercüman olmamız gerekir.

“Artık helalleşmemiz lazım

Neden bugün özgürlükçü davranıyorken aynı hassasiyeti zamanında başörtüsü için göstermediniz? 

Hayatlarımızın evreleri vardır. İnsanoğlu sürekli gelişen, düşüncelerini daima geliştiren kişidir. Sabit tuttuğunuz zaman siz asla büyüyemezsiniz. Sorunları çözmek için kapasitenizi öldürmüş olursunuz. Artık helalleşmemiz lazım. Helalleşme ne demektir? “Benim kusurum var, kabahat bana ait, gelin helalleşelim.” Başörtüsü sorununu çözmek için ilk sözü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayıyken Okmeydanı’nda büyük bir mitingimiz yapılmıştı, ben bu sorunu çözeceğime dair söz vermiştim. Yusuf Ziya Özcan YÖK Başkanıydı. Kendisini aradım dedim ki “Başörtülü kızları neden üniversiteye almıyorsunuz?”, “Siz karşısınız” dedi. “Ben karşı değilim” dedim. Başörtüsü konusunda karnemizin kırık olduğunu gittiğim her yerde ifade ediyorum. Orada bir hatamız var. Kadının kılık kıyafeti ile uğraşılmaz. Kadın istediği gibi giyinir. Kadının başka sorunu varsa, çözümü siyaset kurumuna düşüyorsa siyaset kurumu o sorunu çözebilmelidir.

“Kandil’deki teröristlerin ‘CHP’yi destekleyin’ diye açıklama yapması kimin işine yarar?’’

Neden PKK’lı isimler sizin adaylığınızı destekledi?

Herhangi birisinin, Kandil’deki teröristlerin “CHP’yi veya Millet İttifakı’nı destekleyin” diye açıklama yapması kimin işine yarar? Hiç düşündünüz mü? Negatifini ve pozitifini beraber düşünmek lazım. Oradakileri kim konuşturuyor? En son Salih Müslim konuştu. O da destek verdi. Niye konuşuyorlar? Hangi gerekçeyle bunları kim konuşturuyor? Bunların iyi analiz edilmesi lazım.

Neden “Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala serbest bırakılmalıdır’’ dediniz? 

Hukuk devletinde yaşıyorsak herkes benim gibi düşünmek zorunda değil ama burada bir yanlış varsa, “Arkadaş burada bir yanlış var, bu yanlışı bir düzeltin” dememiz lazım. Osman Kavala yargılanır. Yargılanır, hiç itirazım yok. Selahattin Demirtaş… “Niye yargılanıyor?” diye sormuyorum. “Ya arkadaş, mahkeme karar verdi. Kararın gereğini niye yapmıyorsunuz?” diye soruyorum. “Bu mahkemeyi niye yok sayıyorsunuz?” diye soruyorum. Siz kararı uygulamayan hakimi bir de terfi ettiriyorsunuz. Niçin? Siyasi otoritenin, sarayın dediğini yaptı diye.

TOGG’u neden eleştirdiniz?

Hiçbir zaman, hayatımın hiçbir döneminde de “Vay efendim niye TOGG yapıldı?” diye bir cümle kullanmadım. Tam tersine, kim yaptıysa ona şükran borçluyum. Teknoloji açısından yüzde 100 yerli değil. Zaten yüzde 100 yerli olan bir şey dünyada yok. Neden? Çünkü siz bir yatırım yapıyorsanız, yaptığınız yatırımın belli parçalarını en kaliteli ve en ucuz hangi ülkede üretiyorsanız orada üretirsiniz. Togg bizim açımızdan son derece önemli. TOGG ile ilgili negatif bir cümle kullanmadım.

CHP seçmeninin, seçim sonrasında deprem bölgesindeki vatandaşlar hakkında yaptığı çirkin paylaşımlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hiç kimsenin depremzedeye “Sen oyunu böyle kullandın, yazıklar olsun” deme hakkı yok. Onu söyleyen insan da insan değildir. “Bunu CHP’li yaptı”, Hangi CHP’li yaptı? Bulsak hemen atacağız zaten. Adamın CHP ile ilgisi yok. Ama birileri bu manipülasyonu yapıyor ve bu alınıyor, büyütülüyor. Deprem konusunda duyarlı davrandık, gittik oraya. Bizim bütün büyükşehir belediyelerimiz beraber çalıştılar, yardım yaptılar. Hiçbirimiz gidip orada politik bir söylemde bulunmadık. “Gel bize oyunu ver” demedik.

Kayyum atamaları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Biz demokrasiyi istiyor muyuz, istemiyor muyuz? Demokrasi istiyorsak belde halkı, bir belediye başkanı seçti mi, seçti. Ha bu belediye başkanı suç işleyebilir mi, suç işleyebilir. Suç işlediğinde ne yaparsınız delilleri toplarsınız, mahkemeye verirsiniz. Yargılanır, mahkum olur. Kimse buna bir şey demez.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.