Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) kurucusu ve eski Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Abdüllatif Şener cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermediğini açıkladı. Şener katıldığı televizyon programında ilk turda Sinan Oğan’a, ikinci turda ise geçersiz oy kullandığını duyurdu. Şener’in bu açıklaması Kılıçdaroğlu’nun helalleşme politikasına yapılan eleştirileri yeniden tartışmaya açtı. Seçim sonrası muhalefetin iç tartışmalara başlaması da Türkiye’nin muhalefetsiz kalma riskini gündeme getirdi. Gökçe Çiçek Kösedağı Şener’in açıklamalarını, helalleşme politikasını ve muhalefeti Nuray Mert ile konuştu.
Nuray Mert Abdüllatif Şener’in açıklamalarının kişisel olduğunun altını çizerek, açıklamaların ardından sağ siyasete ve İslamcılara yönelik eleştirileri değerlendirdi. Mert “Ben de muhafazakarlarla barışmak adına bir takım sağ siyasetçileri doldurmanın sonuç vermediğini düşünenlerdenim. Ama bu açıklamalar nedeniyle ‘Sağcılar ve İslamcılar böyledir’ yorumlarına da katılmıyorum” dedi.
Mert Şener’in bu açıklamasının ardından Kılıçdaroğlu’nun helalleşme politikasını tamamen yanlış bulmanın hatalı bir yaklaşım olduğunu söyledi:
“Kılıçdaroğlu’nun başından beri CHP’yi demokratikleştirme ve toplumun diğer kesimleriyle buluşturma stratejisi çok değerli. Bunun yöntemleri eleştirilebilir. Ama bu yöntemler yüzünde ‘fabrika ayarlarına dönelim’ gibi yaklaşımlar siyaseti daha da çıkmaza sokuyor.”
Muhafazakarlara ulaşmak adına cami açmak, dua etmek gibi yaklaşımların din yarıştırmak olduğunu belirten Mert, bunun ancak demokratik bir laiklik anlayışıyla olabileceğini söyledi:
“CHP’nin muhafazakarlara ulaşmak için din yarıştırmasına gerek yok. CHP demokratik laiklik anlayışının taşıyıcısı olmalı. Eski tip dayatmacı laiklik anlayışına dönmeyi savunmak ise Türkiye’nin ve CHP’nin geleceği açısından sorunlu bir yaklaşım.”
Muhalefetsiz Türkiye riski var mı?
Nuray Mert, “Muhalefetin iç tartışmalara dönmesi, yerel seçimlerde başarısız olma ihtimali Türkiye’yi muhalefetsiz bırakır mı?” sorusunu ise şöyle cevapladı:
“Türkiye’nin muhalefet sorunu yeni değil. 2010 referandumu, dokunulmazlıkların kaldırılması gibi süreçlerde gerçek bir muhalefet olsaydı bu noktaya gelinmezdi. AKP de benzer süreçlerden geçerek iktidar oldu. Aynı baskılarla seçime girdi. Herkes yenilgiye mazeret bulur, sorumluluğu birbirine atar, mazeretin teorisini yaparsa muhalefetsiz toplum olur. Baskıdan ve sindirmeden, bunlar yüzünden Türkiye şimdiye kadar muhalefetsiz kaldı.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
